Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1367 E. 2021/71 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1367 Esas
KARAR NO : 2021/71

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı, davalı tarafından ödenmesi gereken 268.371,44-TL borcun davacı şirkete ödemediğini açılan Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafa kendilerinin herhangi bir borcu bulunmadığı gibi aksine davacı taraftan alacaklı olduklarından takibe itiraz ettiklerini davacı tarafça itirazın iptali talebiyle işbu dava açılmış ise de davanın reddinin gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası, Ekonomi ve Finans Uzmanı ….., Turizm Bilirkişisi …., Mali Müşavir …. tarafından alınan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 06/04/2018 tarihli incoming faaliyeti çerçevesinde taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …ne yönelik 50.000 USD asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda, davacı …. firması ile davalı …. Deri firması arasında 06/04/2018 tarihli sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşme uyarınca incoming faaliyeti çerçevesinde tur operasyonu yapılan turistlerin davalıya ait işyerlerine alışveriş amacıyla getirilmesinin öngörüldüğü, bu kapsamda davalı tarafından davacıya 200.000-USD tutarında avans ödemesi yapılmasının kararlaştırıldığı, bunun karşılığında sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya teminat olarak 13.04.2018 tarihinde toplam 200.000 USD tutarındaki 4 adet çek verildiği, bu çeklerden 3 tanesinin davacı tarafa iade edildiği ancak …. numaralı, 30.10.2018 vade tarihli ve 50.000 USD tutarlı çekin iade edilmediği ve davalı tarafında tahsil edildiği, sözleşmeye istinaden 2836 pax (kişi) 297.040 USD satışa istinaden 92,026 USD hak ediş, ayrıca anlaşma gereği satışın %1 katkı payı olan 2.970 USD verilen avanstan düşülerek kalan bakiyenin …. firmasına 30.10.2018 tarihinde 105.004 USD olarak davalıya ödendiği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı taraf sözleşmenin hükümlerine taraflarınca titizlikle riayet edildiğini, taraflarınca sözleşmeye aykırı bir şekilde hareket edilmediğini, sözleşme süresinin sonuna kadar 10,000 turisti davalı taraf mağazalarına getirme borcunu yerine getireceklerini, bu nedenle cezai şart isteme koşullarının oluşmadığını, bu bakımdan haksız olarak tahsil edilen çek bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf savunmasında ise davacı tarafın sözleşme süresince edimlerini yerine getirmediğini, davacı şirketin sözleşmenin 6.1. maddesine aykırı olarak başkaca deri firmalarına 15 grup götürdüğünü bu nedenle davacının sözleşmeye göre 37.500 USD (2.500 x 15) cezai şart ödemesi gerektiği, ayrıca davacı şirketin ödemiş olduğu avans tutarının %20 fazlası ile yani 240.000-USD olarak ödenmesi gerektiğinden kendilerinin davacıdan alacaklı olduklarını, bu sebeple …. numaralı, 30.10.2018 vade tarihli ve 50.000 USD tutarlı çekin taraflarınca tahsil edildiğini belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Bu durumda taraflar arasında ihtilaf konusu; davacının sözleşme hükümlerini ihlal etmiş olup olmadığı ve buna bağlı olarak davalının cezai şart tazminatlarını talep etme hakkının doğup doğmadığı, neticede davacı tarafın alacak talebinin yerinde olup olmadığı noktalarından toplanmaktadır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, sözleşme hükümleri, tarafların ticari kayıt ve belgeleri, bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Taraflar arasındaki sözleşmenir 5.4 maddesine göre: “ACENTE, …. ’dan aldığı avans tutarını İşbu Sözleşme 5.1 maddesi uyarınca hak edeceği komisyonlarla 31.10.2018 tarihine kadar kapatmayı garanti ve taahhüt etmektedir. Belirtilen tarihe kadar avansın komisyon hak edişleri ile kapatılmaması halinde ACENTE bakiye avans bedelini 5 gün içinde …. ‘ya %20 fazlası ile iade edecektir. ACENTE, bakiye avans iadesinin 5 gün içinde yapılmaması halinde bakiye avans tutarını aylık %5 oranında işleyecek faizi ile ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt etmektedir”. Yukarıda ifade etmiş olduğumuz üzere, davacının almış olduğu avansın 105.004 USD’lik kısmını 30.10.2018 tarihinde davalıya iade ettiği anlaşılmaktadır. Bu durum, davacının, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.4 maddesinde yer alan ” …. ‘dan aldığı avans tutarını İşbu Sözleşme 5.1 maddesi uyarınca hak edeceği komisyonlarla 31.10.2018 tarihine kadar kapatmayı garanti ve taahhüt etmektedir” yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmediğini göstermektedir. Dolayısıyla davacının, aynı hükümde yer alan ‘‘Belirtilen tarihe kadar avansın komisyon hak edişleri ile kapatılmaması halinde ACENTE bakiye avans bedelini 5 gün içinde …. ’ya %20 fazlası ile iade edecektir. ACENTE, bakiye avans iadesinin 5 gün içinde yapılmaması halinde bakiye avans tutarını aylık %5 oranında işleyecek faizi ile ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt etmektedir” yönündeki taahhüt uyarınca, (105.004 USD’nin %20’si=) 21.000 USD’lik cezai şart tazminatını 05.11.2018 tarihine kadar davacıya ödemesi gerektiği açıktır. Anılan tarihte bu bedel ödenmediğinden davalı 06.11.2018 tarihinde, dava konusu çeki tahsil etmesinde bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak davalı taraf, dava konusu çek nedeniyle 50.000 USD tahsil ettiğinden, tahsil etmiş olduğu bedelin 29.000 USD’lik kısmını davacıya iade etmesi gerektiğinden, davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağının 29.000 USD olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, 30.10.2018 tarihinde …. firması yetkililerinden …… Bey ile yapılan mutabakat neticesinde 2836 pax (kişi) 297.040 USD satışa istinaden 92,026 USD hak ediş, ayrıca anlaşma gereği satışın %1 katkı payı olan 2.970 USD verilen avanstan düşülerek kalan bakiyenin iade edildiği, bu nedenle davalının herhangi bir alacağının kalmadığı, teminat mektubu bedelinin tamamının tahsiline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. İspat kuralına ilişkin TMK. m. 6 hükmüne göre: ‘‘Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Davacının iddiasının haklı görülebilmesi için, anılan kurallar uyarınca, davacı tarafından …. firması yetkililerinden ….. Bey ile mutabakat yapıldığının ve bu mutabakat uyarınca iade edilen avans dışında herhangi bir alacağın kalmadığının geçerli delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından bu yönde herhangi bir somut delil sunulmadığından davacının, teminat mektubu bedelinin tamamına yönelik talebi yerinde görülmemiştir.
Davalının cezai şart tazminatı hakkının doğduğuna ilişkin iddiasına yönelik yapılan incelemede; yukarıda anılan ispat kuralları uyarınca, davalı tarafından, bu iddia geçerli delillerle ispat edilmesi gerekirken bu yönde herhangi bir somut delil sunulmamıştır. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda ki sektörel incelemede “Davalı tarafından Beyoğlu ….. Noterliği vasıtasıyla 19.07.2018 tarih ve ….. Yevmiye ile davacıya gönderilen İhtarnamede; turistlerin alışveriş amacıyla deri ürünleri satan başkaca firmalara davacı tarafından götürüldüğünü tespit ettikleri belirtilmesine rağmen bu tespitin nasıl yapıldığı ne tür delillere dayanıldığından bahsedilmediği, oysa ki taraflar arasında imzalanan 06.04.2018 tarihli sözleşmeye göre başka bir firmaya turist gruplarının götürülmesi hususunu diğer her türlü yasal delilin yanı sıra fotoğrafmakinası ya da cep telefonu ile çekilecek fotoğraflarla da ispat edilebileceği hususunda mutabık kalındığının belirtildiği” yönündeki tespit de dikkate alındığında, davalının iddialarını ispat edemediğinden anılan hüküm uyarınca herhangi bir cezai şart tazminatı alacağının doğmadığı takdir ve sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağının 29.000 USD olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden takibin devamına ve İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalı tarafın Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasındaki itirazın KISMEN iptali ile, 29.000 USD asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren USD cinsinden mevduata T.C. Merkez Bankasının uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olduğundan ve itiraz kısmen haksız olduğundan asıl alacağın takip tarihindeki TL kur karşılığının (5,3407 TL) %20 si oranındaki 30.976,06 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.618,10-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.241,26-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 7.376,84-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile 3.241,26TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 211,00-TL posta gideri ve 2.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.311,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.386,60TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.716,80.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.643,20-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır