Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/463 E. 2019/1166 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/463 Esas
KARAR NO : 2019/1166

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı Şirketin “….. Konakları …. Etap …. Sok. No:…. Büyükçekmece/İstanbul” adresindeki villasının tüm mermer ve doğal taş işlerinin malzeme ve işçilik dahil olmak üzere toplam 295.000,00-TL’ye yapılması hususunda davalı şirket ile şifahen anlaşmış olduğunu, Sözleşme gereğince davalı tarafın, bahçe de dahil tüm villadaki mermer kaplama ve doğal taş süslemelerini 1. kalite olarak yaparak kullanıma hazır bir şekilde davacıya teslim edeceğini, davacının ise nakit ve çekler halinde işin ücretini davalı tarafa 295.000,00-TL*yi eksiksiz ödemiş olduğunu, ancak, İşin bedeli eksiksiz olarak ödendiği halde davalı tarafın sözleşme İle yüklendiği edimi tam olarak yerine getirmemiş olduğunu, bir kısım işleri hiç yapmamış, bir kısmını ise düşük kaliteli ve defolu malzeme kullanarak ve yetersiz işçilikle üstün körü bir şekilde yapmış ve aradan geçen sürede de İşi bitirerek davacıya teslim edemediğini, bunun üzerine davalıya taraflarınca Noter ihtarnamesi keşide edildiğini (Bakırköy …. Noterliğinin 19.10.2017 tarihli ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi), bu ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından edimin yerine getirilmemiş olduğunu, bunun üzerine taraflarınca 13.12.2017 tarihinde Büyükçekmece ….. Sulh Hukuk Mahkeme’sinde eksik ve hatalı işlere ilişkin delil tespiti yaptırıldığını ve tespit edilen hatalı işçiliklerin, kullanılan çatlak, kısık ve defolu malzemelerin tüm İmalata oranının %20 seviyesinde olduğu, 2 aylık sürede düzeltilebileceği ve söz konusu oranın 59.000 TL’ye tekabül ettiğini; bu hatalı/defolu imalatların sökülerek yeniden yapılması ve eksik yapılan İşlerin tamamlatılması işini davacının aynı şartlarda 3. kişilere yaptırma İmkânı da bulunmadığını bu sebeple belirtilen işin daha fazla bir bedel mukabili yaptırılması durumunda aradaki ücret farkından kaynaklı olarak oluşacak zararın da oluşacağını, ayrıca aradan geçen 5 aylık dönem İçinde davacının villayı kullanamamış olduğunu, rayiç kira bedelleri ortalama aylık 8.000,00-TL olduğu düşünüldüğünde yaklaşık 40.000,00-TL ye baliğ olan kullanım/kira zararlarının oluştuğunu, tespit edildikten sonra, tespiti yapılan imalatların hatalı ve gereği gibi yapılmadığı, tespit edilen hatalı işçiliklerin, kullanılan çatlak, kırık ve defolu, malzemelerin ödemesi yapılmış olan imalatlara oranının % 20 seviyesinde olduğu, yapılan hatalı imalatların yeniden yapılması ve hatalı işçiliklerin düzeltilmesinin 2 aylık sürede yapılabileceği raporda belirtilmiş olduğunu belirtip sonuç olarak davalının işi bitirmemesi, İşin istenilen vasıfta olmaması, defolu ürün kullanılması, İşin sökülmesinin zaruri oluşu, işin mevcut hali ile bırakılması durumunda villanın değerinde yaşanacak düşüş, işin teslim edilmemesi nedeniyle oluşan kira kaybı, yapılacak fiili ve hukuki masraflar dikkate alınarak zararlarının tespiti ile şimdilik 10.000 TL kira bedeli ve 20.000 TL halen teslim edilmemiş bulunan eksik ve vasıfsız İşlerden kaynaklı zararlarının davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesini talep etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; İşlerin eksik yapıldığını iddia eden davacının ödemenin yalnızca 150.000 TL + KDV’ye denk gelen kısmını ödediğini, kalan bakiye ödemeyi gerçekleştirmediğini, davalının taahhüt edilen ve taahhüt edilen dışındaki ek işleri de tamamı İle ifa ettiğini, eksik bir iş kalmadığını, davacı şirketçe, davalı şirketin showroomundan seçilen taşların kullanıldığını, dolayısıyla 2. kalite veya defolu ürün kullanımı söz konusu olmadığını, taahhüt edilen İşlerin tamamlandığını, netice itibariyle davalının gerekli dikkat ve özeni göstermiş olup hiçbir şekilde defolu, kırık, çatlak ürün kullanmadığını, giderilmesi mümkün olmayan da bir hata, eksiklik söz konusu villada bulunmadığını, villanın ikamet edilebilecek konuma gelmemesinin nedeninin davalıyla ilgili olmadığını, diğer teknik hususlarda da imalat ve tadilat İşlerinin hâli hazırda devam etmekte olduğu göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtip, netice ve talep olarak huzurda açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın Öncelikle görevsizlik nedeniyle Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, Mahkemeniz bu konuda aksi kanaatte ise süresinde ihbar yapılmadığından davanm reddine, bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkilce yapılmayan hiç bir eksik/ayıph iş bulunmadığından davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesîne karar verilmesini saygıyla vekâleten arz ve talep ettikleri görülmektedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafından sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi ve geç ifası nedeni ile eksik iş bedeli ve mahrum kalınan kira bedelinin tazmini istemlidir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde sonuç ve istem kısmında sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeni ile müspet ve menfi zararlarının tazminini talep ettiğini belirtmiş ise de, menfi zararların sözleşmenin feshi durumunda talep edilebilecek olması, menfi ve müspet zararların birlikte talep edilmesinin mümkün bulunmaması ve dava dilekçesinin içeriği itibariyle sözleşmenin feshedilmemiş olması da göz önüne alınarak talebinin müspet zararlar olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf davacı ile aralarındaki yazılı olmayan sözleşmeyi ve sözleşme bedelinin (295.000,00 TL) ödendiğini inkar etmemiş, ancak taahhüt edilen ve taahhüt edilen dışındaki ek işleri de tamamı ile ifa ettiklerini, eksik bir iş kalmadığını, 2.kalite veya defolu ürün kullanımının söz konusu olmadığını, gecikmenin davalının kusurundan kaynaklanmadığını savunmuştur.
Davalı taraf mahkememizin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu ileri sürmüş ise de her iki tarafın da tüzel kişi tacir olduğu, bu nedenle davacı şirketin söz konusu taşınmazı kullanırken dahi tüketici sıfatının söz konusu olamayacağı, davanın ticari dava olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf zamanaşımı def’ini ileri sürmüş ise de davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile sözleşmelere ilişkin 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalının bu savunmasına da itibar edilmemiştir.
Yine davalı taraf, davacı tarafça ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını ileri sürmüş ise de sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesine ilişkin davaların ayıplı ifa kapsamında değerlendirilemeyeği, ayrıca davalı tarafın eksik ve hatalı işlerle ilgili tadilat yaptığını bildirmesi nedeni ile ihbar süresine uyulmadığından söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Taraflara gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça davalı tarafa sözleşme bedeli olarak toplam 295.000,00 TL ödendiği hususunda bir uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki yazılı olmayan eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafça davacının taşınmazına davalı tarafça yapılacak işlerin eksik ve/veya kötü ifa edilip edilmediği, davalı ediminin yerine getirilmesinde gecikme olup olmadığı, varsa gecikmenin davalının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı tarafça davalıya gönderilen dosyada mevcut Bakırköy ….. Noterliğinin 19/10/2017 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı tarafın özetle; davalı tarafça yapılması gereken işlerin bir kısmının hiç yapılmadığı, bir kısmının eksik yapıldığı, bir kısmında ise anlaşmadaki vasıfları taşımayan ikinci kalite ve defolu ürünlerin kullanıldığı, davalı tarafından şifahi olarak hataların düzeltileceği ve eksikliklerin tamamlanacağının ifade edildiği halde eksik ve hatalı işlerin tamamlanarak iş tesliminin yapılmadığından bahisle ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde eksik işlerin yapılması, taahhüt işinin bitmiş ve eksiksiz olarak teslimi, eksiklikler giderilmeden villada oturulmaya başlanmayacağı ve oturuma başlandıktan sonra eksikliklerin giderilmesinin imkansız olduğu dikkate alınarak iş teslimi gecikmelerinden kaynaklı olarak emsal kira ve kullanım bedeli, eksik işlerin tamamlatılması bedeli ve/veya hatalı işlerin sökülmesi ve sözleşmeye uygun hale getirilmesi bedeli de dahil olmak üzere tüm hukuki haklarını kullanabileceklerini bildirdiği, ihtarnamenin davalıya 23/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp olunarak dosya arasına alınan Büyükçekmece ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı delil tespit dosyasında alınan inşaat mühendisi bilirkişinin keşif sonucunda düzenleyerek dosyaya sunduğu 18/01/2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; Dava konusu villanın içinde ve bahçesinde davalı tarafından yapılan mermer, doğal taş döşeme ve duvar kaplama imalatlarında hatalı ve ayıplı yapılan imalatlarla ilgili olarak tarafından yapılan tespitlerin raporda belirtildiği, bu tespitler doğrultusunda tespiti yapılan imalatların hatalı yapıldığı ve gereği gibi yapılmadığı, tespit edilen hatalı işçiliklerin kullanılan çatlak, kırık ve defolu malzemelerin ödemesi yapılmış olan imalatlara oranının % 20’si seviyesinde olduğu, yapılan imalatların yeniden yapılması ve hatalı işçiliklerin düzeltilmesinin 2 aylık bir süre içerisinde olacağı görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce taraflarca gterilen tanıkların yeminli beyanları alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişilere yerinde inceleme (keşif) yetkisi verilmiştir. SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı ile inşaat mühendisinden oluşan iki kişilik bilirkişi kurulunun yerinde inceleme sonrası düzenlemiş oldukları 28/08/2019 tanihli bilirkişi raporunda özetle; …doğal taş kaplamalarındaki ayıpların bu taşların komple sökülmesini ve yenilenmesini gerektirecek mertebelerde bulunmaması ve de davaya konu villanın davacı ve ailesi tarafından kullanılıyor olması (oturumda olması) tespitleri ve görüşleri ışığında davanın tarafları arasında sözlü olarak mutabakata varılmış olduğu anlaşılan götürü 295.000 TL bedelden % 10 oranına karşılık gelen 29.500 TL nesafet kesintisi yapılmasının uygun olacağı, geç teslim iddialarıyla ilgili görüş belirtmenin mümkün olamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf itirazları ve mahkememizce görülen lüzum üzerine yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yine yerinde inceleme (keşif) yetkisi verilmek suretiyle yeni bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiştir. Maden Mühendisi, Gayrimenkul Eksperi ve İnşaat Mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulu tarafından yerinde inceleme sonucunda düzenlenen 05/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …dava dosyasında bir teslim tutanağı vb. bir belge bulunmadığından davaya konu işlerin tesliminde gecikme yaşanıp yaşanmadığı, gecikme yaşanmışsa ne kadar gecikme yaşandığı ile ilgili olarak bir görüş belirtilemediği, eksik/ayıplı malzemelerin toplam mermer işindeki oranının % 10 olduğu, dava konusu taş malzemeden oluşmuş olan ezik/yıpranma ve çatlaklar gibi ayıplı işlerin miktarının taş kaplamaların tamamının yenilenmesini gerektirecek oranda olmadığı, götürü 295.000 TL bedelden % 10 oranına karşılık gelen 29.500,00 TL nesafat kesintisi yapılmasının uygun olacağı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda, davacının geç teslim nedeni ile mahrum kalınan zararı (kira bedeli zararı) ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasında imzalanmış bir sözleşmenin dava dosyasında olmaması, teslim tarihi ya da geç teslim ile ilgili bir belgenin olmaması sebebiyle davaya konu işlerin tesliminde gecikme yaşanıp yaşanmadığı, gecikme yaşanmış ise ne kadar gecikme yaşandığı ile ilgili olarak bir görüş belirtilemediği, ancak davacı tarafın talebi doğrultusunda 5 ay 10 günlük kira bedelinin aylık 8.000 TL’den toplam 42.666,67 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Taraf itirazları ve mahkememizce görülen lüzum üzerine , bilirkişi heyetine nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişisi dahil edilerek 4 kişilik bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılmış, sunulan 09/09/2019 tarihli heyet raporunda 05/02/2019 tarihli kök rapordaki görüşün genel itibariyle muhafaza edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 25/11/2019 tarihli dilekçe ile ıslah yoluna başvurulmuş, eksik ve hatalı işlerden kaynaklanan zarara ilişkin tazminat taleplerinin artırılarak toplam 29.500,00 TL olarak talep edildiği, yine geç teslim nedeni ile kira bedeli taleplerinin de artırılarak toplam 42.667,00 TL olarak talep edildiği, ıslahla artırılan meblağlara karşılık gelen bakiye peşin harcın 26/11/2019 tarihinde yatırıldığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, delil tespitinde alınan bilirkişi raporu, mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet kök ve ek raporları, dinlenen tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı tarafa verilen mermer imalatı vs. işleri nedeni ile davalıya 295.000 TL ödeneceği hususunda tarafların sözlü olarak anlaşarak yazılı olmayan eser sözleşmesi akdettikleri, bu minvalde sözleşme bedelinin davalıya ödendiği, ancak yapılan işlerde toplam işin % 10’u oranında eksik ve ayıplı iş yapıldığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği, bu nedenle sözleşme bedelinde % 10’luk bir kesinti yapılması gerektiği davacının bu oranda yani 29.500 TL eksik/ayıplı iş bedelini hak ettiği, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddi gerektiği, söz konusu noter ihtarnamesinin temerrüdün yasal sonuçarını doğurur nitelikte olduğu, ihtarname ile davalıya 3 gün süre verilmesi ve ihtarnamenin davalıya 23/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeni ile davalının 27/10/2017 tarihinde temerrüde düşmesi nedeni ile dava dilekçesindeki ilk talep açısından temerrüt faizinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, ıslahla artan meblağ açısından ise temerrüt ıslah tarihinde itibaren sonuç doğurup faizin bu tarihten itibaren işletilmesi gerekeceği, davacı tarafça her ne kadar eksik/ayıplı işlerden dolayı oluşan değer düşüklüğünün de hesaplanması gerektiğini ileri sürmüş ise de değer düşüklüğü nedeni ile oluşan zararın zaten mahkememizce verilen eksik-ayıplı işler tazminatı ile karşılandığı, davacının sözleşmenin geç teslim edilmesi nedeni ile emsal kira alacağı talebine gelince; taraflar arasında yazılı sözleşme ve dolayısıyla teslim tarihinin bulunmadığı, yine taşınmazın ne zaman teslim edildiğine dair teslim tutanağı da olmadığı, davacı tarafın kendiliğinden gidip taşınmazı kullanmaya başladığı, taşınmazın kullanıma hazır değilse ne zaman kullanıma hazır hale getirildiği belli olmadığı gibi davacı tarafça eksiklikler tamamlanmadan kendiliğinden oturulmaya başlanılması nedeni ile daha öncesinde de aslında kullanıma hazır (oturulabilir) durumda bulunduğu, şayet ihtarnameden önce kullanıma hazır değil ve ihtarnameden sonra gez teslim edildi ise ne zaman teslim edildiğinin açık olmadığı, davacının taşınmazdaki eksikliklerin tamamlanmadığı halde buna rağmen taşınmazda oturmaya başlaması nedeni ile daha önce yerleşme imkanı varken sonra yerleşmesinin sorumluluğunun davalıya yüklenemeyeceği, taşınmazda yalnızca % 10 oranında eksik/ayıplı imalat bulunması nedeni ile taşınmazın oturulmaya müsait olmadığının ileri sürülemeyeceği nedeni ile davacının emsal kira bedeline yönelik talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne yöelik aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının eksik iş bedeli talebinin kabulü ile
29.500,00 TL eksik iş bedelinin 20.000,00 TL lik kısmının temerrüt tarihi olan 27/10/2017, 9.500,00 TL lik kısmının ise talep arttırım tarihi olan 25/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının taşınmazın kullanılamaması sebebiyle emsal kira bedeli talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.015,15.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.232,44.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 782,71.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 1.232,44.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 6.490,90.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.653,31 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 29,56 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.540,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.043,37.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır