Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1120 E. 2021/70 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1120 Esas
KARAR NO : 2021/70

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket aleyhine, …… Bankası ….. Şubesine ait 30.01.2018 keşide tarihli, ……. no.lu, 77.500,00TL bedelli çek dayanak gösterilerek Büyükçekmece ……İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasından Kambiyo Senetlerine Özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, tebligatın muhtara yapılmış olması sebebiyle takipten geç haberdar olunduğunu, icra mahkemesi nezdinde imzaya itiraz başvurusunda bulunulamadığını, bu sebeple huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, Davaya konu çekte yer alan müvekkili şirket kaşesi ve imzasının sahte olduğunu, çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket temsilcisi … eli mahsulü olmadığını, sahte olduğunu, müvekkili şirketin haciz tehdidi altında bulunduğunu, sahtelik mefhumu nedeniyle müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, müvekkili ……. Mobilya ile diğer taraf arasında kesinlikle bir ticari ilişki olmadığını, herhangi bir alışverişte bulunulmadığını, buna dayalı borç-alacak ilişkisinin oluşmadığını, müvekkili bakımından telafisi imkansız zararlar doğmaması için söz konusu çek bakımından teminatsız olarak dava sonuçlanıncaya kadar icra takibi ve çek hakkında tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, yetkili imzaların (imza sirküleri ve çekteki imza) birbiriyle benzerlik göstermediğini, bu sebeple tedbir taleplerinin teminatsız kabul edilmesinin talep edildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle dava tutarının %20 sinden az olmamak üzere müvekkili lehine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafından açılan davanın kötü niyetli olduğunu, 16.11.2017 tarih ve …… no.lu irsaliyeli fatura ile müvekkil firmadan ……. Merkezi açıklamalı makineyi müvekkili firmadan 175.000,00 TL bedelle satın alındığını, 16.11.2017 tarihinde alınan bu makinenin karşılığında ise; davaya konu Keşidecisi …… İnşaat Ltd. Şti. olan …… Bankası ….. Şubesine ait 30.01.2018 keşide tarihli, …… no.lu, 77.500,00TL bedelli çeki ve Keşidecisi ……. İnşaat Ltd. Şti. olan …… Bankası ….. Şubesine ait 28.02.2018 keşide tarihli, ……. no.lu, 77.500,00TL bedelli çeki müvekkili firmaya teslim ettiğini, çekin ödeme süresi geldiğinde ise bankaya ibraz edildiğinde karşılığının olmadığı anlaşıldığından Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, Müvekkili firma tarafından, keşidecisi ……. Ltd. Şti. olan firma ile davacı arasında ticaret olup olmadığının bilinemeyeceğini; önemli olanın, davacı ……. Mobilyanın, müvekkilinden 16.11.2017 tarihinde satılan makinenin karşılığında bu çekleri aldığı ve müvekkili ticari kayıtlarına işlenip işlenmediğinin müvekkili ticari defter kayıtlarının incelenmesi ile durumun ortaya çıkacağını, davacının kötü niyetli olarak ticari ilişkiyi yok saydığı, makineyi satın aldığı tarihi göz ardı ettiğini, davacı şirket hisselerinin 3. kişilere devredilmesinin şirket temsilcilerinin değişmesinin tüzel kişiliğin mevcut borcunu ortadan kaldırmayacağını beyanla, davanın reddini, kötü niyetli davacı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için gerekli olan unsurlardır. Diğer bir anlatımla, dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı tarihte hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırıp inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartlarının davanın açıldığı tarih itibariyle bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemece mesmu (dinlenebilir) olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK, 6100 sayılı Kanun) 114. maddesinde;
“Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükme göre, dava şartlarından bazıları olumlu (davanın açılması sırasında var olması gerekli), bazıları ise olumsuz (davanın açılması sırasında bulunmaması gereken) şartlardır. 6100 sayılı Kanun’un 115. maddesinin 2. fıkrasında ise, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise, hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
Bu düzenlemeler ışığında somut olayda davacı tarafa gider avansı yatırması için kesin süre verilmiş ve sonuçları ihtar edilmiş olmasına rağmen gider avansı yatırılmamıştır. Bu sebeple HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.434,20-TL peşin harçtan mahsubu bakiye kalan 1.374,90-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı , davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır