Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/633 E. 2020/635 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/633 Esas
KARAR NO : 2020/635

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Büyükçekkmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu olan çekin müvekkilerinin rızası dışında elinden çıktığını, bununla ilgili Niksar Asliye Hukuk Mahkemesinde … esas sayılı dosyası üzerinden çek iptal davası açıldığını, dosyada çeki elinde bulunduranlara isitirdat davası için süre verildiğini belirterek çekin müvekkilerine verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının sadece itiraz etmek için davayı açtığını, her ne kadar davacı ödediğini beyan etmişsede ödeme yapmadığını, davacının zaman kazanmak için bu davayı açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibine konul edilen dava konusu çekin davalıdan istirdatı davası iken davacı tarafça 13/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile çekin istirdatı ile birlikte menfi tespit davasına da dönüştürülmüş olup, netice itibariyle dava çek istirdatı ve menfi tespit davasıdır.

Davacı tarafça, Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına dayanak yapılan … bankası … şubesinin 31/12/2017 keşide tarihli … keşide yerli … çek numaralı 5.000 TL meblağlı çekin icra takibi alacaklısı olan davalıdan istirdatı ve bu çekte dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespiti talep edilmektedir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacının dava konusu çek üzerinde lehtar ve ilk ciranta olarak görünmektedir. Davacı tarafça kendisi atına atılı bulunan ciranta imzasının eli ürünü olmadığını ileri sürülmüştür.
Mahkememizce davacı talimat yoluyla istiktab edilerek imza örnekleri alınmış ve grafoloji uzmanı bilirkişiden imza incelemesine yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dosya sunulan 21/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu çekte davacı adına olan yazı ve davacıya atfen atılı bulunan imzanın davacı eli ürünü olmadığı saptanmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının …. Sor.sayılı dosyasının incelenmesinden; dosyanın faili meçhul bürosunca daimi aramaya alındığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde;
MENFİ TESPİT TALEBİ YÖNÜNDEN; dava konusu çek üzerinde davacıya atfen atılı bulunan imzanın davacının eli ürünü olmadığı yaptırılan grafolojik bilirkişi incelemesi ile saptanmıştır. Davacının dava konusu çekte lehtar sıfatında bulunması nedeni ile bu çekten dolayı borçlu ve sorumlu tutulabilmesi için ilk ciranta imzanın de kendisine ait olması gerekmektedir. Dolayısıyla ilk ciranta imzasının davacıya ait olmadığının saptanmış olması nedeni ile davacının bu çekten ve çekin dayanağı icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu çekin davacıya geçmeden önce başka cirolar gördüğü, dolayısıyla davacının çekteki imzanın davacıya ait olmadığını bilemeyeceği anlaşıldığından kötüniyetli bulunmadığı kanaatine varılarak davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
ÇEK İSTİRDATI TALEBİ YÖNÜNDEN; TTM’nun 686/2.maddesinde “Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür.” denilmekte olup, davacının davalının dava konusu çeki iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğunu ispatlayamadığı, zira celp olunan ceza soruşturma dosyasında da evrakın daimi aramaya alınıp davalı aleyhine devam eden ceza soruşturmasının da söz konusu olmadığı anlaşılmakla davanın çek istirdatı talebi yönünden ispatlanamaması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın menfi tespit talebi yönünden KABULÜ ile
Davacının davalıya Büyükçekmece …. İcra dairesinin …. esas sayılı takip dosyası ve takip dayanağı olan …bankası … Şubesinin 31/12/2017 keşide tarihli .. keşide yerli, … çek numaralı, 5.000,00 TL meblağlı çekten dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
Davalının kötü niyeti subut bulmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Davanın çek istirdatı talebi yönünden REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 341,55.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 85,39.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 85,39.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 707,40.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 09/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır