Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1361 E. 2018/1248 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1361 Esas
KARAR NO : 2018/1248

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Davalı şirketin deri sektöründe faliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilin davalı şirkette hisselere sahip olduğunu, davalı şirketin ve diğer grup şirketlerin kirucusu, işlerin planlayıcısı ve karar verici konumunda olan …..’ın rahatsızlanması ve çalışamayacak duruma geldiğini ve sonrasında yönetim kurullarını bırakmak zorunda kaldığını ve davalı şirkete …., …. ve müvekkil … yönetim kuruluna seçildiğini, bu süreçte …..’ın geçirdiği hastalık nedeniyle Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınan kararla kızı ….’ın kendisine vasi olarak tayin edildiği, müvekkil … davalı şirketin hissedarı olmakla birlikte 29/11/2018 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliği görevini ifa ettiğini ve bu tarihte yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, …..’ın rahatsızlığını fırsat bilen hissedarların ve diğer yönetim kurulu üyelerinin müvekkil …’ın tüm itiraz ve muhalefetine rağmen şirket yönetiminde farklı bir anlayış içine girdiklerini ve şirketin mevcudunu eksiltmekle şirkette kötü niyetli kararlar alarak hissedarların hissesinin değerini düşürmeye çabaladıklarını, müvekilin diğer yönetim kurulu üyelerinin keyfi uygulamalarının sorumluluğunu da taşımamak için davalı şirket de dahil tüm …. Grup şirketlerindeki yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkilin istifasından sonra şirket malvarlıklarının değerinden düşük bedellere satılarak şirketin içini boşaltma cihetine girdiklerini, …..Grup şirketlerinin hissedarlarının haklarına zarar veren bu faaliyetlerin engellenmesi amacıyla …..’ın vasisi …. aracılığı ile davalı şirket de dahil grup şirketleri hakkında ayrı ayrı fesih ve tasfiye talepli davaların açıldığını, …..Grup şirketler hakkında açılan davaların tamamında yönetim kurulunun keyfi uygulamaları karşısında mahkemeler şirketlere kayyım atanmasına karar verilmiş olduğunu, türk ticaret kanununda şirketin en az onda bir hissesine sahip pay sahiplerinin haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshini talep edebileceğinin düzenlendiğini, davalı şirket yönetim kurulu ve hissedarların şirket malvarlığını boşaltmaya hissedarların hisse değerlerini düşürmeye yönelik faaliyetleri diğer hissedarlar tarafından ikame edilen davalara rağmen devam ettiğini, davalı şirket yönetimkurulunun şirketin mal varlığını ederinden düşük fiyatlara sattığını ve şirket varlıklarını eksiltme yönündeki açık niyetinin şirketin mal varlıklarının satılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararının verilmesini elzem kıldığını, grup şirketlerinden …..Dış Ticaret A.Ş’nin 23/05/2018 tarihli toplantısında yönetim kurulu başkan ve üyelerine TTK 395 VE 396. Maddelerde yazılı muamelelerin ifası hususunda izin verilmesine ilişkin tarafımızca karşı oy kullanılmasına rağmen oy çokluğuyla karar verildiğini, davalı şirket ve diğer grup şirketlerine kayyım atanması kararlarından sonra müvekkile ve hissedarlara ihtarnameler keşide edildiğini ve şirketlere olan borçların ivedilikle geri ödenmesini ihtar edildiğini bu ihtarnameden açıkça anlaşılacağı üzere şirkete borçlanma yasağını da açıkça ihlal ettiğini, tamamen ihtiyari ve keyfi şekilde şirket varlıklarını şahsi işlerine hizmet edecek şekilde kullandığını ve şirketlerden şahıslara yüksek miktarlarda para transferi gerçekleştirildiğini, tüm bunlarla beramer müvekkilinin hissedarı olduğu diğer şirketler ….. ve Ticaret A.Ş ve …..Dış Ticaret A.Ş hakkında da eş zamanlı olarak fesih ve tasfiye davasının açıldığını belirterek öncelikle müvekilinin hisselerinin değer kaybetmemesi ve davalı şirketin daha fazla zarara uğramaması için dava sonuçlanıncaya kadar şirketin malvarlıklarının 3. Kişi ya da şirket lehine teminat olarak kullanılmaması ve satılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davanın kabulü ile davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166. maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır….” hükmünü amirdir.
HMK nun davaların birleştirilmesi ve ayrılmasında kanun yolları başlıklı 168. maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” hükmünü amirdir.

Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının celp edildiği, incelenmesinde davacısının ….. olduğu, davalısının … olduğu, dava konusu ticari şerket olduğu, davanın 27/11/2017tarihinde açıldığı, dosyanın duruşmasının 14/02/2019 tarihine atılı olduğu görülmüştür u nedenle iş bu dosya ile dosyamız arasında hukuki, fiili ve şahsi bağlantı bulunduğundan (davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle) usul ekonomisi gereğince işbu dava dosyamızın HMK nun 166. maddesi gereğince sözü geçen dava dosyası ile birleştirilmesine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememiz dosyası ile Bakırköy…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Birleştirmenin Bakırköy…… Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası üzerine yapılmasına ve yargılamanın bu dosya üzerinden devamına,
Yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti konusunda birleşen dosya üzerinden karar verilmesine,
Dair; ön inceleme aşamasında evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde esas ile birlikte mukabil olmak üzere kesin olarak karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır