Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/305 E. 2018/869 K. 24.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/305 Esas
KARAR NO : 2018/869

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının müvekkilerine cari hesaptan kaynaklanan borcu olduğunu, davalının borcunu ödemediğini açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının daha önce verdiği hizmete benzemeyen şekilde kusurlu ürün sattığını belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul …İcra Dairesinin …esas sayılı dosyası sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İstanbul …İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu ….Ltd Şti’ne yönelik 3.449,59 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağının ödenmediğinden bahisle yaptığı icra takibine borçul tarafından yapılan itirazın iptalini talep ettiği, davalı şirket yetkilisi sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacı tarafa polyester+fason örgü kumaş işi yaptırdıklarını, aynı işi daha öncede yaptırdıklarını fakat sonradan yaptırdıkları işin gereği gibi yapılmadığını, ikinci yapılan kumaşın orjinal numuneye benzemediğini ve müşterileri tarafından iade edildiğini ve iade edilen kumaşlarıda davacı tarafa teslim ettiklerini bu nedenle borçlarının bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır. Bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki ilişkinin yazılı olmayan eser sözleşmesine dayalı olduğu, bu sözleşme uyarınca davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Buna göre yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. TBK’nın 475. maddesine göre, yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı oranda kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması halinde eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibi, o şeyi kabulden kaçınabilir veya yükleniciden zarar ve ziyanının tazmin edilmesini isteyebilir. Eserdeki ayıp, yukarıda açıklandığı gibi önemli değilse iş sahibi, işin kıymetinin noksanı oranında fiyatı tenzil edebilir veya aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını da isteyebilir.
Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. İş bedelinin ödenmesi için açılmış olan bir davada, iş sahibi kendisini ancak ayıpları ispatla kurtarabilir.Somut olayda davalı taraf ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin olarak herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunamamıştır. Mahkememizce davalı tarafından ayıba ilişkin ürün bilgisi bildirilmediğinden mali müşavir bilirkişi eli ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davacının kayıtları uyarınca takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 3.449,59 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtları uyarınca ise davacının alacağının dayanağı olan faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalının takip tarihi itibari ile davacıdan 6.826,51 TL alacaklı görüldüğü bu hesap farklılığının davalı tarafından sunulan iade faturalarından kaynaklandığı ancak bu reklamasyon faturalarının davalı tarafından gerekçelendirilemediği, bu faturaların davacıya tebliğinin ispatlanamadığı, ve ispata muhtaç olması nedeni ile bu faturalar hükme esas alınmamıştır. Davalı taraf açıkca yemin deliline dayanmamış olması nedeni ile yemin hakkıda davalı tarafa hatırlatılmamıştır.Bu açıklamalar ışığında davalı iş sabihinin ayıp hususunun ispat edemediği anlaşılmakla, her iki tarafın ticari kayıtları ile sabit olan davacı alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile asıl alacak yönünden takibin devamına dair karar vermek gerekmiştir.
Haksız itiraz nedeni ile İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın işlenmiş faize itirazının yerinde olduğu zira takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafın dosyaya bilgi ve belge sunmadığı, borcun talep edilebilirliği ile temerrüdünün farklı şeyler olduğu faiz talebinin temerrüt ile söz konusu olacağı anlaşılmakla işlenmiş faiz talebinin reddine hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İstanbul …İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile asıl alalcak miktarı olan 3.449,59 TL üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin devamına
İşlemiş faize ilişkin fazlaca talebin REDDİNE
2-Asıl alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeni ile asıl alacak üzerinden hesaplanan 689,91 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 235,64.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 40,85.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 18,07.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 176,72.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 40,85.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 570,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktarı itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 24/09/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır