Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1299 E. 2019/1217 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1299 Esas
KARAR NO : 2019/1217

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;11.01.2017 tarihinde, Küçükçekmece İlçesi, ….. Mahallesi, …… Caddesi üzeri adresinde, Küçükçekmece santraline ait, …. kabloları, müteahhitliğini ……’nin yapmış olduğu altyapı kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, söz konu hasarlar nedeniyle müvekkil Şirket çalışanı (Tekniker) … tarafından Hasar Tespit Tutanağı düzenlendiğini, olaya ilişkin, Hasar Keşif Tutarı Formu (Malzemeler ve İşçilik Giderleri ayrı ayrı hesaplanarak), E – Fatura, Hasar Tespit Tutanağı, Günlük Şantiye Defteri, Şematik ve şirketimiz Üst Yazıları dilekçemiz ekinde mahkememize sunulduğunu, hasarlar sebebiyle müvekkili şirketin zarara uğramış olduğunu, zarar giderilmiş ancak davalı tarafından alacaklarının ödenmediğini, açıklanan nedenlerle, davanın kabulünü, 2.201,36-TL şirket zararının hasar tarihi 11.01.2017 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi, vekâlet ücreti, mahkeme masraflarıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın tazminat olduğunu, Borçlar Kanunu ilgili maddesine göre tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olması; tazminat talep edilen ile hasar arasında bir illiyet bağının bulunması gerektiğini, ancak müvekkili idarenin dava konusu olayda kastı, kusuru ve ihmali bulunmadığını, hasarın meydana geldiği adreste idarenin ve idare müteahhitlerinin herhangi bir çalışma yapmadığını, meydana gelen zararda müvekkili idarenin hiçbir sorumluluğunun olmadığını, meydana gelen hasar bedelinin müvekkil idareden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının tespitlerini de ve buna dair tutanakları da, gıyaplarında yapılıp düzenlendiğini, müvekkil idareye hiçbir savunma ve itiraz hakkı tanımadıkları için, kabul etmemiz mümkün olmadığını, iş bu davada talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, faiz hususunda müvekkili şirketinin temerrüte düşürülmemesi nedeniyle faizin açıklanan ve yargılama ile sübut bulacak nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 03.05.2019 tarihinde yaptığımız keşif sırasında iddia edilen çalışmalara ait hiçbir çalışmanın bulunmadığı varsa bitirilmiş olduğu tespit edildiği, ….. Müdürlüğüne yazılan müzekkereye gelen cevapta, …. Mah. …. Caddesi üzerinde kazı çalışması yapılması için 23.12.2016 tarih ve ….. sayı ile …… Genel Müdürlüğüne altyapı kazı ruhsatı verildiği belirtilmiş ise de, davalı iddia edilen arıza tarihinde belirtilen adreste ne kendilerinin ne de idare müteahhitlerinin çalışma yapmadığını, Avrupa …. Bölge Abone İşleri Dairesi Başkanlığının cevap yazısı ekinde arıza kayıt dökümlerinde davaya konu tarihlerde belirtilen adreste herhangi bir çalışma olmadığının beyan edildiği, davacının sunduğu belgelerde meydana geldiği iddia edilen hasarın …… ya da onun adına çalışan müteahhitler tarafından gerçekleştirildiğine dair hiçbir somut delil (görüntü, resim, tanık, hasar veren tarafça imzalanmış tutanak vb.) bulunmadığı, eldeki mevcut bilgi ve deliller ile meydana gelen arızanın …… ya da müteahhitleri tarafından gerçekleştirildiği kanaatine varılmadığını beyan ederek raporunu ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı telekominikasyon şirketine ait kablolara davalı tarafça yapılan kazı çalışmaları sırasında zarar verilmesi iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
Davalı tarafça, ilgili birimleri ile yapılan yazışmalar neticesinde belirtilen tarihte idareleri veya müteahhitleri tarafından herhangi bir kazı çalışması yapılmadığını bilgisi verildiği savunulmuştur.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı şirket tarafından hasar sonrası hasar tespit tutanağı tutulmuş ve söz konusu zararların …… İnşaat firmasına giderildiği ve buna ilişkin tutanak ve belgelerin dava dilekçesine eklendiği görülmüştür.
Dava dilekçesine ekli hasar tespit tutanağı incelendiğinde; 11/01/2017 tarihli hasar tespit tutanağının tutulduğu, hasar yerinin Küçükçekmece ….. mah. …. Caddesi olarak belirtildiği, hasarı yapanın …… olarak gösterildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bir inşaat mühendisi ve bir elektronik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin mahkememizce verilen yerinde inceleme yetkisi kapsamında yapmış oldukları yerinde inceleme neticesinde düzenlemiş oldukları bilikişi raporunda özetle; …..Müdülüğüne yazılan müzekereye verilen cevapta 23/12/2016 tarihli alt yapı arıza kazı ruhsatına ekmi listede …. Mah. …. Caddesi üzerinde kazı çalışması yapılması için …… Genel Müdürlüğüne altyapı kazı ruhsatı verildiğinin belirtildiği, iddia edilen çalışmaların ve onarımların bitirilmiş olduğu, devam eden hiçbir çalışma ya da onarım olmadığı, tutulan tutanaklarda arıza ya da iddia edilen kazılara ve tamirat çalışmalarına ait resim, görüntü vb. Mevcukt olmadığı, eldeki veriler ile meydana gelen hasarın …… ya da adına çalışan müteahhitler tarafından gerçekleştirildiğine dair hiçbir somut delil bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Söz konusu hasar tespit tutanağını tutan şahıs olduğu anlaşılan ve davacı tarafça tanık olarak bildirilen …’nin yeminli beyanına başvurulmuştur.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davalının dava konusu hasarın meydana geldiği yerde ve tarihte kendileri veya müteahhit firmaları tarafından kazı çalışması yapıldığını kabul etmediği, bu konuda davalı firma veya onun adına müteahhitleri tarafından kazı çalışması yapıldığını ve bu kazı çalışması sonucunda zararın meydana geldiğini ispat mükellefiyetinin davacı tarafa ait olduğu, bu konuda yerinde inceleme yaparak raporunu hazırlayan bilirkişiler tarafından da herhangi bir somut delile ulaşılamadığının bildirildiği, her ne kadar hasar tespit tutanağını tutan …’nin tanık olarak alınan beyanında çalışmanın …… tarafından yapıldığını beyan etmiş olsa da tanığın çalışma yapılan alana çalışma yapılmasından sonra ulaştığı ve tanığın halen davacı firma çalışanı olması hasebiyle başka deilllerle desteklenmedikçe sırf tanık beyanına itibar edilerek hüküm kurulamayacağı, yine her ne kadar belediye tarafından verilen cevapta davalı idareye hasarın meydana geldiği yeri kapsar şekilde alt yapı çalışma ruuhsatı verilmiş ise de bunun tek başına davalı tarafça alt yapı kazı çalışması yapıldığını ve hasarın da bu çalışma neticesinde meydana geldiğini ispatlamayacağı, dolayısıyla davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek grekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 37,60.-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 6,80.-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada yapılan 42,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.201,36.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır