Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/626 E. 2019/1177 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/626 Esas
KARAR NO : 2019/1177

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 06/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkili …. Tarafından ….. numaralı kasko poliçesi ile sigortası yapılan ….. plakalı araç ile davalı …’in sürücüsü ve maliki olduğu ve 3 numaralı davalının ZMMS Trafik Poliçesi sigortacısı olduğu ….. plaka sayılı araçla çarpıştığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazadan sonra davalıların sürcüsü, maliki ve sigortacısı bulunduğu aracın %75 kusurlu bulunduğunu, hasarlı sigortalılarına ait taşıt üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda söz konusu araç üzerinde 20.000,00 TL’lik hasar tespit edildiğini ve müvekkili şirket tarafından sigortalısına 18/04/2018 tarihinde 20.000,00 TL’nin ödendiğini, davaya konu tutarın ….. plaka sayılı aracın ZMMS Trafik Poliçesi sigortacısı olan …dan talep edilmiş ise de olumlu yanıt alınamadığını belirterek rücuen tazminat alacakları olan 15.000,00 TL’nin ödeme tarihleri olan 18/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Davacının kusur paylaşımına ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu davanın müvekkili şirket sigortalısının konu kazada kusuru olmadığından reddininin gerektiğini, bunun kabul edilmemesi halinde ise kusur oranlarının tespiti bakımından ATK’ya sevkedilmesi gerektiğini, davacının gerçek zararının tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde ÖZETLE : HMK 390/3 gereğince haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, ancak trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde dahi davacı … şirketinin sigortalısı dava dışı …..’in kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun anlaşılacağının, dolayısıyla ihtiyati tedbir şartının gerçekleşmediğini ve bu sebeple kaldırılması gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağında ….. plaka sayılı aracın sürücüsü ….’in kavxaklara yaklaşırken aracın hızını azaltmamak kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığını, kazanın meydana gelmesinde asır kusurlu olanın davacı sigortacının sigortalısı dava dışı …. olduğunu, sigortacının sigortalı yerine geçerek dava açabilmesi için önceliklesigortacının zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkının olması gerektiğini, ancak açılan işbu davada müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını ve sigortalının müvekkile karşı dava hakkı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu ve bu sebeplerle HMK 329 hükümlerinin yürütülmesini talep ettiklerini belirterek müvekkili aleyhine açılan haksız ve kötü niyetli açılmış işbu davanın reddine karar verilmesini, ayrıca açtıkları karşı davanın maddi hasarının, araç değer kaybının kabulü ile müvekkilinin kazadan doğan zararının tazminini talep ve karşı dava etmiştir.
Davacı-Karşı davada davalı vekilinin cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde ÖZETLE: Davalı-Karşı davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, kazanın ana yolda trafik kurallarına uygun olarak seyretmekte olan müvekkili şirket sigortalısının bir anda tali yoldan önüne çıkan Davalı -Karşı davacıya çarpması sonucu meydana geldiğini, mahkemenin kaza tespit tutanağı ile bağlı olmadığını, müvekkili şirketin davalılara yönelttiği dava Davalı-Karşı davacının da belirttiği gibi halefiyet hakkından ileri gelmekte olduğunu, müvekkili şirketin dava hakkını kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olmadığını,karşı dava dilekçesinde davalı karşı davacının kurallara uygun bir şekilde seyir ettiğini ve karşı tarafın kusuru nedeni ile kazanın meydana geldiğini belirttiğini, davalı-karşı davacının karşı davasını mahkemeye belirsiz alacak davası olarak ileri sürmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı-karşı davacının karşı davasını az harç ödemek yada hiç ödememek için belirsiz alacak davası olarak açtığını, karşı davanın usulden reddinin gerektiğini, esas yönünden de karşı davanın reddinin gerektiğini belirterek esas davanın kabulünü ve karşı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı-karşı davalı dava dilekçesinde özetle: Davacı … şirketi tarafından kasko poliçe ile sigortası yapılan ….. plakalı araç ile davalı …’nın sürücüsü ve maliki olduğu diğer davalı … şirketi tarafından ZMMS trafik poliçesi ile sigortalı ….. plaka sayılı araçların birbirleriyle çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalının bu kazada %75 kusurlu bulunduğunu, hasarlı sigortalılarına ait taşıt üzerinde 20.000 TL’lik hasar meydana geldiğini, bunun sigortalılarına ödendiğini, sonrasında davaya konu tutarın davalı … şirketinden talep edildiğini, ancak olumlu yanıt alınamadığını belirterek ödenen 20.000 TL’nin %75 kusur oranına tekabül eden 15.000 TL’sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… cevap dilekçesinde özetle: Şirket sigortalısının söz konusu kazada kusurlu olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, ayrıca gerçek zararın tespiti gerektiğini, diğer yandan kendi sorumluluklarının poliçe teminat limitleri dahilinde olduğunu beyan etmiştir.
Davalı-karşı davacı … cevap dilekçesinde özetle: Kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu olan kişinin dava dışı …. olduğunu, gerçekte zarara uğrayan tarafın kendisi olduğunu, zira kendi aracına arkadan çarpıldığını, bu nedenle aracın komple hasar gördüğünü, somut olayda HMK m329 hükümlerinin uygulanması gerektiğini, diğer yandan arkadan çarpma nedeniyle araçta oluşan hasardan dolayı değer kaybı meydana geldiğini, bu hususun bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödenen ve maddi hasarlı trafik kazasında meydana gelen hasar bedelinin kusurlu olduğu iddia edilen davalı gerçek kişi ve onun ZMMS sigortacısı olan davalı şirket tarafından tazmini gerekip gerekmediği, karşı dava yönünden davalı gerçek kişinin aracında meydana gelen trafik kazası nedeniyle bir değer kaybı bulunup bulunmadığı, var ise tazmininin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Asıl dava davacı kasko şirketinin trafik kazası nedeniyle sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelini rücuan tahsiline yönelik olup karşı dava ise araçta meydana gelen değer kaybına ilişkindir.
Dosya arasına aldırılan kusur ve hasara ilişkin kök ve ek raporlar denetime elverişli olup aşağıdaki şekilde değerlendirmeye geçilmiştir.
16/03/2018 günü saat 09.00 sıraiannda, Eskice – Karaağaç yönünde seyreden, sürücü …. yönelimindeki, davacı – Karşı Davalı … AŞ ‘ne kasko sigorta poliçesi ile sigortalı, ….. plakalı otomobilin ön sol kesimi, seyrine göre sağdaki Karadeniz sokak’tan gelip, sola sapışla, Büyükçekmece yönüne dönmekte olan, davalı karşı davacı sürücü … yönetimindeki, davalı … AŞ.’ne Z.M.M.Sigorta poliçesi ile sigortalı ….. plakalı otomobilin sol yan arka kesimine çarpmış, olay sonucu araçlar hasarlanmşıtır. Davacı Karşı davalı şirket vekili karşı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunu ileri sürüp, kasko sigortalı araç için ödedikleri 20 000,-TL ‘nin %75’i olan 15 000,-TL‘yi davalılardan talep etmiş, davalı karşı davacı … vekili araçlarındaki hasar ve değer kaybını davacı – karşı davalı … AŞ ‘den talep etmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre meydana gelen kazada davacı-karşı davalının %80 oranında kusurlu davalı- karşı davacının %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup mahkememizce de kusur durumu bu şekilde kabul edilmiştir.
Diğer yandan davacı …. Şirketine sigortalı olan, ….. plaka sayılı araçta kaza nedeniyle 30.300,00TL hasar oluştuğu, kusur dağılımına göre bu miktarın %20’sine karşılık gelen 6.060,00TL ‘nin davacı-karşı davalı tarafça talep edilemeyeceği ve davalı-karşı davacının bu miktarla sorumlu tutulabileceği anlaşılmıştır. Ancak her ne kadar davalı-karşı davacı değer kaybı talebinde bulunmuş ise de, aracın onarımına ilişkin ayrıntılı belge ve aracın km durumunu ile ilgili bilgi, belge sunulmamış olması nedeniyle kök raporda değerlendirilme yapılamadığı, davanın 11/09/2019 tarihli celsesinde eksikliklerin giderilmesi için taraf vekillerine kesin süre verildiği ancak bir kısım bilgi ve belgelerin ibrazından sonra tekrar dosyaya sunulan ek raporda yine değer kaybına ilişkin olarak daha önce belirtilen nedenlerle değerlendirilme yapılamadığının bildirildiği, değer kaybı hususunda ispat yükünün davalr-karşı davacıda olduğu, ancak ispata yarar dosyaya yansıyan bilgi, belge ve delil sunulmadığı bu nedenle subut bulmayan karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davanın KISMEN KABUL ile,
6.060,00TL hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ödeme tarihi olan 18.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-İspatlanamayan karşı davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 413,95.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 256,17.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 157,78.-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı karşı davalı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 256,17.-TL peşin harcın davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı karşı davalı tarafından dosyada yapılan toplam 810,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 327,24 TL ‘sinin davalılardan tahsili ile davacı/karşı davalı tarafa verilmesine, harcanan bakiye gider avansının davacı/karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı/karşı davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.240,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı/karşı davalı tarafa verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.240,00.-TL vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan tahsili ile davalılara verilmesine,

KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
8-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 35,90.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 8,50.-TL karar harcının davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacı/karşı davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.240,00.-TL vekalet ücretinin davalı/karşı davacıdan tahsili ile davacı/karşı davalı tarafa verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır