Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1322 E. 2020/617 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1322 Esas
KARAR NO : 2020/617

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 23/12/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; 03/07/2017 tarihinde … İlçesi, … Mah. … Cad. No:… önü adresindeki binanın önünde KPD-PAP 1200/0,4 mm kablonun …’nin yapmış olduğu altyapı kazı çalışmaları sırasında koparılmak ve kırılmak sureti ile hasara uğratıldığını, söz konusu hasar nedeni ile müvekkili şirket personeli tekniker tarafından hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, hasar sebebi ile şirketlerinin zarara uğradığını, davalı tarafın rızaen zararların ödemedikleri için alacaklarının hüküm altına alınmasını teminen dava açmak zorunda kaldıklarının, bu sebeplerle 17.035,45 TL şirket zararının hasar tarihi olan 03/07/2017 tarihinden itibaren kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; açılan davanın tazminat davası olduğunu, borçlar kanununa göre tazminat sorumluluğunun doğması için tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal teseyyüp ya da kusur olması, illiyet bağının bulunması gerektiğini, buna ilişkin olarak müvekkili idarenin olayda kasıt, kusur ve ihmalin söz konusu olmadığını, dava dilekçesine konu kazanın olduğu adreste idareye bağlı çalışanlarının bir çalışmasının olmadığını, bu nedenle hasar bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yokluklarında hazırlanan tutanakları kabul etmediklerini, dava konusu olayın incelenmesi sırasında davacının da kusur durumunun incelenmesinin gerektiğini, kabul etmemekle birlikte talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, ayrıca davacı tarafın faiz istemesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişiler inşaat mühendisi …. ve elektronik mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hüküm kısmında;03/05/2019 tarihinde yapılan keşif sırasında iddia edilen çalışmalar ait hiçbir çalışmanın bulunmadığı varsa bitirilmiş olduğu, davacının sunduğu belgelerde meydana geldiği idiia edilen hasarın … ya da onun adına çalışan müteahhitler tarafından gerçekleştirildiğine dair hiçbir somut delil bulunmadığı, davacının iddiasına karşın davalının iddia edilen arıza tarihinde belirtilen adreste ne kendilerinin ne de idare müteahhitlerinin çalışma yapmadığını beyan ettikleri, eldeki mevcut bilgi ve deliller ile meydana gelen arızanın … ya da müteahhitleri tarafından gerçekleştirildiği kanaatine varılamayacağı görüş ve kanaatini bildirir raporunu ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı telekominikasyon şirketine ait kablolara davalı tarafça yapılan kazı çalışmaları sırasında zarar verilmesi iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
Davalı tarafça, yapmış oldukları yazışmalar ve görüşmeler neticesinde söz konusu yerde kendileri veya müteahhitleri tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, bu sebeple meydana gelen zararda idarelerinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı savunulmuştur.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı şirket tarafından hasar sonrası hasar tespit tutanağı tutulmuş ve söz konusu zararların … İnşaat firmasınca giderildiği ve buna ilişkin tutanak ve belgelerin dava dilekçesine eklendiği görülmüştür.
Dava dilekçesine ekli hasar tespit tutanağı incelendiğinde; 03/07/2017 tarihli hasar tespit tutanağının tutulduğu, hasar yerinin … … Mah. .. cad. No:.. olarak belirtildiği, hasarı yapanın … olarak gösterildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bir inşaat mühendisi ve bir elektronik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin mahkememizce verilen yerinde inceleme yetkisi kapsamında yapmış oldukları yerinde inceleme neticesinde düzenlemiş oldukları 28/05/2019 havale tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; iddia edilen çalışmaların ve onarımların bitirilmiş olduğu, devam eden hiçbir çalışma ya da onarım olmadığı, tutulan tutanaklarda iddia edilen kazılara ilişkin resim, görüntü vb. mevcut olmadığı, yine tutanaklarda hiçbir tanık bilgisi de olmadığı, davacının sunduğu belgelerde meydana geldiği iddia edilen hasarın .. ya da onun adına çalışan müteahhitler tarafından gerçekleştirildiğine dair hiçbir somut delil (görüntü resim, tanık, hasar verence imzalanmış tutanak vb.) bulunmadığı…bildirilmiştir.
Söz konusu hasar tespit tutanağını tutan şahıs olduğu anlaşılan ve davacı tarafça tanık olarak bildirilen …’in yeminli beyanına başvurulmuştur. Tanığın “Bana göstermiş olduğunuz tutanaktaki imza bana ait, tutanakta belirtilen adresde içme suyu çalışması yapılırken Türk Telekoma ait kablo hattına zarar verilmiş, gittiğimizde olay yeri kazılmıştı, biz gittimizde iski çalışanları çalışmayı sürdürüyordu, bizzat kendileri ile görüştüm, çalışmayı iski çalışanlarının yaptığına bizzat şahit oldum, belirtilen su yolu caddesinde cadde boyunca içme suyu hattı kazısı vardı, fotograf çekip çekmediğini hatırlamayorum” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.

Bilirkişi kök raporunda hasar miktarı ile ilgili bir değerlendirme yapılmamış olması nedeni ile, dosyada mevcut hasar tutanağı ve hasar keşif tutanağı itibari ile davacının talep ettiği tazminatın piyasa rayicine göre kadri maruf olup olmadığı, zarar miktarının ne olduğu hususlarında bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan 08/09/2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda hasar maliyeti olarak gösterilen 17.035,45 TL’nin piyasa koşullarında makul ve ederinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacıya ait kabloların ve kablo hattının davalı idare tarafından yapılan kazı çalışması sırasında hasar gördüğünün dinlenen yeminli tanık anlatımı ile sabit olduğu, hasar maliyeti olarak tamiratı yapan üçüncü şahıs firmaya yapılan ödemenin kadri maruf olduğunun teknik bilirkişi raporu ile anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafça söz konusu çalışmanın kendileri tarafından yapılmadığı ileri sürülmüş ise de dinlenen davacı tanığının çalışmanın … çalışanları tarafından yapıldığını açıkça beyan ettiği, zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile tanık dahil her türlü delille ispat edilebilmesinin mümkün olduğu, HMK’nun 200.maddesindeki miktar yönündeki sınırlamanın somut olayda uygulanabilirliği bulunmadığı, dolayısıyla gerek yeminli tanık anlatımı gerek tutulan tutanaklar ve gerekse davalı tarafça yapılan diğer bir çok çalışma sonucunda uğranılan zarralardan dolayı bir çok dava görülmesi nedeni ile davalının bu savunmasına itibar edilemeyeceği, aynı yerde alt yapısı bulunan davacı firma ve diğer kuruluşlara bilgi verilmeden ve önlem alınmadan kazı çalışması yapılmasından ve bu çalışma esnasında davacının zarar görmesinden dolayı illiyet bağının ve davalının kusurunun bulunduğu, bu doğrultuda davacının tazminat isteminde haklı olduğu, her iki tarafın da tacir olması sıfatını haiz olması ve meydana gelen zararın davacının ticari alanı çerçevesinde meydana gelmesi nedeni ile ticari faiz talebinin yerinde olduğu, yine haksız fiil hukukunun genel ilkeleri doğrultusunda haksız fiil tarihinden itibaren faiz istenebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
17.035,45 TL tazminatın olay tarihi olan 03/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.163,39-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 290,93 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 872,76-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 290,93 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.391,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerine bırakılmasına,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
02/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır