Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/145 E. 2021/505 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/145 Esas
KARAR NO : 2021/505

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının müvekillerine carie hesap ekstresi gereği borcu olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacıya borçları bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 7.180,00 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça taraflar arasındaki cari hesap (açık hesap) ilişkisinden dolayı davalıdan alacaklı oldukları, davalı tarafından ise borçlarını bulunmadığının ileri sürüldüğü görülmüştür.
Mahkememizce taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişiden 20/09/2018 tarihli kök, 22/05/2019 tarihli 1.ek ve 31/08/2020 tarihli 2.ek raporları dosyaya ibraz etmiştir.
Alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile özetle; icra takip tarihi itibariyle davacı ticari defterlerine göre davalının 7.180,00 TL borç bakiyesi olarak kayıtlı bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davacının 928,31 TL alacak bakiyesi olarak kayıtlı olduğu ve 29/11/2017 tarihinde davacıya yapmış olduğu ödeme sonucunda bakiyenin sıfırlandığının tespit edildiği, taraflar arasındaki bakiye farklılığının oluşmasına sebebiyet veren işlemlerin incelenmesinde; davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunan toplam 1.804,22 TL meblağlı 3 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, 06/01/2017 tarihinde davalı tarafından ödenen ve davalı defterlerinde kayıtlı bulunan 770,00 TL bedelli banka havalesinin davacı tarafın defterlerinde davalı hesabı yerine başka hesaba kaydedildiği, davacı defterlerinde kayıtlı 4.342,99 TL tutarındaki satış faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından 30/08/2016 tarihinde düzenlenen ….. nolu satış faturasının davacının kendi kayıtlarında 30/08/2016 tarih ……. yevmiye maddesine kaydedilmesine rağmen 01/11/2016 tarih …… yevmiye maddesinde mükerrer ve hatalı bir şekilde alacak olarak kaydedildiği ve netice itibariyle 3.677,47 TL tutarındaki farkın sebebinin belirtilen işlemler olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 10/06/2017 tarih 590,00 TL tutarındaki e-faturanın davalıya teslim edildiği ve davalının yasal sürede itiraz ettiğine dair bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davacıya düzenlenen ihtilafa konu faturalardan sadece birisinde teslim alan isim ve imzası bulunduğu, ancak …… olarak geçen bu ismin SGK’dan getirtilen kayıtlarda davacı çalışanları içerisinde yer almadığı, dolayısıyla faturaların davacıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tarafların kendi ticari defterlerinde kayıtlı olup karşı yan ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan fatura ve kayıtlara ilişkin karşı yana yemin teklif edip etmeyeceklerine ilişkin kesin süre verilmiş, davacı tarafça yemin teklif edeceklerine ilişkin yemin metni sunulmuş ve davalı yetkilisine tebliğ edilmiş ancak davalı tarafça yeminden imtina edilmekle HMK’nun 229/1.maddesi uyarınca davalı taraf yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasındaki ticari defter kayıtlarında mutabakatsızlık bulunduğu, tarafların bir kısım kendi defterlerindeki kayıtların diğer tarafın defterlerinde yer almadığı, mahkememizce bu konuda taraflara yemin teklif edip etmeyecekleri hususunda süre verildiği, davacı tarafın yemin teklif etmesine rağmen davalı şirket yetkilisinin yemini eda etmek için gelmediği, dolayısıyla davalı tarafın HMK’nun 229/1.maddesi uyarınca yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayıldığı, işbu nedenle davacı bakiye alacağının ispat edildiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin takipteki şartlarla aynen devamına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 490,46.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 122,62.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 122,62.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 700,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 31/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır