Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/415 E. 2019/897 K. 07.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/415 Esas
KARAR NO : 2019/897

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilleri şirketin, otomotiv sektöründe faaliyette bulunmakta olup, toptan ve perakende olarak yedek parça satışı gerçekleştirdiğini, müvekkil tarafından, davalıya ticari hizmet sunulmuş olup, otomotiv sektörüyle ilgili mal satımında bulunulduğunu, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine müvekkilin alacaklarının doğduğunu, davalı şirketin müvekkilin fatura ve cari hesaba konu alacaklarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkilin, davalıdan olan alacağının tahsili zımnında Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin ticari avans faiziyle birlikte devamına, alacağın %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkillerinin oto tamircisi mesleği ile meşgul olup, davacı ile mesleği gereği ticari ilişki içinde olduğunu, müvekkil ile davacı arasındaki ilişkinin otomobil parçası alım-satım üzerine olduğunu, müvekkilin davacı ile arasında olan ticari ilişki sebebiyle doğuş tüm borçlarını davacıya ödediğini, ancak davacı tarafından alacağı tahsil edilmiş olmasına rağmen cari hesap adı altında ilamsız icra takibi yolunu başvurulduğunu ve müvekkilden haksız tahsilat yapılamaya çalışıldığını, dava konusu icra takibine konu cari hesap ekstresinin, davacı tarafından oluşturulmuş olup, müvekkilin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı ile müvekkil arasında ayıp nedeniyle parça iade işlemleri yapılmakta olup iade edilen parçalara ilişkin tutarların cari hesap ekstresinden düşmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İcra dosyası Uyaptan getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Tarafların ticaret sicil ve esnaf sicil kayıtları ile vergi kaydı getirtilerek dosya arasına alınmış, tarafların gerçek kişi tacir oldukları anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, SMMM bilirkişi ….’ın 01/02/2019 tarihli raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 33.536,82 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 4.274,00 TL borçlu bulunduğu, aradaki 29.262,82 TL farkın davalının davacıya yapmış olduğu 31/12/2017 tarihli 70.000,84 TL tutarlı toplu ödeme açıklamalı kaydın davacı ticari defterlerinde yer almayıp davacı ticari defterlerinde 2017 yılı davalı ödeme toplamının 38.390,00 TL tutarında gözükmesi olduğunu, defterlere göre davacının davalıya toplam 112 adet 74.599,85 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğu ve düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, bu faturalara karşılık davalının davacıya 28 adet toplamda 38.390,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu ve bu ödemelerin davacı ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan 31/12/2017 tarihli 70.000,84 TL tutarlı 2017 toplu ödeme açıklamalı kayda ilişkin olarak davalının sunmuş olduğu evrakların incelendiği, dosyaya mübrez toplamda 5 adet 10.148,00 TL tutarlı ödemelere ilişkin belgelerin tabloda belirtildiği, (tablonun incelenmesinden; 07/02/2017 tarihli 2.400,00 TL tutarlı kredi tartı tahsilatı, 17/02/2017 tarihli 198,00 TL tutarlı tahsilat, 01/03/2017 tarihli 2.000,00 TL tutarlı tahsilat, 08/03/2017 tarihli 2.050,00 TL tutarlı kredi kartı tahsilatı, 18/04/2017 tarihli 1.000,00 TL tutarlı tahsilat ve 22/06/2017 tarihli 2.500,00 TL tutarlı tahsilat olduğu anlaşılmıştır), kredi kartı tahsilatlarının (toplam 6.950,00 TL meblağlı) daha önce de davacı adına davalı tarafından aynı firmaya yapılan ödemeler olduğu bu doğrultuda bu ödemelerin kabul edilmesinin gerekeceği, ancak nakit olarak yapılan 3.198,00 TL tutarlı ödemelere ait işlem dekontlarının her zaman düzenlenebilecek nitelikte evrak olduğundan davalının ispatına muhtaç olduğu, davalının kayıtlarında yer alan toplam 2.673,03 TL tutarlı faturaların davacı alacağına ilave edilmesi gerektiği, davacının kayıtlarında yer alan 09/10/2017 tarihli 325,00 TL tutarlı faturanın ise davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması nedeni ile teslim olgusunun davacının ispatına muhtaç olduğundan davacı alacağından tenzilinin gerekeceği, yapılan hesaplama neticesinde davacının davalıdan 28.934,84 TL alacaklı olduğu” belirtilmiş, bilirkişi raporunun yeterli teknik hesaplama ve incelemeyi içerdiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu kanaatine varılarak bilirkişi raporu nazarı itibara alınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya otomotiv sektörüyle ilgili mal satımında bulunduğu iddiasıyla davalının davacıya olan borcunu ödememesi gerekçesiyle başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucunda takibin durdurulması sonucunda takibin devamını sağlamak için İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı davalıya mal sattığını ancak satım bedelinin ödenmediğini iddia ederken davalı taraf ise ticari ilişkiyi kabul etmiş ancak davacı ile aralarında ayıp nedeni ile parça iade işlemlerinin yapıldığı, iade edilen parçalara ilişkin tutarların düşülmesi gerektiği, davacının 3.kişi nezdindeki alacaklarını da kendisinden tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek borçlu bulunmadığını ileri sürmektedir.
Tarafların tacir olup ticari defter tutmakla yükümlü bulundukları, ticari ilişkiyi ve düzenlenen faturaları inkar etmeyip faturaları kendi ticari defterine kaydeden davalının borcun ödendiğini ve savunmalarında ileri sürdüğü hususları ispatlaması gerektiği, bu konuda davacı tarafa yapılmış bir ayıp bildiriminin veya faturaya itirazın iddia ve ispat edilemediği, tarafların usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin lehlerine ve aleyhlerine delil olabileceği, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 33.536,82 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 4.274,00 TL borçlu bulunduğu, aradaki 29.262,82 TL farkın davalının davacıya yapmış olduğu 31/12/2017 tarihli 70.000,84 TL tutarlı toplu ödeme açıklamalı kaydın davacı ticari defterlerinde yer almayıp davacı ticari defterlerinde 2017 yılı davalı ödeme toplamının 38.390,00 TL tutarında gözükmesi olduğu, defterlere göre davacının davalıya toplam 112 adet 74.599,85 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğu ve düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, bu faturalara karşılık davalının davacıya 28 adet toplamda 38.390,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu ve bu ödemelerin davacı ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan 31/12/2017 tarihli 70.000,84 TL tutarlı 2017 toplu ödeme açıklamalı kayda ilişkin olarak davalının sunmuş olduğu evraklar inceleniğinde toplam 6.950,00 TL tutarındaki kredi kartı tahsilatlarının daha önce de davacı adına davalı tarafından aynı firmaya yapılan ödemeler olması nedeniyle davalının borcundan düşülmesi gerektiği, ancak nakit olarak yapılan 3.198,00 TL tutarlı ödemelere ait işlem dekontlarının her zaman düzenlenebilecek nitelikte evrak olduğu ve bu ödemeleri davalı tarafın ispatlaması gerekir iken ispatlayamadığı, davalının kayıtlarında yer alan toplam 2.673,03 TL tutarlı faturaların davacı alacağına ilave edilmesi gerektiği, davacının kayıtlarında yer alan 09/10/2017 tarihli 325,00 TL tutarlı faturanın ise davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması nedeni ile davacı tarafça ayrıca malların teslim edildiğinin ispatlanması gerekir iken ispatlanamadığından davacı alacağından düşülmesi gerektiği anlaşılmakla bilirkişi tarafından da yapılan ayrıntılı hesaplama sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 28.934,84 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın bu kısım yönünden kabulüne, ispatlanamayan fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yine, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarname iddia ve ispat edilemediğinden davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin de reddine karar vermek gerekmiş, takiple birlikte mütemerrit hale gelen davalıya tarafların tacir olması ve yapılan işin de ticari mal alım satımı olması nedeni ile takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarınca ticari avans faizinin uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Son olarak, alacağın miktarının davalı tarafça belirlenebilir/likit alacak olması nedeni ile alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ancak reddedilen kısım açısından davacı alacaklının kötüniyeti sübut bulmadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 28.934,84 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmsına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyeti sübut bulmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yer olmadığına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.976,54.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 390,26.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 163,34.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.422,94.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 390,26.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 697,00.-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 622,14 TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıda verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.472,18.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 07/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır