Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1137 E. 2019/951 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1137 Esas
KARAR NO : 2019/951

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü ……. E. sayılı dosyası üzerinden davalı/borçlunun aleyhine başlatılan takipte, davalı ……. vermiş olduğu itiraz dilekçesinde yalnızca borca itiraz etmiş ve yetkiye itiraz etmediğini, bu durumda sadece icra dairesinin ve İcra Hukuk Mahkemesi’nin yetkisini kabul etmiş sayılacağını, huzurdaki davaya konu icra dosyası borçlusu ……., başlatmış olduğumuz takibe 15/11/2016 tarihinde itiraz etmiş ancak ilgili icra müdürlüğü tarafından itiraz dilekçesi taraflarına tebliğe çıkarılmadığını, davalı …….’in sahibi olduğu …….. plakalı aracın, 10/07/2015 tarihinde müvekkil şirket nezdinde sigortalı bulunan ….. plakalı araç ile çarpışması sonucunda kazanın meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren aracın sigortalı bulunan araç olması sebebiyle, davalı …….’e hasar tazminatı olan 19.000,00 TL’nin ödendiğini, ancak daha sonra yapılan inceleme neticesinde davalının kusursuz olmadığı anlaşıldığını, ancak daha sonra yapılan incelemede TRAMER kayıtlarında sigortalı bulunan aracın kusurunun olmadığının anlaşıldığı ve bu sebeple kendisine gönderilen 19.000 TL hasar tazminatı bedelinin iadesinin yapılması hususu ihtar edildiğini, ihtara rağmen davalı yanca herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan işbu takibe davalı ……. 15/11/2016 tarihinde haksız olarak itiraz ettiğini, meydana gelen kazada müvekkil şirket nezdinde sigortalı bulunan aracın kusuru bulunmadığı anlaşıldığından, davalı yana hasar bedelinin tamamının ödenmiş olması hakkaniyete ve hukuka aykırı mevcut durumu oluşturduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya dair tüm talep, dava ve şikâyet haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyana yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini ve takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili yerde açılmadığını, bu sebeple yetkiye itirazlarının olduğunu, müvekkilin icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği, mahkemenin yetkisine itiraz etmeyeceğini anlamına gelmeyeceğini, yetkili yerin müvekkilin adresinin bulunduğu yer olan Diyarbakır olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, dava zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı yönünden reddini talep ettiklerini, dava konusu olayda müvekkilin aracın sürücüsünün bir kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketi somut hiçbir delile dayanmadan müvekkiline ödemiş olduğu paranın iadesini talep ettiğini, müvekkilininde bu istemin neye dayandığını bilmediği için icra dosyasına itiraz ettiğini, kazanın meydana geldiği yer E-90 otobanı olduğunu, kazanın en sol şeritte meydana geldiğini, davacı sigorta şirketinin sigortalattığı aracın sürücüsünün yüksek promil alkollü olması sebebi ile kazanın meydana geldiğini, sürücü …….’in 1950 Doğumlu olduğunu, 70 yaşlarında bir insanın 1.72 promil alkol alması ve trafiğe çıkmasının hata olduğunu, trafiğe çıkmasının tehlikeli olduğunu, izaha çalışılan nedenlerden ötürü davacının davasının reddi ile dava değerinin yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi çerçevesinde davalıya yaptığı ödemenin davalının kusurlu bulunduğundan bahisle geri alınması istemiyle başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucunda açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunarak yetkili yerin davalının yerleşim yeri olan Diyarbakır mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Davalı, borçlu sıfatıyla borca itiraz ederken icra dairesinin yetkisine itiraz etmemekle takibin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkisi kesinleşmiştir. Ancak davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmemesi, mahkemenin yetkisini de kabul etmiş sayılacağını sonucunu doğurmamakta olup, davalının işbu itirazın iptali davasına süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemeyi de belirttiği görülmektedir. İtirazın iptali davalarında özel bir yetki kuralı bulunmamakta olup, bu doğrultuda işbu davada yetkili mahkemenin HMK’nun yetkiye ilişkin kurallarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Oysa ki davanın açıldığı mahkememiz ne davacının yerleşim yerinde, ne davalının yerleşim yerinde, ne rizikonun gerçekleştiği yerde ne de sözleşmenin yerine getirileceği yerde bulunmaktadır. HMK’nda itirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili bulunduğuna dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu kapsamda süresinde ileri sürülen usulüne uygun ilk itirazın kabul edilmesi gerektiği, davalının ilk itirazında belirttiği yerin davalının yerleşim yeri olması nedeni ile yetkili mahkeme olduğu kanaatine varılarak davanın usulden reddi ile mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın yetki yönünden USULDEN reddi ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
3-Belirtien 2 haftalık süre içinde talepte bulunulmaması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına kararı verileceğinin ihtarına
4-HMK’nın 331 maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2019

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır