Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1119 E. 2021/14 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1119 Esas
KARAR NO : 2021/14

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin davalı şirkete servis hizmeti verdiğini, davalının oluşan borcu ödemediğini, açılan icra takibine itiraz ettiğini, bunla ilgili daha önce açmış oldukları itirazın iptali davasının müracaata kaldığını bu nedenle bu davayı açtıklarını belirterek borç miktarı 2.908,97 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 2.999,90 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın davalıya taşıma (servis) hizmeti verdiğinden bahisle alacak davasıdır.
Davanın taşıma sözleşmesinden doğmuş bulunması nedeni ile mutlak ticari davalardan olduğundan mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalı şirkete ……. plakalı araç ile servis hizmeti verildiğinden bahisle davalı taraftan 1.358,45 TL ve 1.550,52 TL bedelli iki adet faturadan dolayı alacaklı bulunduğunu ileri sürmüştür.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya tebliğ edilerek hukuki dinlenilme hakkı tanınmış ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli tüm deliller mahkememizce toplanmış ve değerlendirilmiştir.

Davalı vekili tarafından 07/05/2019 tarihli dilekçede taraflar arasındaki ticari ilişkinin inkar edilmeyerek ödeme nedeni ile borcun bulunmadığının ileri sürülerek dilekçe ekinde bir kısım banka dekontu ve 22/06/2016 tarihli 3.200,00 TL bedelli tediye makbuzu sureti sunulmuş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, SMMM bilirkişisi tarafından davalı tarafın defterlerinin vergi incelemesinde olduğundan bahisle sadece davacı yan defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlemiş olduğu 21/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 9.586,54 TL alacaklı göründüğü ancak dosya içeriğinde 9.745,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin dekontlar ve makbuz bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Söz konusu tediye makbuzu davalı taraftan temin edilerek mahkememiz kasasına alınmıştır.
Böylelikle taraflar arasındaki hesap mutabakatsızlığının, davacı tarafça üzerindeki imza kabul edilmeyen 22/06/2016 tarihli 3.200,00 TL bedelli tediye makbuzundan kaynaklandığı anlaşılmış, davacının imza örnekleri alınmış ve imzalarının bulunduğu belge asılları celp edilerek grafoloji uzmanı bilirkişiden 06/11/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış, alınan bilirkişi raporu ile söz konusu tediye makbuzundaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Böylelikle mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafın davalıya vermiş olduğu servis hizmeti nedeni ile davalıdan bakiye alacağı bulunduğu, 22/06/2016 tarihli 3.200,00 TL bedelli tediye makbuzu haricinde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporu ile bu makbuz üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla davalı tarafça makbuzda belirtilen 3.200,00 TL ödemenin yapıldığının ispat edilmesi gerektiği halde bu konuda başkaca herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, davalının tacir olması nedeni ile ticari iş karinesi uyarınca ticari faiz talep edilebileceğinden dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2.908,97 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 198,71.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 49,68.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 149,03.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 49,68.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.358,80.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.908,97.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerini yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır