Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/556 E. 2020/407 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/556 Esas
KARAR NO : 2020/407

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili verdiği 30/05/2017 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin volskwagen marka hiç kullanılmamış araçların satışını yaptığını,satış sonrası servis hizmeti verdiğini ve her marka 2.el kullanılmış araçların satışını yaptığını,davalı …’ın 18/01/2017 tarihli hizmet sözleşmesi gereğince müvekkili şirkette şoför olarak çalıştığını,müvekkili şirkete ait ekonomik değeri çok yüksek olan ….. plakalı aracın davalı … şirketi tarafından genişletilmiş hususi kasko sigorta poliçesi ile koruma altına alındığını,davalı …’ın bu aracın anahtarlarını müvekkili şirket satış müdürünün çekmesinden gizlice alarak şirket dışına çıkardığını,tek taraflı trafik kazası yaparak müvekkili şirkete ait aracı çok büyük tutarda hasara uğrattığını belirterek araçta meydana gelen hasarın giderilmesi,yedek parça ve işçilik ücreti toplamı olan 39.297,09TL tutarındaki hasar bedeli ile Bakırköy …… SHM ‘nin ….. D. İş sayılı dosyası ile yapılan 989,40TL tutarındaki delil tespiti masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Bakırköy ……. SHM ‘nce alınan bilirkişi raporundan belirlenen 15.000TL araç değer kaybı ile 3.300TL tutarındaki araç mahrumiyet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ….. SİGORTA A.Ş. Vekili 16/06/2017 tarihli dilekçesi ile; ….. plakalı aracın müvekkili şirket nezninde 06/09/2016-06/09/2017 tarihleri arasında kasko poliçesi ile sigortalandığını,kasko genel şartlarında araca sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişiler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçı4rılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararların teminat harici olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemidir.
Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas ….. Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacı şirkete ait ….. plakalı aracın 09/02/2017 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresinde iken kaza yaptığı ve hasarlandığı, aracın kasko poliçesinin davalı … şirketi tarafından yaptırıldığı ve kazanın poliçe süresi içerisinde meydana geldiği dosyadaki tüm delillerden anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış, sigorta hasar dosyası ve poliçe getirtilerek dosya arasına alınmış, ceza mahkemesi dosyasından bir suret dosya arasına alınmıştır.
Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. D.İş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde tespit isteyenin dosyamızın davacısı, karşı tarafının davalı … olduğu, dava konusu kaza nedeni ile araçta oluşan hasar durumu için tespit talep edildiği, dosyaya sunulan Makine Yüksek Mühendisi Arş.Gör. …… ‘ün 14/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen kaza sonucu araçta net 28.670,00 TL kadar hasar meydana geldiği, tamir ve boya işçilik maliyetinin 3.000 TL + KDV olabileceği, araçta değer kaybının 15.000 TL olduğu, oluşan hasarın giderilmesi için gereken 22 günlük süre boyunca araç kiralama bedelinin 3.300 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bakırköy …… Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak ……. D.İş sayılı dosyada yapılan tüm yargılama giderlerinin bildirilmesi istenilmiş, verilen cevapta 221,80 TL keşif harcı, 51,70 TL peşin harç, 14,50 TL başvurma harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 11,00 TL posta masrafı ve 80,00 TL keşif araç ücreti gideri olduğunun bildirildiği görülmüş böylece bu dosyada yapılan tüm yargılama giderleri toplamının 979,00 TL olduğu saptanmıştır.
Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; katılanının dosyamız davacısı, sanığının dosyamız davalısı … olduğu, suç tarihinin 09/02/2017 olduğu, suçun hırsızlık olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 07/06/2018 tarih …… Esas ……. Karar sayılı karar ile, özetle; sanığın katılana ait aracı izinsiz olarak alıp götürürken kaza yapmasından dolayı hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle bu suçtan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın 11/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu araçtaki hasar durumunun teknik incelemeyi gerektirmesi nedeni ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, 18/02/2019 tarihli bir sigortacı ve bir makine mühendisinden oluşan iki kişilik bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında akdedilmiş bulunan poliçe özel şartları m.16 hükümleri, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları m. A.4.11 e gereği somut olayın ek bir sözleşme ile teminat kapsamına alınmamış olması ve yine genel şartların A.5.5.6 hükümleri dikkate alınarak meydana gelen zararın poliçe kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalı sürücünün kazanın oluşumunda % 100 oranında asli kusurlu olduğu, serviste yapılan işlemlerin kaza ile uyumlu olduğu ve hasarların giderilebilmesi için yapılması zorunlu olduğu, yapılan piyasa araştırması sonucu 24/05/2017 tarih ……. nolu KDV dahil toplam 39.297,09 TL tutarlı e-faturanın kadri maruf olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının 31.100,00 TL olarak hesap edildiği, araç mahrumiyet gün sayısının 4 olduğu bu süre içinde oluşan araç kullanım mahrumiyet bedelinin 600,00 TL olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, sunulan 13/02/2020 tarihli ek raporda itirazların ayrıntılı olarak değerlendirildiği ve sonuç itibariyle kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tanıklarının yeminli beyanlarına başvurulmuştur.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller karşısında;
DAVALI … YÖNÜNDEN;
araç satımı ile iştigal eden davacı şirketin test aracı olarak kullandığı dava konusu aracın izinsiz olarak şirketten çıkartılarak götürüldüğü ve bu esnada dava konusu kazanın meydana geldiği, davalı …’ın cezaladırıldığı ceza mahkemesi dosyasında da olayın bu şekilde kabul edildiği ve mahkememizin kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddî olgularla bağlı olması nedeni ile mahkememizce de olayın bu şekilde olduğunun kabul edildiği, keza dinlenen tanık anlatımları ve davacı dilekçesine ekli belgeler ile özellikle savunma yazısının da bu hususu doğruladığı, kaldı ki davalı …’ın tek taraflı olarak gerçekleşen kazadan dolayı tam kusurlu bulunması nedeni ile haksız fiili gerçekleştiren sıfatı ile davacının uğradığı maddi zararları tazmin sorumluluğu altında bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Maddi zararın belirlenmesinde; mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre 39.297,09 TL tutarlı faturanın kadri maruf olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacının araç hasar bedeli talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, yine değer kaybı talebi yönünden, bilirkişi tarafından hesaplamanın değer kaybı genel şartlar ile belirlenen resmi hesaplama formülünün kullanılarak yapıldığı ve bu kapsamda 31.100,00 TL değer kaybı zararının oluştuğunun belirlenmesi karşısında davacının talebi ile bağlı kalınarak değer kablı talebi yönünden de davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Araç mahrumiyet bedeli talebine gelince; her ne kadar delil tespit raporunda oluşan hasarın giderilmesi için gereken 22 günlük süre boyunca araç kiralama bedelinin 3.300 TL olduğu belirtilmiş ise de mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dosyada mevcut servis kayıtlarına göre aracın serviste 4 gün kaldığı, dolayısıyla fiili servis kayıtları var iken farazi ve tahmini süreye göre karar verilemeyeceği, bu kapsamda davacının mahkememizce de makul görülen günlük 150 TL araç mahrumiyet zararının oluştuğu, neticeten 600,00 TL araç mahrumiyet zararına hükmedilebileceği ve fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Davacının talebi ile bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın, delil tespit dosyasında yapmış olduğu masrafların yargılama gideri olarak davalı tarafa yüklenmesi yönündeki talebinin, HMK’nun 323.maddesinin (ç) bendi uyarınca davanın kabul-red oranları dikkate alınarak kabulüne karar vermek gerekmiştir (Davacı taraf dava açarken dava değeri olarak asıl taleplerine delil tespit masrafını da eklemek suretiyle oluşan bu değeri dava değeri olarak göstermiş ve bu meblağ üzerinden harçlarını yatırmış ise de mahkememizce delil tespiti gideri olarak talep ettiği meblağ düşülerek oluşan meblağ dava değeri olarak kabul edilmiş ve yargılama giderleri ile harç ve vekalet ücretinin hesabında bu meblağ yani 57.597,09 TL dava değeri olarak esas alınmıştır).

DAVALI …… YÖNÜNDEN;
Dosyada mevcut davacı ile davalı … şirketi arasında imzalanan genişletilmiş hususi kasko sigorta poliçesinin incelenmesinde; asıl anahtar ile aracın çalınması klozunu düzenleyen 16.bentte “Araç anahtarının zor kullanılmaksızın veya zor kullanmaya gerek duyulmaksızın açık bırakılmış kapı, pencere veya bunun gibi bir yerden kapalı bir mahalle girip, asıl veya yedek anahtarın elde edilmesi sonucu meydana gelebilecek ziya ve hasarlar teminat kapsamı dışındadır” şeklinde kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Keza, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5.6 maddesinde “Araca sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar”ın teminat dışı kaldığı belirtilmektedir.
Dolayısıyla gerek poliçede yer alan 16.bent hükümlerinden gerekse kasko genel şartların A.5.5.6 maddesi uyarınca dava konusu kazanın teminat dışı olduğu açıktır. Davacı tarafça, poliçenin 16.bendinde teminat dışı bırakılan bu halin bir ek poliçeyle veya zeyilname ile teminat kapsamına alındığına dair bir delil sunulamamıştır. Davalı tarafça her ne kadar TTK’nun 1423.maddesi uyarınca poliçenin imzalanmasından önce davacıya sözleşme öncesi bilgilendirme yapılmadığın ve sözleşme öncesi aydınlatma yükümlülüğüne uyulmadığını ileri sürmüş ise de, TTK’nun 1423.maddesinin 2. fıkrası “Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur…” şeklinde olup davacının maddede belirtilen 14 günlük sürede herhangi bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla sözleşme hükümlerine cevaz verdiği anlaşılmıştır. Davacının, davalının sözleşme öncesi aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği yönündeki itirazlarını yasada öngörülen 14 günlük süre içerisinde yapmamasına rağmen bu durumu kazanın meydana gelmesinden sonra ileri sürmesi basiretli tacir olmanın gereklerine ve TMK’nun 2.maddesinde öngörülen objektif iyiniyet kurallarına aykırıdır. Zira poliçenin düzenlendiği tarih ile kaza tarihi arasında 5 aydan uzun bir zaman vardır. Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin …… Esas …… Karar sayılı ilamında da “…Türk Ticaret Kanunun 1423. maddesi gereğince poliçeyi teslim alan davacının poliçe içeriğine 14 gün içinde itiraz etmemekle poliçenin geçerli ve yürürlükte olmasına ancak seyahat sağlık sigortası genel şartlarının 9-r maddesi gereğince talebin teminat kapsamı dışında kalmasına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir…” şeklinde karar vermiş olup, aynı dairenin 2014/885 Esas 2016/7249 Karar, 2014/12 Esas 2016/16351 Karar sayılı kararları da aynı doğrultudadır. Keza İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/122 Esas 2019/1760 Karar sayılı kararında “…Dosya kapsamından davalı … şirketinin düzenlediği bilgilendirme formunun imzasız olduğu, davalının aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirdiğini kanıtlayamadığı görülmektedir. Ancak davacının 04.12.2014 başlangıç, 04.12.2015 bitiş tarihli poliçeye 14 günlük süre içinde itiraz etmediği anlaşılmakla, poliçe ve eki olan genel şartların aynen geçerli olduğu kabul edilmelidir…” şeklinde karar verildiği ve 2018/3338 Esas 2019/1860 Karar sayılı kararında da aynı doğrultuda olduğu görülmektedir. Dolayısıyla dava konusu kazanın poliçe teminat kapsamı dışında bulunduğu kanaatine varılarak davanın sigorta şirketi yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı …… yönünden REDDİNE,
2-Davanın davalı … yönünden KISMEN KABULÜ ile; 39.297,09 TL araç hasar bedeli, 15.000,00 TL araç değer kaybı ve 600,00 TL araç mahrumiyet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, araç mahrumiyet bedeli açısından fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3- Delil tespiti gideri olarak yapılan 979,00 TL ‘nin yargılama gideri olarak davalı …’a davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak yüklenilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.750,02.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.000,52.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.749,50.-TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 1.000,52.-TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.422,80.-TL yargılama gideri ile yukarıda (3) nolu bentte yargılama gideri olarak kabul edilen 979,00 TL delil tespit gideri toplamı olan 2.401,80 TL kabul-red oranına göre hesaplanan 2.289,16 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.936,62.-TL vekalet ücretinin davalı ……’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı …… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.740,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
9-Davalı ……. taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.287,62.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı Davalı …….’ye verilmesine,
10-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı … şirketi yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
13/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır