Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1342 E. 2019/944 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1342 Esas
KARAR NO : 2019/944

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı şirketin 1987 yılında kurulmuş ve bugün 12.000.000,00 TL sermayeli bir anonim şirket olduğunu, …. Holding A.Ş.’nin 11.897.500,00 TL ile şirketin %99,15’likpay sahibi olduğunu; diğer %0,85’lik payın ise, 10.250,00-TL’sinin …’e, 6.833,00 TL’sinin …’e ait olduğu, davacı …’ün kardeşleri olan ….’ün 17.083,00 TL, ….’ün ise 68.334,00 TL ile paydaş olduğu; 18/12/2018 tarihli dava konusu toplantıda %99,15’lik paya sahip olan hâkim şirketin …. tarafından temsil edildiğini; ….’ün, temsil ettiği hâkim şirketin de yaklaşık %67 pay ile tek başına çoğunluk hissesine sahip olduğunu, aynı zamanda hâkim ve bağlı şirkette yönetim kurulu başkanı olduğunu; davacıların da davalı şirkette dolaylı olarak % 16,6 ortak olduklarını, 08/08/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararla davacı …’ün şirket yönetiminden uzaklaştırıldığını, bu tarihten sonra davacılara şirketin işleyişi ve hukuki işlemleri hakkında hiçbir bilgi ve belge verilmediğini, TTK m. 437 uyarınca açılan davaya konu 18/12/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında davacıların bilgi alma ve inceleme istemlerinin davacı tarafından cevapsız bırakıldığı ve haksız olarak reddedildiğini, davacıların aynı zamanda gündemin ikinci maddesi uyarınca toplantıya yazılı olarak sunulan belgeleri yönetim kurulundan cevaplanmasını istediğini, aynı zamanda bu konuda şirket defter ve belgeleri üzerinde inceleme talep ettiğini; ancak sorulan sorulara yönetim kurulu üyesi ….’ın şirketin ticari işleyiş, ticari sır ve gizlilik sırrı dâhilinde genel kurulda bilgi veremeyeceğini belirttiğini; ayrıca davacıların TTK m. 437/4 kapsamındaki inceleme taleplerinin çoğunluğun olumsuz oyları ile reddedildiğini; gündemin ikinci maddesine ilişkin muhalefet şerhinin divan başkanlığına verildiğini; TTK m. 437 uyarınca bilgi alma haklarının mesnetsizce ve kötü niyetle gasp edildiği öne sürülerek davanın kabulü ile davalı şirketin, davacıların istediği bilgi ve belgeleri vermeye ve/veya şirkete ait sorulan sorularla ilgili tüm belgeleri, bilgi istenilen konuda bizzat incelemesi için davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacı …’ün davalı şirketin yönetim kurulu eski üyesi olduğunu; yönetim kuruluna şirket menfaatleri doğrultusunda tekrar seçilmemesini şahsi husumete çevirdiği ve sadece şirkete zarar verme amacı içerisinde davranışlar sergilediğini, hali hazırda davacıların davalı şirket, ortakları ve grup şirketleri arasında derdest ve kesinleşmemiş birçok davanın olduğunu, davacı …’ün 03/07/2017 tarihinde iş sözleşmesinin feshi ile davalı şirketteki işine son verildiğini, Çatalca … Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile iş davası açıldığı ve davanın devam ettiğini, bu nedenle davacıların davalı şirkete ve diğer ortaklarına karşı şahsi husumet beslediği ve sadece şirkete zarar verme amacı içerisinde olduklarını, davacı …’ün 18/12/2018 tarihli genel kurul toplantısında huzur bozmaya yönelik davranış ve tavırları ve gerçeğe aykırı beyanlarıyla kötü niyetini ortaya döktüğünü, davacıların pay sahipliğinden gelen haklarını kötüye kullanmasına TMK m. 2 ’de düzenlenen dürüstlük kuralı gereği izin verilmemesi gerektiğini, dava dilekçesinin gerçeğe aykırı beyanlar içerdiğini, davalı şirket nezdinde davacı …’ün %0,085, davacı …’ün ise %0,057 paya sahip olduğunu, davacı …’ün şirket yönetiminden uzaklaştırılmasına dair bir kararın söz konusu olmadığını, davacı …’ün yönetim kuruluna tekrar seçilmediğini, bunun bir uzaklaştırma olarak yorumlanamayacağını, davacının bilgi alma ve inceleme hakkı dolayısıyla mahkeme huzurunda sorduğu sorularının tamamının cevaplarını içeren fınansal tablolar, konsolidede fınansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu, yönetim kurulu kâr dağıtım önerisinin genel kurul öncesi davacıya teslim edildiğini, davacı …’ün davalı şirket nezdinde 08/08/2017 tarihine dek yönetim kurulu üyesi olup, genel kurulda inceleme talep ettiği bilgi ve belgelerin söz konusu tarihe kadar hazırlanmasına iştirak etme yükümlülüğü altında olduğunu, bu nedenle davacının bilgilere ulaşamadığı iddiasına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacının kötü niyetli olduğunu, davanın kabulü halinde davalı şirketin sırlarının ifşa olacağı ve davalı şirketin diğer korunmaya değer menfaatlerinin zarar göreceğini, davalı şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının incelenmesinin kanun koyucu tarafından genel kurul veya yönetim kurulunun takdirine bırakıldığı öne sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmektedir.
DELİLLER
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 437/5 uyarınca bilgi isteme talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı taraf, davalı şirketin genel kurul toplantısında sormuş olduğu bir takım sorulara “ticari sır” gerekçe gösterilerek cevap verilmediğini, TTK. m. 437/5 hükmü uyarınca davalıdan istemiş olduğu bilgi ve belgelerin kendisi veya uzman aracılığıyla incelenmesine karar verilmesini iddia ve talep etmektedir. Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına deliller toplanmış ve teknik bilirkişiler eliyle kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yaptırılmış ve heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, TTK. m. 200 hükmü çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır (TTK. m. 437/2). “Özenli”, baştan savma olmayan, sorunun karşılığı niteliğini taşıyan, ilgisiz konuları içermeyen anlamındadır. Gerçeğe uygunluk ile gerçeği aynen yansıtan doğru, yalan ve aldatıcı olmayan bilgi kastedilmiştir. “Hesap verme ilkesine uygun” kavramı, hesap verme konumunda bulunan bir kişinin hesap vereceği, yani sorumlu olduğu kişiye vermekle yükümlü olduğu kapsamlı, içerikli ve belgeli bilgiyi ifade eder (TTK. m. 437/2’nin gerekçesi).
Bilanço, kâr zarar hesabı, yılık faaliyet ve denetçi raporlarından oluşan belgelerin tümü pay sahibinin bilgi alma hakkının kullanılması bakımından bir bütün oluşturur. Yönetim kurulunun hazırladığı raporla birlikte denetçilerin raporu da genel kurulda okunur (TTK. m. 413). Pay sahiplerinin yönetim kurulu üyelerinden istedikleri bilgiyi alamamaları halinde, genel kuruldan bu bilginin verilmesini isteyebilirler. Pay sahiplerinin yönetim kurulu üyelerinden sözlü açıklama yapma talep hakları da vardır. Pay sahibi bu hakkını kural olarak genel kurulda sözlü olarak kullanacak ve gerek yöneticiler, gerekse denetçiler tarafından cevaplandırılabilecektir. Ancak yazı ile güçlendirilebilir. TTK. m. 437/2 hükmünde bilgi alma hakkı, paylsahipliği haklarının kullanılabilmesi için “gerekli” olması koşuluna bağlanmamıştır. Bir başka deyişle, pay sahibinin bu hakkını kullanırken gerekçe gösterme zorunluluğu yoktur.
Şirketin ticari defteri eriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir (TTK. m. 437/4). Bu talebin reddi halinde, talebi red edilen pay sahibine mahkemeye başvuru imkanı tanınmıştır. Kanunda, bilgi alma ve inceleme haklan paysahibine tanınan dava hakkı ile güçlendirilmiştir. TTK. m. 437/5 hükmüne göre: “Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir”. Paysahibi sadece açık bir red halinde değil, taleplerinin cevapsız bırakılması veya cevabın ertelenmesi durumunda da hem bilgi alma hem de inceleme hakkını bir mahkeme kararı ile başarıya ulaştırabilir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir (TTK. m. 437/5).
Bilgi almada, kapsamın sınırsız şekilde genişletilmesi ve ortaklığa zarar verilmesi tehlikesi büyüktür. Bilgi alma hakkının sınırının çizilmesinde, bilgi alınacak konunun önemli olmasının yanı sıra, bilgi almanın hukuki olup olmadığına da bakmak gerekir. Nitekim TTK. m. 437/2 hükmünde “bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, ortaklığın sırrı ve menfaatleri pay sahibinin bilgi alma hakkından önce gelir. Bilgi alma hakkının kötüye kullanılmaması gerekir.
Pay sahibine bilgi alma hakkının tanınmasının amaçları; pay sahibinin ortaklığın içinde bulunduğu ekonomik durum hakkında aydınlanmasını sağlamak, anonim ortaklığın organlarının dolaylı da olsa kontrolüne imkan tanımak ve pay sahipliğinden doğan haklarını bilinçli bir şekilde kullanmasını temin etmektir.
Somut olayda davacı …’ün %0,085, davacı …’ün de %0,057 gibi çok önemsiz denebilecek bir oranda hisseye sahip olmaları, davacılardan …’ün iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle işçi alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine Çatalca …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. E. sayılı dosyası ile dava açması, yine davacılar tarafından İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ortaklığın feshi ve ortaklıktan çıkma talepli dava açmaları, aynı şekilde davacılar tarafından özel denetçi tayini ve genel kurul kararlarının iptali adı altında davalı şirket ve iştiraki şirketler hakkında bir çok dava açmış olmaları, açılan bu davalardan özellikle işçi alacaklarının tahsiline ilişkin dava ile şirketin feshi ve ortaklıktan çıkmaya ilişkin davanın taraflar arasında husumet oluşturması, davacılar tarafından açılan şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma davası dikkate alındığında, bu davanın, davacıların, davalı şirkette ortak olmak istemediklerine ilişkin iradelerini yansıtmış olması nedeniyle, davacıların ortak olmaya devam etmek istemedikleri bir şirket hakkında bilgi ve inceleme talep etmelerinin bilgi alma ve inceleme hakkının tanınmasındaki amaçla bağdaşmaması, davacılardan …’ün 08.08.2017 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla ticari defter ve kayıtların tutulmasını sağlamakla yükümlü olması nedeniyle şirketin bütün bilgi ve belgelerden haberdar olduğunun kabul edilmesinin gerekmesi, talep edilen bilgilerin anılan davacının görev yaptığı döneme ilişkin olması, dosyada yer alan 10.12.2018 tarihli inceleme ve teslim tutanağında davacılardan …’ün genel kurul toplantısı ile ilgili olarak 2017 yılı 1 adet gelir tablosu ve 1 adet bilanço, konsolide finansal durum tablosu, kar zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosu, nakit akış tablosu, özkaynaklar değişim tablosu, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu, yönetim kurulu kar dağıtım önerisi finansal tablo ve raporlarını incelediğini ve birer örneğini aldığını beyan etmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacılar açısından bilgi alma ve inceleme talep etme şartlarının gerçekleşmediği, davacıların bu yöndeki taleplerinin aynı zamanda objektif iyiniyet kuralına da aykırılık oluşturduğu takdir ve sonucuna varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 35,90-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 8,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı TTK.437/5 maddesi gereğince kesin olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı