Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/202 E. 2020/50 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/202 Esas
KARAR NO : 2020/50

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkili firmanın ….. Hastanesi Acil bölümünde kullanılmak üzere davalıdan 20.06.2015 tarihinde 12 adet ikili ….. satın alındığını, bir süre sonra sandalyelerde çökmeler meydana geldiğini, devam eden sürede toplamda 11 adet sandalyede söz konusu çökmeler ve çeşitli kusurların meydana geldiğini, bu durumun davalıya telefonla bildirildiğini, ancak bir netice alınamadığını, bunun üzerine davalı tarafa 11 Mayıs 2016 tarihinde Büyükçekmece ….. Noterliğinden ….. yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek ayıplı ürünlerdeki kusurların giderilmesi veya ürünlerin geri alınarak ücretinin geri ödenmesini talep ettiklerini, davalının ihtar üzerine ürünler üzerinde bir takım incelemelerde bulunduğunu, bunun üzerine kendilerine gönderilen ihtarnamede ürünlerin ayıplı olmadığı, söz konusu kusurların kullanım hatasından dolayı meydana geldiğini ifade ettiklerini, bunun üzerine huzurdaki davanın açıldığını, dava konusu ürünlerin ….. Hastanesi acil bölümünde kullanıldığını, söz konusu ayıpların normal kullanım sonucu oluştuğunu, satın alınmasının üzerinden 1 yıl bile geçmeden ürünlerin neredeyse hepsinde benzer kusurların meydana gelmiş olmasının sandalyelerin üretici kaynaklı hata olduğunu gösterdiğini, yaşanan bu hadisenin müvekkilinin faaliyetlerini ve dolayısıyla görülen kamu hizmetini sekteye uğrattığını, müvekkilinin kabul edilemez bu durumun sona erdirilerek ayıplı malları teslim ederek sözleşmeden dönmek istediğini, yaşanan hukuka aykırılığın tespiti taleplerinin kabulü yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Dava konusu ürünlerin 20.06.2015 tarih ve ….. sayılı fatura,…. nolu sevk irsaliyesi ile davacıya teslim edildiğini, tarafların tacir olduğunu, ürünlerin ayıplı olması halinde davacının TTK md. 23-1 uyarınca ayıbın teslim sırasında belli ise iki gün, belli değilse sekiz gün içinde inceleyerek ayıp ihbarında bulunması gerektiğini, ancak davacının bu sürede veya makul sürede ayıp ihbarında bulunmadığını, ürünün tesliminden bir yıl sonra keşide ettiği ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğunu, bu nedenle davacının ihbara bağlı sonuçlardan faydalanmasının mümkün olmadığı ve davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı şirketin dava dilekçesinde hastaneye satılan ürünler için hastane yönetiminin kendilerini konu ile aradıklarını parayı istemedikleri sadece değişim istediklerini, hastanenin herhangi yazılı bir ihbarının olmadığı, bu nedenle esasen huzurdaki davanın HMK md 114/1-h (davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması) bendi gereği davacı tarafın işbu davayı açmada hukuki yaralının bulunmadığının sabit olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı vekili 10.07.2018 tarihli süresinden sonra sunduğu ve muvafakat etmedikleri dilekçesinde imzasız, tebliğ şerhsiz bir yazı sunmuş ise de yazının delil değerinin bulunmaması, süresinden sonra sunulmasının yanında davacı asilin duruşmadaki açık beyan ve ikrarı karşısında gerçek olup olmadığı dahi belirsiz olan bu yazıya itibar edilmemesi gerektiğini, davacının daha sonra dava konusu ürünlerde kusurlar bulunduğu ihbarından sonra müvekkil şirketin mahallinde ürünler üzerinde ve örnek ürün üzerinde üretim ortamında inceleme ve testlerin yapıldığını, müvekkile izafe edilebilecek bir ayıbın bulunmadığının anlaşıldığını, bu durumun davacıya Bakırköy ….. Noterliğinden keşide edilen ….. yevmiye nolu ihtarname ile bildirildiğini, kabul anlamında gelmemek üzere dava konusu ürünlerin üç buçuk yılı aşkın zamandır davacı tarafça satıldığı hastanede fiilen kullanılmaya devam edilerek fayda sağlandığı, ayıplı bir ürünün üç buçuk yıldır kullanılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sinallagmatik bir akit olan satım akdinde ürünler iade edilmediği, üç buçuk yıldır kullanılmaya devam edildiği ve şartları bulunmadığı halde sözleşmeden dönme ile ödenen bedelin hem de faiziyle iadesinin istenmesi de açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı bulduklarını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı bulunan davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER
İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. Esas no. Ve …… karar gerekçeli kararı, 21.06.2019 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, satım sözleşmesine konu ürünlerin ayıplı olduğundan bahisle bedelin iadesi talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı tarafın ….. Hastanesi Acil bölümünde kullanılmak üzere davalıdan 20.06.2015 tarihinde 12 adet ikili ….. satın aldığı, ürünlerin ayıplı olduğundan bahisle Büyükçekmece …. Noterliğinden ….. yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek ayıplı ürünlerdeki kusurların giderilmesi veya ürünlerin geri alınarak ücretinin geri ödenmesini talep ettiklerini, ancak davalının ürünlerin ayıplı olduğunu kabul etmediğini, bu sebeple sözleşmeden dönerek bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı taraf ise ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, ürünün ayıplı olmadığını, bu sebeple davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına keşfen ürünler üzerinde teknik bilirkişiler eliyle inceleme yapılmasına karar verilmiş ve sadece 3 adet 2 li koltuğun incelemede tespit edilmesi nedeniyle bunlar üzerinde inceleme yapılmış, diğer ürünler üzerinde inceleme yapılamamıştır. Olayın oluş şekli yönünden, keşfen hazırlanan bilirkişi raporu denetime elverişli ve yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Buna göre söz konusu ürünlerde üretimden kaynaklı arıza olduğu, bu arızanın kullanım neticesinde ortaya çıkan gizli bir ayıp olduğu ve TBK 223 uyarınca makul süre içerisinde ayıbın giderimi için davacı tarafından davalıya başvurulduğu, dolayısıyla davalı tarafın ayıp ihbar sürelerine uyulmadığı yönündeki itirazının yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Teknik bilirkişiler eliyle yapılan değerlendirme uyarınca söz konusu incelenen ürünlerde üretim hatasından kaynaklı ayıp bulunduğunun sabit olduğu, ayıbın giderilmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmakla ürünlerin iadesi koşuluyla bedellerin iadesinin gerektiği takdir ve sonucuna varılmıştır. Keşfen incelemeye sunulmayan ürünlerin ise ayıplı olup olmadığı tespit edilemediğinden bu ürünler yönünden iddianın ispat edilememesi nedeniyle talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Keşfen tespit edilen 3 adet 2 li koltuğun iadesi şartıyla 1.221,30 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin ispatlanamaması nedeni ile reddine,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 1.500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 65,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.594,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 398,55-TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılan 950,00 TL gider avansının red ve kabul oranına göre 731,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.221,30-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.663,90-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/01/2020

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı