Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/524 E. 2021/150 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/524 Esas
KARAR NO : 2021/150

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacının ihraç ettiği ürünlerin büyük kısmını davalı kahraman tekstil şirketine imal ettirerek satın aldığını taraflar arasında üç yılı aşkın bir ilişkinin olduğunu, ürünlerin üretim ve tesliminin sezon öncesinde imzalanan “sipariş formu” başlıklı sözleşmeye göre olduğunu, sipariş sözleşmesinin “gecikme cezaları” başlıklı bölümündeki düzenlemelerin teamül olarak uygulandığını 2018 sezon için …… tarihli sipariş formlarının toplamda 4.843,80Euro bedelli muhtelif ürün sipariş verildiğini, yükleme tarihinin 26/01/2018 olarak belirlendiğini, bu siparişlere karşılık davalı şirkete ……. nolu 05/05/2018 keşide tarihli 163.399,00TL tutarında çek verildiğini, ancak davalı şirketin siparişi geciktirdiğini, sözleşme gereği imalatçının indirmesi gereken KDV dahil 21.229,09Euro için ……. nolu reklamasyon faturasını düzenleyerek 10/05/2018 tarihinde Bakırköy ….. Noterliğinin ……. yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirkete gönderdiğini, ancak davalı şirketin reklamasyon faturasının mahsubunu reddetiğini davacının davalı şirkete 103.810,25TL borçlu olmadığının tespitini davaya konu 163.399,00TL tutarındaki çekin, 103.810,25TL tutarı kadar iptalini, İİK 72/2 maddesine göre çekin herhangi bir takibe dayanak yapılmaması 3. Kişilere temlik edilmemesi takibe konulması halinde takibin durdurulması çek şikayetine konu edilmemesi dava masraf ve vekalet ücretinin davalıyı tahmiline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; reklamasyon faturasının düzenlenmesi ve borçtan mahsup edilmesi talebinin, ticari hayatın içinde kabul edilebilir bir durum olmadığını, yasal dayanağının da olmadığını, malın teslim süresindeki gecikmenin 1 buçuk ay olmadığını 21 gün olduğunu, imalat sürecindeki yazışmalardan anlaşılacağı üzere davacı ile aralarında kesin bir süre konusunda belirlenmediğini, davacının denetiminde olan kumaşların hazırlanması ve davalıya teslimi sürecinde gecikmeler yaşandığını, teslim tarihinin kesin değil tahmini olduğunu, davacının ne imalat safhasında ne ürünlere ilişkin faturayı davalıdan teslim alırken hiçbir çekince ileri sürmediğini, davacının faturayı teslim alırken sipariş formundaki ilgili madde uyarınca iskonto talebinde bulunması ve eğer bir reklamasyon faturası düzenlenecek ise malların teslimi ile düzenlenmesi gerektiğini, davacının davalıdan almış olduğu malları İtalyada bulunan şirkete sattığını ve teslim ettiğine dair dosyada hiç bir delil olmadığını italyadaki şirket tarafından davacı şirkete malların geç tesliminden dolayı düzenlenen reklamasyon faturasının açıklama ve tutar bilgilerinin durumu izah etmek için yeterli olmadığını davacı tarafından davalıya borcuna karşılık verilen çek bedelinin faturada belirtilen KDV nin dahil olmadığını, tedbir kararının kaldırılmasına davanın reddine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki sipariş sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Emsal İzmir BAM 17 HD
DOSYA NO : 2018/2349 KARAR NO : 2019/1406 kararında;”Dava konusu somut olayda davacı tarafça mahrum kalınan tazminat ile birlikte aynı zamanda cezai şart talebinde de bulunulmuştur. Her ne kadar sözleşmede cezai şart kararlaştırılmış ise de, sözleşme konusu makine gecikmeli de olsa 17/02/2015 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Bu tarihte teslim edildiği hususu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının kabulündedir. Makine teslim edilirken davacı tarafça herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmemiştir ve teslim alınmıştır. Her ne kadar davacı taraf ihtirazı kayıt ihtarnamesi keşide ettiklerini beyan etmişse de, buna yönelik ihtarnamelerinin malın teslim alındığı 17/02/2015 tarihinde ya da öncesinde değil, teslimden bir hafta sonra 24/02/2015 tarihinde keşide ettiklerini, istinaf dilekçesinde açıkça belirtmiştir. Buna göre malın teslimi sırasında yapılmış bir herhangi bir çekinceme davacı tarafça sunulamamıştır. Malın teslimini müvekkili şirket temsilcisine yapılmadığı ileri sürülmüş ise de istinaf dilekçesinde açıkça sigortalı çalışanlarına yapıldığı ifade edilmiştir. Buna göre mal teslimi usulünce davacıya yapıldığı, teslim sırasına kadar herhangi bir çekinceme ileri sürdüğü hususunun belgelenemediği, bilakis mal tesliminden bir hafta sonra ancak çekincemenin ileri sürüldüğü anlaşılmasına göre usulünce sözleşme konusu malın teslim edilmiş olması karşısında ve bu teslim sırasına kadar ihtirazı kayıt ileri sürülmediğine göre davacı tarafın cezai şart talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararının bu yönden de usul ve yasaya uygun bulunduğu kanaatine varılmıştır.”
Emsal Yargıtay 19. Hukuk Dairesi
Esas Karar
2007/7168 2008/2314 sayılı ilamında;” Dava taraflar arasında düzenlenen “Genel Satın Alma Şartları” başlıklı sözleşmenin 5.1. maddesinde düzenlenen cezai şart alacağına ilişkindir. Davacı tarafından sipariş edilen malların bir kısmının geç teslim edildiği, bir kısmının ise hiç teslim edilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının sözleşmeye aykırılık nedeni ile cezai şart ile sorumlu tutulması gerekir. Ne var ki, davacı bir kısım malları teslim alırken ihtirazi kayıt koymamıştır. Davacı vekilinin irsaliyelerde ihtirazi kayıt bulunduğu yolundaki iddiası da yerinde değildir. Zira irsaliyelerdeki açıklama miktar ve kalite itibariyle şartlı teslim alındığı yönündedir. Bu şerh B.K.nun 158/2. maddesindeki düzenlemeye uygun bir ihtirazi kayıt olarak kabul edilemez. O halde mahkemece somut olay bakımından sadece teslim edilmeyen mallar ile ilgili olarak cezai şart istenebileceği anılan yasa hükmü uyarınca ihtirazi kayıtsız teslim alınan mallar yönünden cezai şart isteminin yerinde olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Emsal Yargıtay 19 Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3779 KARAR NO : 2014/8800 sayılı ilamında; “taraflar arasındaki sözleşmenin 17/1 maddesinde düzenlenen gecikme cezası 818 Sayılı BK 158/2 (6098 Sayılı TBK 179) maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğinde olup, davacı iş sahibi teslim sırasında itirazı kayıt ileri sürmediğinden ceza-i şart talep hakkının düşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına”
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda; Menfî tespit davasında ispat yükünün, kural olarak davalı alacaklıya düştüğü; fakat, ispat yükünün davacıya (borçluya) düştüğü hâllerinde olduğu, davacının (borçlunun), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmesi durumunda, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmesi halinde ispat yükünün davalıya düştüğü, çünkü, hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia edenin davalı olduğu, bu nedenle ispat yükünün davalı alacaklıya düşeceği, (HMK m. 190; MK m.6). fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükünün, davacıya (borçluya) düşeceği, bunun gibi, davacının (borçlunun), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürmesi durumunda, bu iddiayı ispat yükünün davacı borçluya düşeceğinin (Kuru, s:143) kabul edildiği,
Somut olayın incelenmesinde, davacı tarafın dava dilekçesinde, davalıdan teslim alınan mallara ilişkin 163.399,00 TL bedelli çek verildiğini, davalının malları geç teslim ettiğini, bu nedenle İtalya’daki alıcının kendilerine %50 iskonto faturası kestiğini, bu orana düşen satış bedelinin davalı tarafa ödenmediğini, reklamasyon faturası düzenlediklerini bu faturanın davalı tarafça kabul edilmediğini, 163.399,00TL çekin 103.810,25 TL kısmı yönünden borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, davalı tarafın cevap dilekçesinde geç teslim edildiği ileri sürülen mallardaki gecikmenin 21 gün olduğunu, sipariş forumundaki tarihin tahmini bir tarih olduğu, imalatta kullanılacak kumaşların davacı tarafça kendilerine geç teslim edildiği, bu nedenle imalatında peyderpey yapıldığı, reklamasyon faturasının yasal olmadığını, davalı tarafın temerrüde düşürecek işlemde yapmadığını savunduğu, taraflar arasında uyuşmazlığın, davacının davalıya imal ettirdiği tekstil ürünlerinin davalı tarafından geç teslim edilip edilmediği, bu nedenle davacı tarafından davalıya verilen çek nedeniyle davacının çek bedelinin tamamından sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı, taraflar arasındaki siparişin içeriğine itirazın olmadığı, sipariş formunun onaylandığı için geçerli olup her iki tarafın bu formda belirtilen hususlar ile bağlı olduğu, sipariş formuna son yükleme tarihinin belirtildiği, belirtilen tarihe cezai sonuçlarda bağlandığı bu nedenle bu tarihin kesin tarih olduğu, sipariş formunda ödemenin nasıl yapılacağının da belirtildiği, sipariş forumunda davcı tarafça kumaş temin edileceğinin belirtilmediği, gecikme cezalarına ilişkin açıklamanın bulunduğu, taraflar arasında sipariş forumdan kaynaklı eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, davalı tarafça davacı tarafa ürünlerin 21 gün geç teslim edildiği, davacı tarafın geç teslime ilişkin cezai şarta yönelik haklarını kullanabilmesi için, 6098 sayılı TBK 179. Maddesi uyarınca, teslimden önce ya da en geç teslim tarihinde ihtirazı kayıt ileri sürmesi gerektiği, ancak davacı tarafça mallar teslim alınırken bu yönde ihtirazı kayıt ileri sürüldüğüne ilişkin belge sunulmadığı, bu nedenle malların çekincesiz kabul edildiği değerlendirilerek menfi tespit talebinin yerinde olmadığının kabul edildiği, menfi tespit talebi nedeniyle ihtiyati tedbir kararının uygulandığından, İİK 72/4. Maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın reddine,
2- İİK 72/4 maddesi uyarınca dava değeri olan 103.810,25 TL’nin %20 si oranına tekabül eden 20.762,05 TL tazminatının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.772,82.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.713,52‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.811,97 .-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır