Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/437 E. 2019/181 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/437 Esas
KARAR NO : 2019/181

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 27/04/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı ile müvekkili arasında 13/04/1989 tarihinde elektrik aboneliği sözleşmesi yapıldığını, bu kapsamda …. tesisat numarası ile davalının elektrik kullanmaya başladığını, davalının borcunun 1.907,49.-TL olduğunu, gecikme zammının da 3.413,40.-TL olduğunu, ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, takibe itirazla durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin söz konusu taşınmazı 1989 yılında kiraladığını ve 1990 yılında bu taşınmazdan ayrıldığını, sadece 6 aylık kullandığını, bu tarihlerde de bir borcunun olmadığını, takibin zamanaşımı yönünden geçersiz olduğunu, bahse konu yerde birden fazla işletmenin mevcut olduğunu, diğer yerlerin elektrik kullandığını, borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy… İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının … , borçlusunun … olduğu, borç miktarının 5.935,30.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya elektrik mühendisi bilirkişiye sevk edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Davalı ….’in asıl alacak fatura toplam bedelinin tamamından abonelik taraf sıfatı kapsamında sorumlu tutulması, 16/11/2017 takip tarihi itibariyle takibin 1.907,49.-TL asıl alacak, 1.422,15.-TL yasal faiz, 255,99.-TL yasal faiz KDV’si olmak üzere toplam 3.585,63.-TL üzerinden sözleşmenin tarafı davalı adına devam etmesi gerektiği rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, fiili kullanıcısı olmamasına rağmen abonelik sözleşmesini iptal ettirmeyen abonenin elektrik enerji bedelinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Elektrik enerji abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davalı abone, kullanılan miktar bakımından dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumludur. Hemen belirtmek gerekir ki, burada kullanımın normal ya da kaçak kullanım olmasının da sonuca etkisi bulunmamaktadır. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Bu durumda, somut davada aboneliğini iptal ettirmeyen davalı abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmuştur. Davacının 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 24/2.maddesi uyarınca ödenmeyen 05.02.2008 son ödeme tarihli ilk faturanın son ödeme tarihinden 5.günün sonrasında abonenin elektriğini kesmemesi nedeniyle müterafik kusurunun olduğu anlaşılmakla iki adet fatura yönünden yasal faiz üzerinde %50 kusur indirimi ile davacının 1.907,49 TL asıl alacak, 1.422,15 TL işlemiş faiz ve 255,99 TL KDV olmak üzere toplam 3.585,63 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
Bakırköy …icra dairesinin ….esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.907,49 TL asıl alacak, 1.422,15 TL işlemiş faiz ve 255,99 TL KDV olmak üzere toplam 3.585,63 TL üzerinden DEVAMINA,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 244,93.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 101,37.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 29,68.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 113,88.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ile 101,37.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 139,00.-TL posta gideri ve 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 739,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 443,40.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.349,67.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*