Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1118 Esas
KARAR NO : 2019/979

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 28/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
Davacının davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının yetki itirazı ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasından tekrar ödeme emri gönderildiği, davalı tarafından ödeme emrine itiraz edildiği, 27.02.2018 tarihli taraflar arasında sulh protokolü imzalandığını ve davalının protokole göre ödenmesi gereken taksitlerden ilk iki taksitten sonrasını ödemediğini belirtmiştir.
İtirazın iptali ve takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekaleti ücretin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davaya konu sulh protokolünün geçersiz olduğu, henüz doğmamış bir haktan önceden vazgeçilmesinin mümkün olmadığını, protokolde faiz kararlaştırılmadığını, davacının talep ettiği icra inkar tazminatının reddinin gerektiğini belirtmiştir.
Fazlaya ilişkin hakların saklı kalınması şartı ile davanın reddine, davacının kötü niyetli olarak icra takibinde bulunması nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekaleti ücretin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari alışveriş nedeni ile davacının davalıdan yabancı paraya ilişkin vade farkı alacağından dolayı başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça 27/02/2018 tarihli sulh protokolüne dayanılarak protokol sureti dosyaya sunulmuştur. İncelenmesinde, protokolün taraflar arasında yapıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile borcun 15/02/2018 tarihi itibariyle toplamda 16.049,49 USD + KDV olduğu konusunda tarafların mutabık olduklarının yazılı olduğu ve borcun taksitlendirilerek vadeye yayılmış bulunduğu, sulh protokolünün gereğinin yerine getirilmesi durumunda tarafların Bakırköy … İcra Dairesinin …. E numaralı icra takibi ve Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasını takip etmeyeceklerinin kararlaştırıldığı belirtilmektedir. Protokolde bahsi geçen bu icra dosyası ve itirazın iptali konusu dava dosyamızın davamıza konu alacak ile aynı alacağa ilişkin bulunduğu görülmektedir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya sunulan 24/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 12.049,49 USD , davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 12.106,45 USD borcu bulunduğu saptanmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde protokolün geçersiz olduğunu savunmuştur. Protokolde, ödeme planındaki ödemelerde iki defa gecikme yaşanması durumunda protokolün geçersiz hale geleceği yazılı ise de aynı kısımda alacağa ilişkin icra takibinin alacaklı tarafından açılacağı ve davalının itiraz etmeyeceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu geçersizlik halinin borcun vadelendirilmesine ilişkin olup mutabık kalınan borç miktarına ilişkin olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı tarafın soyut olarak protokolün geçersizliğini ileri sürmesine rağmen geçersizlik sebebi ile ilgili bir açıklama yapmadığı, protokoldeki imzayı inkar etmediği görülmekte olup protokolde yer alan taraf vekili imzalarının bağlayıcı olduğu, tarafların borç konusunda mutabık kaldıkları, protokolün davalı açısından borç ikrarı niteliğinde bulunduğu, söz konusu protokol ve tarafların ticari defterleri dolayısıyla protokolde belirtilen borç meblağından davalı ödemelerinin düşülmesinden sonra geriye kalan meblağ yönünden icra takibiyle talep edilen meblağda davacının davalıdan alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Böylece mahkememizce toplanan tüm deliller muvacehesinde davanın kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE
Davalının Bakırköy …. icra Müdürlüğünün iiiii esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 12.049,49 USD asıl alacak üzerinden devamına asıl alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarının yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabının fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Asıl alacağın takip tarihi itibari ile TL kur karşılığı olan 66.213,15 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.523,02.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.130,76.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.392,26.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 1.130,76.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.121,40.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.633,45.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
28/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır