Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1178 E. 2021/1029 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1178 Esas
KARAR NO : 2021/1029

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :”Bir numaralı davalının sürücüsü, iki numaralı davalının işleteni ve üç numaralı davalının ZMMS sigortacısı olduğu ……. plakalı aracın, bir numaralı davalının sevk ve idaresindeyken 25.08.2016 tarihinde müvekkile çarparak ağır yaralanmasına sebebiyet verdiği, izah edilen sebepler ile öncelikle müvekkilin yaşının küçük olması babasının müteveffa olması, velayeti bulunduran annenin de ev hanımı olması sebebiyle ekonomik ve sosyal durumları göz önünde tutularak adli yardım talebin kabulüne, müvekkilin kalıcı maluliyeti ve vücudundaki kalıcı iz ve eserler sebebiyle uğramış olduğu maddi zararın tazmini sadedinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik, 1.000.TL maddi tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bütün davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkiller kaza sebebiyle uğramış olduğu manevi zararların tazmini sadedinde 50 bin TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1 ve 2 numaralı davalıdan müşterek ve müteselsilden tahsiline yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesi” arz ve talep edilmiştir.
Davalı …….. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE : “Davacı tarafın müvekkil şirket aleyhine ikame ettiği huzurdaki haksız davanın reddi gerektiği, şirket nezdinde …… nolu hasar dosyası açıldığı, davacı yana 17.08.2018 tarihinde 7.168,16 TL tazminat ödemesi yapıldığı, müvekkil şirketin davacıya karşı başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığı, davaya konu kazaya karışan ……. plakalı aracın, müvekkil ……. Sigorta A.Ş. nezdinde …… numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile …… tarihleri arasında sigortalı olduğu, davanın reddini talep etmekle birlikte. tazminat hesabı yapılması halinde müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmesi gerektiği, meydana gelen kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik giderlerinden müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağı, zira bu hususta sorumluluk SGK’na ait olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiği, bu sebeple mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğu, izah edilen nedenlerle; aleyhlerine açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi” arz ve talep edilmiştir.
Davalılar … ve … tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; 25.08.2016 tarihinde, davalı …’ün sevk ve idaresindeki aracın davacıya çarpması nedeniyle yaralanan davacının, geçiçi iş göremezlik, sürekli iş göremezlik kalemlerine ilişkin maddi ve ayrıca manevi tazminat talebine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 49/1. maddesi ile “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. İşbu maddede belirtildiği üzere, bir haksız fiil sonucu zarara uğrayan kimse, uğradığı zararın tazminini bu haksız fiilden sorumlu olan kimseden veya kimselerden talep edebilir.
Davamız konusu da, haksız fiil neticesinde bedensel zarara uğrayan davacının zararının tazmini talebine ilişkindir. Davalı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki araç ile ve kusuruyla davacıyı zarara uğrattığının ispatı halinde, yukarıda belirttiğimiz madde kapsamında …, davacının zararını gidermekle yükümlü olacaktır.
Diğer davalılar, … ile aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı ……. Sigorta A.Ş’dir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bir teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü ile trafik kazalarından doğan zararlara ilişkin sorumluların kimler olacağı belirlenmiştir. Aynı kanunun 3.maddesinde işleten “İşleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin alan kişidir.” olarak, sürücü ise “Karayolunda motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişidir.” olarak tanımlanmıştır.
Yukarıdaki maddeler çerçevesinde, … işleten sıfatına, … ise sürücü sıfatına sahip olmakla, bu maddenin son fıkrasında yer alan “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmü gereğince, …, davalı sürücü …’ün kusuru miktarında, davacının zararının tazmininden sorumlu olacaktır.
Motorlu araç işletenler, motorlu araç kazalarında doğabilecek zararların giderilmesini sağlamak amacıyla KTK.nın 91.maddesi uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) yaptırmakla yükümlüdür. Davalı …de söz konusu aracın ZMSS sigortacısıdır. Bu kapsamda ……. Sigorta, sigorta poliçesinde ve KTK’da belirlenen sorumluluk kalemleri ve poliçedeki maddi limit ile sınırlı olmak üzere, sürücü …’ün kusuru oranında, davacının zararının tazmininden sorumlu olacaktır.
Bu kapsamda uyuşmazlık; söz konusu kazanın gerçekleşmesinde davacı ile davalı araç sürücüsü …’ün kusur oranlarının ne olduğu, davalı … ve ……. Sigortanın söz konusu tazminat taleplerinden sorumlu olup olmadığı ile sorumluluk miktarlarının ne olduğu, davacının maluliyet oranının ne olduğu, geçiçi ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ile tazminat taleplerinin yerinde olması halinde hükmedilecek maddi ve manevi tazminat miktarlarının ne olduğu hususlarına ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözüme ulaştırılması kapsamında; davalı … şirketine ait ZMSS poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, davacının geçirdiği tedaviye ilişkin tüm kayıtlar, gerçek kişi tarafların sosyal ve ekonomik durum tespit tutanakları, trafik kazasına ilişkin açılan ceza davası dosyası dosyamız arasına alınmış ve kusur, maluliyet ve tazminat hesapları yönünden bilirkişi raporları alınmıştır.
Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.01.2018 tarihinde kesinleşen gerekçeli kararında, davamız konusu kazanın gerçekleşmesine ilişkin olay; sürücünün cadde üzerinde seyir halindeyken kavşak ve yaya geçitlerine yaklaşırken hızını azaltmayarak yoldan karşıdan karşıya geçmekte olan davamız davacısı yayaya çarparak vücudunda 3.dereceden kırık oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği şeklinde kabul edilmiştir.
TBK’nın 50.maddesi uyarınca “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” 52.madde uyarınca ise “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” Bu nedenle, dava konusu olayda öncelikle davalı sürücünün kusurunun mevcut olup olmadığının tespiti ile varsa tarafların kusur oranlarının ne olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce kusur yönünden inceleme yapılmış; alınan 11.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda, davalı sürücü …’ün, trafik ışıklarına yaklaşırken ve havanın yağmurlu ve yerin ıslak olmasına rağmen hızını azaltmayarak davacıya çarptığı, kusur oranının %50 olduğu, davacının ise trafik ışıklarından 16.20 metre sonra , yaklaşan araçların hız ve uzaklıklarını dikkate almadan yoldan geçmeye çalışması nedeniyle %50 oranında kusurlu bulunduğu, bu değerlendirmenin her iki tarafında yeşil ışıkta geçtiğini iddia etmesi ile taraflardan hangisinin iddiasının doğru olduğunun tespit edilememesi nedeniyle Yargıtay’ HGK.nın ….. E. ….. K. Sayılı kararında belirtilen ve taraflardan hangisinin kusurlu olduğunun kesin surette tespit edilememesi halinde tehlikelerin eşit sayılacağı ilkesi dikkate alınarak kusur oranlarının belirlendiği belirtilmiştir.
Taraf itirazları neticesinde ……. öğretim görevlilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden, 31.07.2021 tarihli rapor alınmış, söz konusu raporda, önceki raporda belirtilen Yargıtay Kararının iki araçlı trafik kazasına ilişkin olduğu belirtilerek rapordaki kusur oranına iştirak edilmediği, sürücünün yola dikkatini vermeyerek ve yayalara dikkat etmeden, hızını düşürmeden seyrederek asli kusurlu hareket ettiği ve kusur oranının %75 olduğu, davacı yayanın ise yaklaşan araçların hız ve yakınlığını dikkate almadan ve geçiş hızını ayarlayarak kazayı önlemeye çalışmaması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce; 11.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen Yargıtay HGK kararında bahsi geçen ilkelerin iki taraflı araç kazalarına ilişkin oluşu, ceza mahkemesinin olayı kabulü, kaza tarihinde havanın yağışlı ve yerin ıslak oluşu ile ışıkların varlığı ile davalı sürücünün hız kesmemesi hususları ve görüşün üç kişilik uzman heyet tarafından verilmiş olması nedeniyle 31.07.2021 tarihli heyet raporunda belirtilen kusur oranlarına itibar edilmiştir.
TBK’nın 54.maddesinde haksız fiil neticesinde doğabilecek zararlar; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı. 3,Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” olarak belirtilmiştir. Davacı, kaza nedeniyle bedensel zarara uğradığını iddia etmekle, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik için maddi tazminat talep etmiştir. Bu nedenle davacının zararının doğup doğmadığı ve zararın niteliğinin tespiti, geçici iş göremezlik süresi ile varsa sürekli iş göremezlik (maluliyet) oranının tespiti için bilirkişi raporu alınması gerekmiştir.
Bedensel zararların tespitinin sağlanması kapsamında; davacının geçici ve sürekli işgöremezlik (maluliyet) durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumunun (ATK) …….. İhtisas Kurulundan rapor alınmış, sunulan …… tarihli raporda “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri kapsamında davacının %3 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin …. E. …… K. Sayılı ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 90.maddesinde yer alan ve trafik kazalarındaki tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirtilen şekillerde yapılacağına dair hükmün iptali kararı sonrasında dosya tekrar ATK’ya gönderilmiş ve hesaplamanın Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca yapılması istenmiştir. Bu kapsamda; düzenlenen ……. tarihli ATK raporunda “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri kapsamında davacının %6,3 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
TBK’nın 55.maddesinin “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” hükümleri çerçevesinde, maluliyet oranının ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti sonrasında tazminat hesaplamalarını yapmakta uzman aktüerya bilirkişisinden rapor alınması gerekmiştir.
Tazminat hesabı yönünden; dosya aktüerya bilirkişisine gönderilmiş, 25.10.2021 tarihli bilirkişi raporu ile; taraf kusur oranları dikkate alınarak davacının %3 vücut engelliği için 34.115,35-TL, %6,3 oranındaki maluliyet oranı içinse 81.792,26-TL iş göremezlik tazminatı talep edebileceği yönünde terditli biçimde hesaplama yapılmıştır.
Sonuç olarak; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 75, davacı yayanın ise % 25 oranında kusurlu bulunduğu, davalı ……. ‘nin sigorta poliçesi kapsamında, davalı …’in işleten ve davalı …’ün ise sürücü sıfatları ile TBK, TTK ve KTK hükümleri çerçevesinde maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları kabul edilmiştir. Her ne kadar Anayasa Mahkemesinin KTK.nın 90.maddesine yönelik iptal kararı sonrasında mahkememizce ATK’dan yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş olsa da, Yargıtay’ın, maluliyet hesaplamalarının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre yapılması yönündeki görüşünü devam ettirdiği görüldüğünden (Yargıtay 4.HD.2021/6197-8738), mahkememizce kaza tarihi olan 25.08.2016’da yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri kapsamında düzenlenen ve davacının %3 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğuna dair ATK raporu dikkate alınarak, davacının iş göremezlik zararının 34.115,35-TL olduğu kabul edilmiş, tazminat miktarının davalı … şirketinin poliçe limitleri içerisinde kaldığı görüldüğünden, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne ve davalılardan müştereken ve müteselsilen (ortaklaşa ve birlikte) tahsiline karar verilmiştir.
Maddi tazminata işletilecek faiz yönünden; davacı tarafından davalı … şirketine başvurulduğu fakat eksik belgelerin bulunduğuna dair cevap verildiği, fakat davalı … şirketinin dava tarihinden önce davacıya kısmi ödeme yaptığı görüldüğünden, temerrüt tarihi sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 17.08.2018 olarak kabul edilmiş, diğer davalılar yönünden ise haksız fiile ilişkin genel hükümler doğrultusunda faiz başlangıç tarihi kaza tarihi olan 25.08.2016 olarak belirlenmiştir. Dava konusu, haksız fiile dayalı tazminat talebine ilişkin olduğundan davacı lehine yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat yönünden; 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile haksız fiil sonucu meydana gelen ölüm halinde ölenin yakınlarının da manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir.
Yargıtay kararları kapsamında; hükmedilecek manevi tazminatın, zarara uğrayanda bir huzur hissi, tatmin duygusu yaratması, sadaka niteliği taşımaması, aynı zamanda zarara sebep olan kişiyi daha dikkatli ve özenli davranmaya sevk etmesi yani caydırma etkisine de sahip olması gerekmektedir. Bununla birlikte mahkemenin manevi tazminata ilişkin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşullarını, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, paranın satın alma gücünü, tarafların kusur durumunu, olayın ağırlığını, olay tarihini ve bunlara benzer hususları birlikte değerlendirmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen ilkeler, olayın oluş şekli, davalı sürücü ve davacı yayanın kusur durumları, paranın alım gücü, davacının kaza tarihindeki yaşı, kaza neticesinde ve sonrasında davacının yaşadığı, yaşayacağı üzüntü ve zorluklar, yaralanmanın mahiyeti ve tedavinin niteliği ile geçirilen iyileşme süresi değerlendirilerek, davacının manevi tazminat talebinin 50.000-TL üzerinden kabulüne ve manevi tazminatın talep edildiği … ve …’den tahsiline karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-MADDİ TAZMİNAT TALEBİNİN KISMEN KABULÜ ile,
Davacı için 34.115,35-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Hükmedilen maddi tazminat miktarına; davalılar … ve … yönünden, kaza tarihi olan 25.08.2016’dan itibaren, davalı …yönünden ise temerrüt tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
2-) MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN KABULÜ ile,
Davacı için takdir edilen 50.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 25.08.2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.745,91 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 280,76 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 5.465,15 TL karar harcının 2.216,11 TL’sinin davalılar …, … ve …’den, 3.249,03 TL ‘sinin davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 280,76 TL ıslah harcının davalılar …, … ve …’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 129,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 81,76 TL ‘sinin davalılar …, … ve …’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından dosyada yapılan toplam 1.800,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 663,48 TL’sinin davacıdan tahsili ile ilgili davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın ilgili davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Adli Yardım Ödeneği tarafından karşılanan toplam 3.286,55 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.075,12 TL’sinin davalılardan, 1.211,43 TL’sinin ise davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 5.117,30 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar …, … ve …’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı …….. Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 7.181,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile ilgili davalıya verilmesine,
10-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
11-Bakiye kalan gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır