Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/605 E. 2021/1213 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/605 Esas
KARAR NO : 2021/1213

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Sıfır km olarak 12/03/2018 tarihinde satın aldığı …… marka ……. şasi numaralı ….. minibüsün 17/03/2018, 25/03/2018, 09/04/2018, 20/04/2018, 24/04/2018 tarihlerinde fren arızası ikazı ile ……. Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş. Servisine götürüldüğünü, yukarıda tarihleri belirtilen ilk iki servis müracaatında kendilerine herhangi bir evrak verilmediğini ve nihayet 30/04/2018 tarihinde aracın çalışamaz hale geldiği için aynı servise çekici ile götürüldüğünü ve buna rağmen fren sistemi arızasına kesin çözüm üretilemediğini, arızaların kullanım kaynaklı olmadığının davalı servis tarafından beyan edildiğini, bu açıdan söz konusu aracın esaslı ayıplı olduğunu iddiayla aracın yenisi ile değişimini, serviste geçen sürelerden doğan ticari zararın tazminini ya da sözleşmenin feshini ve güncel satış bedelinin ve ticari zararın tespit ve iade edilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Otomotiv vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; 09/04/2018, 11/04/2018 ve 30/04/2018 tarihlerinde servise başvuru yapıldığını ve iş emri açılışları bulunduğunu, 17/03/2018 ve 25/03/2018 tarihlerinin gerçek dışı olduğunu bu tarihlerde serviste herhangi bir işlem yapılmadığını ve kayıt bulunmadığını, davacının noter vasıtasıyla ihtar tarihinin 10/05/2018 olduğunu, dolayısıyla ihbarın zamanında yapılmadığını, servis başvurularında garanti kapsamında şikayetlerin giderildiğini, aracın yenisi ile değişimini gerektirecek herhangi bir kusurun, ayıbın söz konusu olmadığını, böyle bir kusur olsa dahi araçtaki eksiklik satış bedeline yakın olmadığından misli ile değişimin hakkaniyete uygun düşmediğini, iddia edilen arızalar verdi kullanımında bir engel olmadığını ve bu nedenle maddi tazminat talebinin yersiz olduğunu iddia etmektedir.
Davalı …… vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Aracın trafiğe çıkış tarihinin 07/03/2018 olduğu, davacının servise ilk olarak 09/04/2018 de araç 5125 km iken başvurduğu, yapılan kontrolde araçta arızaya rastlanmadığı, akabinde 11/04/2018 servis başvurusu yapıldığı ve aracın ESP sisteminin kontrol edilerek yazılımın güncellendiği çalışır vaziyette teslim edildiği, 20/04/2018 tarihindeki (8377 km) başvuruda ise ESP parçasının değiştirildiği ve aracın …… hattının değiştirildiği, 30/04/2018 tarihindeki başvuruda ise arıza yapan …… kilidinin değiştirildiği, bu tarihten sonra aracın benzer bir sorundan dolayı servise gelmediği, dolayısıyla ücretsiz tamir onarım işlemlerinin yerinde ve kalıcı olduğu, 17/03/2018 ve 25/03/2018 tarihlerine ilişkin servis başvuru beyanlarının samimi olmadığı, ayrıca süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, davacının bedel iadesi talep edemeyeceği, ticari zarar iddiasının somutlaştırılması gerektiğini iddia etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından davalı ……. Otomotiv San ve Tic A.Ş.’nden satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle yenisi ile değişimi ve davalı tarafta tamirde geçen süreler için aracın kullanılamaması nedeniyle maddi zararın hesaplanması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalılardan satın aldığı …… marka ticari minibüsün fren sisteminin hatalı dolayısıyla malın ayıplı olup olmadığı bu nedenlerle aracın yeni bir araç ile değişiminin gerekip gerekmediği, tamirde geçen sürelerde minibüsün kullanılamaması sebebiyle oluşan bir zarar bulunup bulunmadığı, varsa bu zararın ticari avans faiziyle birlikte ödenmesi gerekip gerekmediği, sözleşmenin feshi ile satış bedelinin ticari avans faiziyle birlikte iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Öncelikli olarak ticari satışlarda ayıp hükümleri üzerinde durmak gerekmektedir. 6102 sayılı TTK’nun 23.maddesinin ilk cümlesinde “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır” denildikten sonra, aynı maddenin c bendinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır” hükmü öngörülmüştür. Dolayısıyla bu hükümlerden yola çıkarak ayıp ihbarı konusunda, aleni ayıp söz konusu ise 2 gün, açık ayıp söz konusu ise 8 gün içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayıbın gizli ayıp niteliğinde olması durumunda ise gizli ayıbın muayene ile ortaya çıkarılamayacak olması nedeniyle TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayıbın öğrenilir öğrenilmez hemen satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Ayıplı mal satışı durumunda alıcının seçimlik hakları konusunda ise, TTK’nun 23.maddesinin ilk cümlesi atfı ile TBK’nun satım sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir. TBK’nun 227.maddesinde alıcının seçimlik hakları;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir” şeklinde düzenlendiği görülmektedir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, davacının davaya konu aracı 12.03.2018 de 156.000TL’ye satın aldığını, aracın 17.03.2018 tarihinden itibaren arıza kaydı vermeye başladığını, 1,5 aylık sürede 6-7 kez yaşanan ve çözümlenemeyen fren arızası nedeniyle servise müracat ettiğini, aracın getirisinin haftaiçi günlük 260,00 TL, haftasonu 190-200 TL olduğunu, gelir kaybına uğradığını, aracın yenisi ile değiştirilmesini, tamirde geçen sürelerin ticari avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiği, davalıların cevap dilekçelerinden özetle davanın reddini talep ettikleri, dava tarihinin 12.06.2018 tarihi olduğu, dosyada delillerin toplanarak makine mühendisi bilirkişi …… ile mali müşavir ……. ‘den rapor ve ek raporlar alındığı,
Noterde yapılan araç satış sözleşmesinin taraflarını ……. ile ……- …..Anonim Şirketi olduğu, araç satış tarihinin 13.03.2018 tarihi olduğu, araç tesliminin 13.03.2018 de yapıldığı, 28.02.2018 tarihli faturada ……. isminin ve ……. Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. İsim ve imzalı kaşesinin olduğu, alınan ilk raporda araca ilişkin servis kayıtlarının 09.04.2018, 11.04.2018, 20.04.2018, 24.04.2018, 30.04.2018 tarihlerine ilişkin olduğu, davacının başvuru kayıtlarından, aracın satın alındığı tarihten 24.04.2018 tarihine kadar “fren gücü dağılımı” arıza sinyalinin dört defa verildiği, bu tarihten sonra aynı şikayetle başvuru yapıldığına ilişkin servise başvuru kaydı olmadığı, 18.09.2019 tarihinde araç üzerinde yapılan incelemede test sonuçlarına göre araçta davaya konu ESP sistemi açısından herhangi bir sorun saptanmadığı, arızaların kullanım kaynaklı olmadığı, aracın gizli ayıplı olduğu, gizli ayıbın aracın satın alınması sırasında muayene ile ortaya çıkmayacağı aracın kullanımı esnasında kendisini göstereceği, son başvurudan sonra aynı şikayetle bir başvurunun bulunmadığı, kısa testte ESP sisteminde arıza tespit edilemediği, arızanın garanti kapsamında giderilmiş olduğu, servis giriş çıkış kayıtlarının tam olarak tespit edilemediğinden serviste kalınan günün tespit edilemediğini, davacı tarafın Gelir Vergisi beyannamelerinden ortalama günlük net gelirinin 171,75 TL olduğunun belirtildiği, alınan ek raporlarda davalı …… tarafından yetkilendirilen ……. otomotiv’in serviste yapılan ilk başvuruda kesin çözüm üretmek yerine deneme yanılma yoluyla çözüm aradığının tespit edildiği, diğer ek raporda dava tarihinden sonra davacı tarafın 2019 yılına ilişkin iki servis kaydının daha tespit edildiği, bu kayıtların servis gücü dağılım ikazına ilişkin olmadığı, davalı ……. şirketinin 20.11.2020 tarihli dilekçesi ile aracın serviste kaldığı süreye ilişkin açıklamada bulunduğu, son ek raporda araç üzerinde tekrardan inceleme yapıldığı, inceleme sırasında davacı tarafında ESP sistemine ilişkin sorunun tekrar etmediğini beyan ettiği, davacı vekilinin de duruşmada aynı nitelikte beyanda bulunduğu, bu arızanın giderilmiş olduğu, iş emirlerinin tekrardan incelenerek bu defa kazanç kaybı tazminatının hesaplandığı,
Tüm dosya kapsamından araç satısının ……- …… Anonim Şirketi, servis hizmeti veren şirketin davalı …… tarafından yetkilendirilen ……. otomotiv şirketi olduğu, 17.03.2018 tarihinden 24.04.2018 tarihine kadar fren dağılımına ilişkin şikayete ilişkin arızanın 24.04.2018 tarihinde verilen servis hizmeti ile giderildiği bu arızanın tekrarlanmadığı, 30.04.2018 tarihindeki servis hizmetinin …… kilidi değişimine ilişkin olduğu, dava tarihinden sonraki 2019 tarihli servis taleplerininde fren sistemine ilişkin olmadığı, aracın davacıya 31.05.2018 tarihinde teslim edildiği, davacının aracın yenisi ile değişim talebinin araçtaki arızanın giderilmesi, davacı tarafın araçtan faydalanmaya devam etmesi, gerek dava tarihine kadarki arızaların gerekse bu tarihten sonraki arızaların araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran nitelikte olmadığı, dava tarihi de dikkate alınarak davacının aracın misli ile değişim talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekir ise de mahkememizce sehven son arızanın giderildiği tarihin 31.05.2018 tarihi olduğu, dava dilekçe tarihinin 28.05.2018 tarihi olduğu, iki adet tevzi formu bulunduğu bunlardan birinin 29.05.2018 tarihli olduğu, aracın davadan sonra teslim edildiği dikkate alınarak dava tarihinden sonra arızanın giderildiği değerlendirilmiş ancak harç makbuzlarındaki tarihin 12.06.2018 tarihi olduğu dava tarihinin de harcın yatırıldığı tarih olması gerektiği bu nedenle bu durumda dava tarihinden önce arıza giderildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği hususuna gerekçe yazımında değinilmekle yetinilmiş, konusuz kalma yönünden yargılama gideri de davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davacı tarafa yükletilmiştir.
Kazanç kaybı yönünden de gerek servis kayıtları gerekse tarafların serviste kalınan süreye ilişkin beyanları da dikkate alınarak, fren arızasına ilişkin aracın dört defa servis hizmeti alması, servis hizmetinin çözüm odaklı olmaması hususları ile birlikte davacının ticari kayıtları uyarınca tespit edilen günlük ortalama kazanç üzerinden tüm tamir süresinden herhangi bir indirim yapılmadan tespit edilen gün çarpımı sonucundaki değer üzerinden talebin tam kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının misli ile değişim talebinin davaya konu aracın onarımının yargılama sırasında yapılmış olması sebebiyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına
2 Davacının, serviste geçen süreden kaynaklı 6.011,25 TL zararın talebinin kabulü ile bu alacak miktarının 51,20 TL’sinin dava tarihi olan 29.05.2018’nden itibaren, bakiye kalan 5.960,05 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 10.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 410,63.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 2.372,55.-TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatan 1.961,92.-TL harcın yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ile 410,63.-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.372,55.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 91,35.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ……. otomotiv tarafından yapılan toplam 50,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 48,07.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı ……. Otomotive verilmesine, bakiye kısmın davalı ……. Otomotiv üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı …… tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.198,93TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
10-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı asil ve davalı taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır