Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/248 E. 2018/411 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/248 Esas
KARAR NO : 2018/411

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalıya karşı Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile 108.109,49-TL bedelli 01.01.2015 ve 25.12.2015 tarihleri aralığındaki muavin defter iş avansı için ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının müvekkili şirketten 01.01.2015 ve 25.12.2015 tarihleri arasında iş avansı aldığını, ancak bu avansların karşılığında neye ilişkin harcama yaptığına dair makbuz düzenlemediği gibi alınan avans karşılığında herhangi bir iş için harcama yaptığına ilişkin fiş veya fatura da vermediğini, davalının iş avansı altında müvekkili şirketten bakiye aldığını ancak müvekkili şirket adına harcamada bulunmadığı gibi müvekkili şirkete de avansı iade etmediğinden halen aldığı avansın davalı borçlunun uhdesinde bulunduğunu, müvekkili şirketin borçludan bayağı bir müddet alınan avansı iadesini şifahi olarak talep ettiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını, bundan bir sonuç alınamadığı için 25.01.2016 tarihinde icra takibine başlanıldığını, bu takip yapılınca da borçlu tarafından takibe, borcunun bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğinin görüldüğünü beyanla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki yönüyle ilk itirazlarda bulunmuş, esas yönüyle de müvekkili ile davacı şirket arasında 18.4.2013 tarihinde yapılan sözleşme ile iş ortaklığı kurulduğunu ve bu sözleşme kapsamında müvekkilinin ortaklıktaki hissesinin %25 olarak belirlendiğini, davacı tarafından sunulan muavin defter kayıtlarında 05.01.2015 tarihinde ortaklar hesabı olan 231 hesabından masraf-avans hesabı olan 195 hesabına yapılan düzeltme ile müvekkilinin 97.719,71-TL avans almış gibi gösterilmeye çalışıldığını, halbuki bu miktarın müvekkilinin ortaklıktan kaynaklanan kar payını içerdiğini, müvekkili tarafından uzun bir dönem birlikte çalışmaya binaen iyi niyetli davranılmaya çalışıldığını ve 2015 Ağustos ayına kadar oluşan ve davacı şirket hesabında kalan kar payının talep edilmediğini, davacının kötüniyetli hareket ettiğini, davacı Şirket tarafından, müvekkilinin sanki hiç ortaklığı yokmuş ve aralarında buna ilişkin sözleşme yokmuş gibi göstermeye çalışılarak ortaklar hesabını avans hesabı olarak düzelttiğini, müvekkiline 18.02.2015 tarihinde 2.000,00-TL, 26.01.2015 tarihinde 2.650,00-TL, 05.02.2015 tarihinde 3.000,00-TL ve 1.000,00-TL, 21.02.2015 tarihinde 2.000,00-TL, 19.03.2015 tarihinde 500,00-TL, 31.03.2015 tarihinde 4.000,00-TL, 28.07.2015 tarihinde 1.000,00-TL ve 15.08.2015 tarihinde 1.950,00-TL olarak yapılan ödemelerin tamamının kesin olarak müvekkilinin, ortaklık sözleşmesi çerçevesindeki kar payına ilişkin ödemeleri olduğunu, iş kapsamında bu kadar yüksek miktarlı iş avansı olamayacağını, bunun hayatın olağan akışına ve ticari hayata aykırı olduğunu beyanla davanın reddi ile davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Dava, ticari işletmeden alındığı iddia olunan avansın geri ödemesiyle ilgili olarak başlatılan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı taraf ile davalı arasında imzalanan, ortaklık sözleşmesinin H maddesi gereğince “ihtilaf durumunda İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu taraflar kabul etmiştir” hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17.maddesine göre; ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmüne göre sözleşmedeki yetki şartına atfen süresinde yapılan yetki itirazı sonucu, aksi de kararlaştırılmadığından, bu davada yetkili mahkeme İstanbul mahkemeleri olmaktadır. Bu açıklamalar ışığında dosyanın yetkili ve görevli olan İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesini yetki yönünden USULDEN reddi ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
3-Belirtien 2 haftalık süre içinde talepte bulunulmaması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına kararı verileceğinin ihtarına
4-HMK’nın 331 maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 16/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır