Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1196 E. 2021/908 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1196 Esas
KARAR NO : 2021/908

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2015
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28.10.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin 21.11.2013 tarihinde ……..’ın sevk ve idaresindeki ……… plakalı araç ile Konya ili istikametinden Seydişehir’e doğru seyir halindeyken karşı yönden gelen sürücü ………’in idaresindeki ……… plakalı araç ile karşılıklı çarpışması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiğini, Konta …….. Asliye Ceza Mahkemesinin ………Esas sayılı dosyasında Ankara …….. Aşliye Ceza Mahkemesinin ……… Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda ……… plakalı aracın sürücüsü ………’in asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu sonuca göre ……… plakalı aracın sigorta şirketi olan davalının sigortalının asli kusuru ile sebep olduğu kaza nedeniyle sorumlu olduğunu, Müvekkilinin kazanın olduğu dönemde kameraman olarak ayık 5.000,00TL ücretle çalıştığını, müvekkilinin kazadan büyük zarar gördüğünü, çeşitli sağlık harcamaları yaptığını, bu harcamaların bir kısmını SGK’nın karşıladığını SGK’nın karşılamadığı kısmını ise kendisinin ödediğini, müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, bu süreçte tek başına yürümekte bile zorluk çektiğini, müvekkilinin ayağındaki aksaklık nedeniyle günlük hayatında daha fazla efor sarfetmek zorunda kalacağının aşikar olduğunu, müvekkiline çarpan aracın davalı sigorta şirketinden 23.02.2014 bitiş tarihli …….. poliçe numaralı mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığını, bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumluluğu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile işten güçten uzak kalma ve bedensel zararlar nedeni ile 100TL’si tedavi ve bakım giderleri olmak üzere 200,00TL tazminatın sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, Birleşen Davada, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile kaza sonucu uğranılan manevi zararlar nedeni ile 100.000,00TL manevi tazminatını kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, kazaya karışan davalılara ait ……… plakalı ve ……… plakalı araçların devrini önlemek üzere ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen ……….. plakalı aracın 23.02.2013/2014 vadeli …….. poliçe nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkili Şirketin Sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, Bunun için öncelikle kazada araçların kusur durumunun tespiti gerektiğini, Her ne kadar davacı yan tedavi gideri talebinde bulunmuşsa da 6111 sayılı kanunla değişen mevzuat gereği, tedavi giderine ilişkin primler SGK’ya aktarıldığından sigorta şirketi nezdinde artık tedavi gideri şeklinde bir teminat kalemi kalmadığını, Sigortacılığın temel mantığının üstlenilen bir risk karşılığında prim tahsil edilmesi olduğunu, Tedavi giderine ilişkin tahsil edilen primler ise tümüyle SGK’ya aktarıldığından; anılan yasa değişikliği nedeniyle artık sigorta şirketleri nezdinde tedavi teminatı söz konusu olmadığını,zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, Bu oran belirlenirken zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin Müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisi dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini, Nitekim davacının, kazanın meydana gelmesindeki ağır kusurunun yanı sıra, trafik ışıklarından geçmek yerine yolun yayalara kapalı kısmında aniden yola atlaması nedeniyle müterafik kusurunun da değerlendirilmesi gerektiğini, hukuk mahkemesi ceza mahkemesi bilirkişi raporu ile bağlı olmayacağından, kusura ilişkin incelemenin yukarıda izah ettiğimiz hususlar da dikkate alınarak resen yapılması gerektiğini, maluliyet hesabında yalnız fiziki ve sürekli nitelik taşıyan arazların dikkate alınması, buna göre kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, davacı yan tarafından iddia edilen gelir durumunun, SGK kayıtları, vergi levhası gibi somut delillerle kanıtlanması gerektiğini, Davacının kaza tarihinde çalışıp çalışmadığının tespiti için SGK kayıtlarının celbinin gerektiğini, Diğer yandan kusur dürümü. ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla, aktüeryal rapor hazırlanabilmesi için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesinin talep edildiğini, arttırımsız yıllık net kazanç, yüzde on arttırım uygulanmış yıllık gelir ve yüzde on indirim yapılmış iskontolu yıllık kazanc’ın üç ayrı sütun halinde açık şekilde gösterilmesi gerektiğini, ZMM Genel Şartları B.2. Maddesi gereği müvekkili şirket tarafından talep edilen ve ilgili genel şart hükmünde sayılan belgelerin sunulması, temerrüdün gerçekleşmesi için zorunlu olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.2. Madde gereği müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, Hesaplanması mümkün olmayan bir tazminat nedeniyle temerrüt söz konusu olamayacağından dava konusu olay haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin de reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile, davacının 21.11.2013 tarihinde ……..’ın sevk ve idaresindeki ……… plakalı araç ile Konya ili istikametinden Seydişehir’e doğru seyir halindeyken karşı yönden gelen sürücü ………’in idaresindeki ……… plakalı araç ile karşılıklı çarpışması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiğini, Konya ……. Asliye Ceza Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyasında ceza yargılamasının yapıldığı , ……..’ın tali, ………. ‘in asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, her iki kişininde sanık olarak yargılanarak ceza aldığını, davacının sağlık harcamaları yaptığını, tedavisinin halen devam ettiğini, hayatında daha fazla efor sarf etmek durumunda kalacağını, 26.07.2017 tarihi ATK raporunda %25,2 oranında malul kaldığının tespit edildiğini,………. plakalı aracın davalı …….. tarafından sevk ve idare edildiğini, davalı ………. Özel Eğitim şirketinin adına aracın sigortalandığını, ……….. plakalı araç sigorta şirketine, sürücüsüne karşı Bakırköy ……… ATM …….. esas ayılı dosya ile yargılama yapıldığını, Bakırköy ………. ATM dosyasının da bu dosya ile birleştirildiğini, iş bu dava dosyasının da hmk 166 uyarınca bu dosya ile birleştirilerek davanın kabulünün talep edildiği,
Davalı ………. Özel Eğitim şirketinin cevap dilekçesi ile kusura itiraz ettiği, davalı ……..’ın cevap dilekçesi ile belirsiz alacak davasına ilişkin hukuki yarar itirazının, kusura ilişkin itirazının, maluliyet oranına ilişkin itirazının, meslek gelirine ilişkin itirazının bulunduğu, davalı sigorta şirketinin ………. plakalı aracın ZMMS ve Genişletilmiş Kasko Süper Oto Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 21.06.2018 tarihinde 21.917,26 TL ödemenin olduğunu, birleştirilmesi istenen dosyanın sonucunun beklenilmesini , poliçe limitiyle sorumluluğun olduğunu belirterek davalıların davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının içinde bulunduğu ve davalı sigorta şirketinin sigortalısının kullandığı araç ile kaza yapması neticesinde meydana gelen zararın bulunup bulunmadığı, iş ve güç kaybının bulunup bulunmadığı, davacının maddi tazminat talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin olduğu,
Somut olayın incelenmesinde,
İş bu davanın Bakırköy ……… ATM’de açıldığı, birleşme kararı ile mahkememizin ……… esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, birleşen iş bu dosyanın tefriki ile Bakırköy birleşen dosyanın mahkememizin ……… esasına kaydedildiği,
Konya …… Asliye Ceza Mahkemesinin ……… esas ……… karar sayılı taksirle yaralamaya ilişkin ceza dosyasında ……..’ın tali kusurlu, ………’in ise asli kusurlu olduğunun kabul edildiği, davalı …….. hakkında verilen HAGB kararının 07.09.2016 tarihinde kesinleştiği,
Bakırköy ……. ATM ……… esas sayılı dosyanın davacısının ………, davalılarının ……… Sigorta, …….., ……… ve ………. Yayıncılık Turizm şirketi olduğu, bu dosyada tarafların kusur oranının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği, ATK tarafından tanzim edilen raporda özetle; Sürücü ………’in %70 (yüzde yetmiş) oranında, sürücü ……..’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, davacı ………’ın 21.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle maluliyet oranına ilişkin alınan raporda 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 VIII (2Aa…….20)A %24, 24×1/3=8 Gr 1 XII (28Ba……..15)A %19, balthazard formülüne göre; %25.48 E cetveline göre %25.2 (yüzdeyirmibeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüer bilirkişisi tarafından hazırlana raporda davacının maddi tazminatının birleşen davada davalı ………’in %70 oranında kusuruna göre 122.570,86.-TL, …….. ‘ın %30 oranında kusuruna göre 52.594,66.-TL olarak hesaplandığı, mahkemece maddi tazminatın kabulü ile ……… sigorta şirketinden alınmasına karar verildiği, davacının manevi tazminat davasının da kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM …….. HD’nin Dosya no: …….. Karar no : ……… kararıyla istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın 24/06/2021 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen dosyada hükme esas alınan raporların bu dosya taraflarını bağlayacağı ve kesin delil olacağı,
Mahkememizin iş bu dosyasında delillerin toplandığı, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra aktüerya bilirkişi …….. ‘tan rapor alındığı, davacı vekilinin 13.10.2021 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını davanın konusuz kaldığını sulh doğrultusunda karar verilmesinin istenildiği, davalı ………. Sigorta Şirketinin 24.09.2021 tarihli dilekçesinde sulh protokolünün sunularak davacı tarafa alacak ve ferileri ile birlikte toplam 159.113,45 TL ödeme yapıldığını, davacı taraf ile sulhen anlaşmaya varılarak ödeme yapıldığından maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak sigorta şirketi hakkında davanın konusuz kaldığını, yargılama gideir ve vekalet ücreti talep edilmediğini, vekalet ücretinin sulh dahilinde ödendiğini, harç ve masrafların davacının uhdesinde bırakılmasının talep edildiği, sulh protokolünde maddi tazminat kalemleri de belirtilerek sigorta, araç işleteni ve sürücüden tazminat talebinin olmadığının sulh anlaşmasının ilam hükmünde olduğunun belirtildiği, davacı vekilinin son duruşmada sulhe ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararınını verilmesini talep ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını dava ve harç masraflarının uhdelerinde bırakılmasını talep ettiği, sulhun 6100 sayılı HMK 313 vd maddelerinde düzenlendiği, davaya son veren taraf işlemlerinden olduğu, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, sulhun davayı sona erdireceği, tarafların beyanları da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan maddi tazminat davasının sulh olunması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu 22 maddesi uyarınca sulhun ilk celseden sonra vuku bulunması nedeniyle 59,30.-TL karar harcından 2/3’ü olan alınması gereken 39,33 TL’nin mahkememiz veznesine yatırılan 35,90.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3,43 ‬TL harcın sulh protokolü uyarınca davacıdan alınarak hazineye irad olarak kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin sulh protokolü uyarınca davacı üzerinde bırakılmasına,
4-sulh protokolü uyarınca davacı taraf vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ………. özel eğitim vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip……
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır