Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/307 E. 2019/234 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/307 Esas
KARAR NO : 2019/234

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil şirketin,….A.Ş. unvanına ve ayrıca …. isimli televizyon kanalının ülke çapında yayın hakkının, merkezinin Kanada’da bulunan bir başka şirkette olduğunu, müvekkil şirket ve yabancı ortaklı Kanada … şirketin, davalı yanın da bulunmadığı bir sözleşmeyi ……. A.Ş. ile imzaladığını, bu sözleşmeye göre, sözleşmenin imza tarihi 30.01.20… olup, sözleşmenin 01.04.2016 tarihinde sona ereceğini, sözleşmenin konusunun, o tarihte sözleşmenin tarafı olan ……A,Ş….İşletmeciliği “…” isimli kanalın televizyonda yayınlanmasına ilişkin bir hizmet alımı olduğunu, 15.03.2016 tarihli yenileme sözleşmesi ile, bu kez … A.Ş. ile yine yabancı kanal arasında imzalanan bir sözleşme ile ….logolu kanalın yayın hakkının 3 yıl süre ile … A.Ş 30.01.20… tarihli sözleşmeden kaynaklanan haklarını davalı şirkete devrettiğini, bu durumda ….logolu kanalı yayınlama hakkının davalı yana geçtiğini, müvekkil şirketin, ……. A.Ş. ile sözleşme yapan … şirketinden Türkiye’deki yayın haklarını devralmakla gerek 30.01.20… tarihli, gerekse 15.03.2016 tarihli sözleşmelerin tarafı olduğunu, davalı tarafından gönderilen 20.12.2017 tarihli fesih ihtarnamesinde de her iki sözleşmenin zikredilmiş olması da müvekkil şirketin sözleşmelerin tarafı olduğunu gösterdiğini, taraflar fazla az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerdir” ifadesinin yer aldığını, 31.03.2017 tarihinde dolar kuru 3,63 TL olduğunu, başka bir deyişle sözleşmeye göre cari hesabıln sonlandırılmasında faturanın tanziminde temel alınması gereken dolar kurunun 3,63 TL olduğunu, ihtilaf konusu fatura alacağının ise Ocak ayını takiben 22 günlük kesilen Şubat ayı faturası olduğunu, bu faturanın 22 günlük olmasının sebebinin, davalı yanın ….logolu kanalın yayımını 22 Şubat’ta durduracağını Beşiktaş …. Noterliği’nin 20.12.2017 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirmesi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca başlayan cari hesap ilişkisinin sonradan mahsup edilmek üzere müvekkil şirketin ortalama aylık 100.000 TL fatura keserek karşı tarafa göndermesine dayanmakta olduğunu, faturanın konusunu oluşturan hizmetin Şubat ayında da sunulduğunu, bunun üzerine hizmet bedelini içeren faturanın müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi’nin E. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davalı yanın hizmet almış olmasına karşın alacağın tamamına itiraz ettiğini, müvekkil şirketin sözleşmeye uygun olarak alacak bedelini hesapladığını ve faturalandırdığını, açıklanan nedenlerle, itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini, davalının takip bedelinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirkete ait ….logolu kanalın müvekkil şirket….platformunda iletiminin yapılması için taraflar arasında 30.01.20… tarihinde “….Logolu Kanalın….Üzerinden İletim Sözleşmesi” imzalanmış olup bu tarihten sonra da müvekkil şirket platformunda davacı şirketin kanalının iletiminin yapılmaya başlandığını, bu kapsamda davacı tarafından her ay düzenli olarak müvekkil şirkete fatura tahakkuk edilmekte bu tutarında müvekkil şirket tarafından davacıya ödenmekte olduğunu, mezkur sözleşmenin süresinin bitmesine müteakip 15.03.2016 tarihinde yeni bir sözleşme imzalandığını, her iki taraf arasında ticari ilişki devam ederken taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkil şirket tarafından 20 Aralık 2017 tarihli ihtarname ile yaşanmış olan finansal değişiklikler nedeniyle sözleşmeye uygun şekilde, 60 gün sonra geçerli olmak üzere feshedildiğini, sözleşmenin feshinin ardından davacı şirketin 5 yıldır süregelen ticari teamül gereği dolar kurunu sabitleme uygulamasından kendiliğinden dönerek Haziran 2017’de sabitlenen kur olan 2.7190 üzerinden değil yenileme sözleşmesinin tarihi olan Mart 2016 dolar kurunu baz alarak fatura tahakkuku yaptığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı zaman ilk ödeme tarihi olan Mayıs 20… tarihinde güncel kur baz alınarak fatura tahakkuku yapılıyorken doların öngörülemeyen artışı sebebiyle taraflar arasında dolar kurunun sabitlenmesi için anlaşmaya varıldığını, bu doğrultuda Şubat 2014 tarihinden sonra dolar kuru her iki tarafın yaptığı görüşmeler neticesinde 2 yıl boyunca 2.00 olarak sabitlenmiş olup bu teamülün taraflar arasında 5 yıl boyunca süregeldiğini, 2 yılın sonunda dolar kuru yine artış gösterdiğinden dolar kuru tarafların ortak mutabakatı sonucunda Mart 2016’da 1 yıl boyunca 2.1752 baz alınarak sabitlendiğini, en son gelinen noktada yine 1. Yılın sonunda bu sefer de dolar kuru Haziran 2017’de tarafların mutabakatı ile 2,7190 olarak belirlendiğini, faturaya baz alınması gereken tutarın en fazla 2,7190 baz alınarak 74.999,99 TL+KDV olması gerekirken, davacı tarafından Mart 2016’daki dolar kuru olan 3,6362 olarak kendi kendine belirlenip 115.715,52 TL fatura tahakkuku yapılmış olması hukuka aykırı olduğundan mezkur faturanın davacıya iade edildiğini, ancak davacının faturayı düzeltmek ya da dolar kurunun sabitlenmesi için müvekkil şirket ile mutabakat yapmak yerine 115.715,52 TL üzerinden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü E. Sayılı dosyadan icra takibi yaptığından ve taraflar arasında dolar kuru üzerinde bir mutabakata varılmadığından ödeme emrine itiraz edilmek zorunda kalındığını, davacı ile müvekkili şirket arasında yeni bir kur sabitlenmesi için herhangi bir görüşme yapılmadığını, oysaki Haziran 2017’de kur tutarının taraflar arasında belirlenmiş olduğundan davacının dürüstlük kurallarına aykırı davranmakta olduğunu, taraflar arasında hangi dolar kurunun baz alınarak fatura düzenleneceği belirlenmediğinden icra inkar tazminatı talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddin, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

Dava; TV kanalı iletim sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

Davacı vekili yazılı delillerini, faturalar, ihtarnameleri, sözleşmeleri ibraz etmiş ve icra dosyası celp edilmiştir.

Davalı vekili yazılı delillerini ,sözleşmeleri, ihtarnameleri ibraz etmiş ve icra dosyası celp edilmiştir.

Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklının (davacı)….A.Ş. vekili vasıtası ile 05.03.2018 tarihinde borçlu (davalı) … A.Ş. aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün E. sayılı dosyası ile fatura alacağını dayanak göstererek 115.715,52 TL alacak, takip tarihinden itibaren alacağa işleyecek yıllık %9,75 değişen oranlarda ticari temerrüt faizi, icra, harç ve giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiği, davalı borçlunun ….03.2018 tarihli itiraz dilekçesinde; müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığnı, bu nedenle borca, faize ve ferilerine, ödeme emrine itiraz ettiğini belirttiği borçlunun yapmış olduğu vaki itirazı üzerine takibin durduğu işbu itirazın iptali davasının da yasal 1 yıllık sürede açıldığı anlaşılmıştır.

Mahkememizce 01.10.2018 tarihli ara karar ile alacak miktarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.

Mali Müşavir …. tarafından düzenlenen hükme esas alınan 29/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;

Davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğini haiz olduğunu, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 336.923,03 TL alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğini haiz olduğunu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle borcunun bulunmadığını, 2014 yılından 2018 yılına kadar aylık lisans bedeli olan 36.778 USD’nin döviz kurunun sabitlenerek ödendiğini sabit kur uygulamasının 2017 yılına kadar ihtilafsız devam ettiğini sabit kurun esas alınması durumunda davacının davalıdan 86.532,80 TL alacaklı olduğunu faturanın değişken kur üzerinden hesaplanması durumunda ise 115.715,52 TL alacaklı olduğu mütalaa olunmuştur.

Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporu, sözleşmeler tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı, TV kanalı iletim sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir. Davalı hizmetin ifa edildiğini ancak ödemenin sabit kur üzerinden yapılması gerektiğini belirtmiş. Hizmetin ifa edildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf ödemenin hangi kur üzerinden gerçekleştirileceği noktasında toplanmaktadır.

Taraflar arasında 15.03.2016 tarihinde akdedilen yenileme sözleşmesinin 3. Maddesi; verilecek hizmet karşılığında 36 ay süreyle 36.778 USD(31.03.2017 tarihine kadar Sabit Kur 1 USD:2.1752 TL) üzerinden hesaplanarak toplam 80.000 TL+KDV fatura düzenlenmesi koşuluyla ödemenin yapılacağına, ilk yılın bitimini takiben 31.03.2017 tarihinde taraflar söz konusu tarihteki cari kurdan fazla olmamak ve/veya bu sözleşmede belirlenenden az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerine dair hükmü havidir. Buna rağmen taraflar bir sonraki yılın kurunun revize edilmesine ilişkin yazılı anlaşma yapmamışlardır. Ancak 2017 yılının sonunda kadar sabit kurun 1USD=2,7190TL olarak fiilen ödemlerde uygulandığı dolayısıyla taraflar arasında kurun 2,7190TL olduğuna ilişkin teamülün oluştuğu nazara alınarak davacının davalıdan icra takibi tarihi itibariyle 86.532,80 TL alacaklı olduğu kanaati mahkememizde hasıl olmuştur.

Tüm bu nedenlerle; Davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 86.532,80 TL asıl alacak, yıllık %9.75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, alacak miktarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olduğu bu nedenle likit olduğu haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren % 20 ‘si tutarı davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 86.532,80 TL asıl alacak, yıllık %9.75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA
2-17.306,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.911,06.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.397,56.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 578,58.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.934,90.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 1.397,56.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan 758,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 566,84 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.672,62.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.501,93.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,.
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
04/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır