Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/160 E. 2019/1023 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/160 Esas
KARAR NO : 2019/1023

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/03/2015
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; dava dışı ….. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şti ile davacının 28/06/2007 tarihinde imzaladığı sözleşme kapsamında bu şirketin acente olduğunu, davalının ise 3.kişi olarak taşınmazları üzerine davacı lehine bu nedenle ipotek tesis ettiğini, acentenin sözleşme kapsamında edimini yerine getirmemesi nedeni ile ihtarla acentelik ilişkisinin feshedildiğini, yine borç ödenmediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile davalı ve acente olan şirket aleyhine takip yapıldığını, haksız olarak davalının takibe itiraz ettiğini, diğer borçlu şirketin itiraz etmediğini ileri sürerek haksız itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun olmadığını, gayrimenkulünü yeğeninin ortağı olduğu şirketi davacıdan aldığı sigorta acenteliğinin acentelik teminatı olarak gayrimenkulünü davacıya ipotek ettirdiğini, bu ipoteğe bağlı takip başlatılması için acentenin borcu olması gerektiğini, ancak acentenin borcu olmadığı halde icra takibi başlatılması üzerine müvekkilinin lehine teminat ipoteği verdiği ….. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şti’nin ….. Sigorta A.Ş’ye takipte gösterdiği şekilde herhangi bir borcu olmaması nedeniyle bu tarihde hem ….. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti hem de müvekkili firmanın itiraz ettiğini, davacı ise asıl borçlunun yaptığı itirazı kabul ederek itirazın iptali davasını açmadığını sadece bu bu borçlu lehine teminat ipoteği veren müvekkili hakkında itirazın iptali davası açıldığını, borcun varlığının asıl borçluya karşı kanıtlanmadan teminat ipoteği borçlusunun sorumlu tutalamayacağını, asıl borçlu olan şirketin de davacıya bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İşbu dava mahkememizin ….. Esas numarasına kaydedilmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde ….. esas, …. karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiş olup kararın temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 14/11/2017 tarih ve ….. esas, ….. karar sayılı kararı ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bu defa dosya mahkememizin ….. sayılı esasına kaydedilmiştir.
DELİLLER
Taraf iddia ve beyanları, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası, Esenler Tapu Müdürlüğü’nün 12/06/2019 havale tarihli cevabi yazısı, Bakırköy …… Noterliği’nin 12/02/2019 havale tarihli cevabi yazısı, Esenler Tapu Müdürlüğü’nün 22/07/2019 havale tarihli cevabi yazısı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … ve ….. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti’ye yönelik 13.358,11 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin ….. Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile;”….davalının sadece ipotek borçlusu olup, borçtan şahsen sorumlu bulunmadığını, TMK’nın 887. m. uyarınca ipotekli takibe girişilmeden önce asıl borçlu ile birlikte borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlusuna da ihtarat yapılması takip ve dava şartı olduğundan davalıya çıkartılan 24/01/2013 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediğine ilişkin şerh bulunduğundan TMK’nın 887. m. gereğince davalı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı, usulüne uygun yapılmış bir takibin bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 114/2 ve 115. m. uyarınca davanın usulden reddine” karar verildiği, davalı tarafın temyizi neticesinde Yargıtay …. Hukuk Dairesinin ….. Esas ve ….. Karar sayılı ilamı ile; “… 2004 sayılı İİK’nın 148/a maddesi uyarınca, ”İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur. Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi halinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır.” Bu itibarla, gerektiğinde ihtarın tebliğine dair tebliğ mazbataları da getirtilip, ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmiş sayılıp sayılamayacağı hususunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış..” gerekçesiyle bozma kararı verildiği ve mahkememizce bozma ilamına uyarak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama neticesinde davalı …’ın vefatı nedeniyle davacı tarafından mirasçıları davaya dahil edilmiş ve ilgili tapu sicil müdürlüğüne yeniden müzekkere yazılarak …’ın ihtarnamenin tebliğ tarihinde ki adresi tespit edilmiş ve bu adresin 24/01/2013 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ evrakında yazan adres olmadığı tespit edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; TMK 887 ve İİK’nın 148/a maddesi uyarınca borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlusu …’a usulüne uygun olarak ihtarat yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcının mahkememiz veznesine yatırılan 228,13.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına bakiye 183,73 TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır