Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/130 E. 2019/161 K. 15.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/130 Esas
KARAR NO : 2019/161

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 25/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 01/02/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki uyarınca davalı şirket müvekkili şirkete borçlu olmasına rağmen borcunu ödemediğini, ticari ilişki kapsamında davalı şirkete düzenlenen faturaların olduğunu, fatura ve teslime ilişkin sevk irsaliyesi bilgilerinin verildiğini, faturalara ilişkin ürünlerin davalı şirket depo görevlisine imza karşılığı teslim edildiğini, 6102 sayılı TTK’nun 21/2 mad. istinaden davalının kendisine düzenlenen faturalara itiraz etmediğini, faturalara ve teslime ilişkin irsaliyelerinde görüldüğünü buna karşın herhangi bir ödeme yapılmadığını ve müvekkili tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından davalıya karşı icra takibinin başlatmak zorunda kaldığını, iş bu icra takibine itiraz edildiğini, borçlu şirket takibin durması ile haciz uygulamasını önlediğini ve zaman kazandığını, müvekkili ile davalı şirket arasında borca istinaden 31.05.2017 tarihinde yapılan yapılandırma sonucu davalı şirketin ödemelerde bulunduğunu ancak daha sonra davalı şirketin ödemelerini aksatmış olduğunu ve kalan borcunu ısrarla ödemediğini, bunun ise cari hesaplarında açıkça görülebildiğini, davalının borcun bulunmadığı şeklindeki iddiaları asılsız ve kötü niyetli yapıldığının, icra dosyası kapsamındaki borcun toplamda 29.141,20 USD tutarında borçlu tarafından müvekkiline ödeme yapıldığını, 53.241,00 USD tutarındaki asıl alacak üzerinden yapılan ödemeler düşüldükten sonraki, icra takip giderleri, faiz ve vekalet ücretleri dışında kalan asıl alacak tutarı 24.008,46 USD olduğunu, dava tarihi itibariyle bakiye toplamı 33.770,58 USD ayrıca kamu bankalarının döviz cinsine bir yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranının esas alındığını, borçlunun faize itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, 27.03.2017 tarihinde dava konusu alacak için ilamsız icra takibinin yapıldığını, davalı şirkete ödeme emrinin 12.04.2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve borcun ödenmediğini aynı zamanda itiraz edilerek müvekkilinin mağduriyetinin arttırıldığını, 31.05.2017 tarihinde davalının,
müvekkili şirkete borcunun olduğunu belirterek davanın kabulüne 24.008,46 USD asıl alacak olmak üzere toplam 126.808,55 TL (33.770,58 USD) alacak için itirazın iptaline ve takibin devamına, takip tarihindeki alacağın TL karşılığı üzerinden %20 oranında icra, inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı, müvekkili ile olan ticari ilişkisi neticesinde satış faturaları kestiğini ve faturada belirtilen alacaklarının bir kısmının ödenmediğini, icra takibinin başlatıldığını müvekkili firma tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, davacı firma tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takip tarihi itibariyle müvekkili firmanın davacı tarafa muaccel hale gelmiş borcunun bulunmadığını, müvekkili firma tarafından davacıya yapılan ödemelerin dikkate alınmadığının ve borç çıkarıldığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy …. . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının …. , borçlusunun … olduğu, borç miktarının 53.241,00 USD = 192.200,01.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Dava konusu, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla cari hesap bakiyesinden kaynaklı alacağa yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (29.03.2017) itibariyle davacının davalıdan 182.874,39 TL (53.241,06 USD) alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle (01.02.2018) davacının davalıdan 24.099,62 USD (79.061,01 TL) alacaklı olduğu, davalının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (29.03.2017) itibariyle davalının davacıya 108.683,89 TL borçlu olduğu, dava tarihi itibariyle (01.02.2018) davalının davacıya 4.870,51 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterlerinin 26.12.2016 tarihi itibari ile birbiri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibari ile taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 74.190,50 TL olduğu, bu farkın nedenin ise davacının 31.12.2016 tarihinde kur farkı hesaplaması neticesinde ortaya çıktığı, Özetle, davacının davalıya düzenlemiş olduğu takip konusu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı ve kabulünde olduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraf ticari defterlerinin 26.12.2016 tarihi itibari ile birbiri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibari ile taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 74.190,50 TL olduğu, bu farkın nedenin ise davacının 31.12.2016 tarihinde kur farkı hesaplaması neticesinde ortaya çıktığı, taraflar arasında yapılan sipariş sözleşmelerinin USD cinsinden olduğu, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların USD olarak düzenlendiği bu itibarla davalının davacıya yapmış olduğu 10.10.2017 tarihli 1.300 USD ödeme ile sipariş sözleşmesi göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasında döviz cinsinden ödeme yapılacağına dair sözleşmesel dayanak ve fiili ödeme bulunduğu anlaşıldığından davacının yapmış olduğu kur değerlemesinin yerinde olduğunun kabulü ile davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 182.874,39 TL (53.241,06 USD) alacaklı olduğu, Mahkemece aksinin kabulü ile (taraflar arasında döviz cinsinden uygulama bulunmadığının) takdiri halinde; davacı alacağının takip sonrası (dava öncesinde) kısmen ödenmiş olması nedeniyle dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.870,51 TL alacağının bulunduğunun kabulünün gerekeceği, neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 182.874,39 TL (53.241,06 USD) alacaklı olduğu, dava tarihi itibari ile davacının davalıdan 79.061,01 TL (24.099,62 USD) alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı taraf dava dilekçesi ile, taraflar arasında ticari alış veriş bulunduğunu, bu alış veriş kapsamında faturalar düzenlendiğini, cari hesap ilişkisi kapsamında alacaklarının olduğunu, ödenmediğini, yapılan icra takibine itirazla durduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile, öncelikle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinde benzer nitelikte dava açıldığını, hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini talep ettiklerini, muaccel hale gelmiş alacaklarının bulunmadığını, davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunup bulunmadığı, cari hesap kapsamında alacaklarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile derdestlik itirazı konusunda karar verilmesi olduğu görülmektedir.
Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, dosyaya sunulan 04.10.2018 tarihli rapor denetime elverişli bulunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, ticari defterler, taraflar arasında imzalanan protokol ve 04.10.2018 tarihli bilirkişi raporu toplanan tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının 2016, 2017 ve 2018 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (29.03.2017) itibariyle davacının davalıdan 182.874,39 TL (53.241,06 USD) alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle (01.02.2018) davacının davalıdan 24.099,62 USD (79.061,01 TL) alacaklı olduğu, davalının 2016, 2017 ve 2018 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (29.03.2017) itibariyle davalının davacıya 108.683,89 TL borçlu olduğu, dava tarihi itibariyle (01.02.2018) davalının davacıya 4.870,51 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterlerinin 26.12.2016 tarihi itibari ile birbiri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibari ile taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 74.190,50 TL olduğu, bu farkın nedenin ise davacının 31.12.2016 tarihinde kur farkı hesaplaması neticesinde ortaya çıktığı, sonuç olarak davacının davalıya düzenlemiş olduğu takip konusu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı ve kabulünde olduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraf ticari defterlerinin 26.12.2016 tarihi itibari ile birbiri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibari ile taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 74.190,50 TL olduğu, bu farkın nedenin ise davacının 31.12.2016 tarihinde kur farkı hesaplaması neticesinde ortaya çıktığı, taraflar arasında yapılan sipariş sözleşmelerinin USD cinsinden olduğu, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturalann USD olarak düzenlendiği bu itibarla davalının davacıya yapmış olduğu 10.10.2017 tarihli 1.300 USD ödeme ile sipariş sözleşmesi göz önünde bulundurulduğunda taraflar arasında döviz cinsinden ödeme yapılacağına dair sözleşmesel dayanak ve fiili ödeme bulunmakla davacının yapmış olduğu kur değerlemesinin yerinde olduğunun kabulü ile davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 182.874,39 TL (53.241,06 USD) alacaklı olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak bu miktarın 24.008,46 USD kısmı yönünden hüküm kurulması gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca alacağın cari hesap temelinde faturalara dayalı olması dikkate alınarak alacak likit olduğundan ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın takip tarihindeki TL kur karşılığının %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalı tarafın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile, 24.008,46 USD asıl alacak üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan ve itiraz kısmen haksız olduğundan asıl alacağın takip tarihindeki TL kur karşılığının %20 si oranındaki 15.812,202 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.181,39.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.204,58.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 961,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4.015,81.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı, 1.204,58.-TL peşin harç ile dosyada yapılan 700,00.-TL bilirkişi ücreti ve 113,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.053,48.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.989,22.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*