Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1311 E. 2019/1123 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1311 Esas
KARAR NO : 2019/1123

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: 09.09.2017 tarihinde ….. ilçesi …. mah 635 sok üzeri adresinde bulunan kabloları müteahhitliğini …. ‘nin yapmış olduğu altyapı kazı çalışmaları esnasında koparılmak ve kırılmak suretiyle hasara uğratıldığını, söz konu hasarlar nedeniyle müvekkili şirket çalışanı … tarafından Hasar Tespit Tutanağı düzenlendiğini, hasarlar sebebiyle müvekkili kuruluşun zarara uğradığını belirterek 3.422,36 TL şirket zararının hasar tarihi 09.09.2017 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsilini, vekalet ücreti ve mahkeme masraflarının davalı yana yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Dava konusu yerde, müvekkili idare elemanlarınca her hangi bir çalışma yapılmadığını, Müvekkili idare birimlerinden Atıksu İnşaat Daire Başkanlığı ve Abone İşleri Avrupa 2. Bölge Dairesi Başkanlığı ile yapmış oldukları yazışmalar neticesi, hasarın meydana geldiği adreste idaremizin her hangi bir çalışma yapmadığına dair bilgi verildiğini, bu sebeple meydana gelen zarardan müvekkili idarenin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, husumetin müvekkili idareye değil ilgili firmaya yöneltildiğini, dava konusu zararın müvekkili idarece meydana getirilmediğini, müvekkili aleyhimize acılan iş bu davada, müvekkil idarenin dava konusu zararı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için zararın varlığı yeterli olmadığını ve bu zararın idareye atfı kabil ve isnadının mümkün olması gerektiğini, zararla idari eylem veya işlem arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, şartlarının bir arada gerçekleşmesi zorunludur. Zararın idari eylem veya işlemden değil de zarar görenin veva bir başkasının eyleminden dogması halinde, zararla idari eylem arasındaki illiyet bağının kesildiğini, davacı vekili dilekçesinde olayın ardından mahallinde hasar tesbit tutanağı düzenlendiğini ancak bu tutanağının tek taraflı olarak hazırlandığını bu nedenle kabul etmediklerini belirterek işbu davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Taraf iddia ve beyanları, 17/06/2019 havale tarihli İstanbul Büyükşehir Belediyesi cevabi yazısı, 24/10/2019 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının maddi zararına sebebiyet veren hasarın davalı tarafça meydana getirilip getirilmediği, eğer öyle ise gerçek zarar miktarı ve davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına İBB’ye müzekkere yazıldığı, cevabi yazı uyarınca kazı tarihi itibariyle davalı …. Genel Müdürlüğüne hasarın meydana geldiği bölgede kazı izni verilmediği bilgisi verilmiştir.
Hasar Tutanağında ismi bulunan … tutanak münzii olarak tanık sıfatıyla ifadesine başvurulmuş ve olay yerine sistem hata verdikten sonra gittiğini, hasarın nasıl ve kimler tarafından verildiğini görmediğini beyan etmiştir.
Gerçek zararın tespiti açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve hasar tarihi itibariyle gerçek zararın 3.422,36 TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; davalı ….’nin söz konusu bölgede çalışma yapmadığına ilişkin savunması, tanığın hasarın nasıl ve kim tarafından verildiğini görmemiş olması, …. tarafından söz konusu bölgede …. ‘ye kazı izni verilmemiş olması ve davacı tarafından hasarın davalı tarafından meydana getirildiğine ilişkin tek taraflı tutulan tutanak dışında başkaca delil sunulmamış olması gibi sebeplerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde söz konusu hasarın davalı tarafça meydana getirildiğinin ispatlanamaması sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 58,45 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 14,05 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada yapılan 6,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleşince ve HMK 333. Maddesi uyarınca yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır