Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1097 E. 2019/493 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1097 Esas
KARAR NO : 2019/493

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 06/02/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’ nün …E. Sayılı dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla haksız icra takibi başlattığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe konu olan 10.000-TL bedelli 03/01/2018 vadeli bono müvekkili tarafından gayrimenkul satışına aracılık eden …yetkilisi davalı … lehine keşide edildiğini, davalı ile müvekkili arasında 31/12/2017 tarihli …. ili …. ilçesi …. Mah. …. Sok. …. parsel de bulunan … no.lu dairenin alım satımı için “tellallık sözleşmesi ” akdedildiğini, tellallık sözleşmesinin Özel Şartlar başlıklı maddesinde kredi çıkmadığı takdirde sözleşmenin karşılıklı feshedileceğinin belirtildiğini, sözleşme konusu taşınmazın müvekkili tarafından satın alınmadığından ilgili tellallık sözleşmesinin feshedildiğini, ancak aracılık hizmeti sağlayan gayrimenkulün satış işlemleri tamamlanmamasına rağmen davalı tarafından müvekkili aleyhine haksız olarak icra takibi başlatıldığını, bu sebeple müvekkilinin davalı tarafa borcu bulunmadığının tespiti ile davalı tarafından icraya konu edilen senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, takibe konu tellallık sözleşmesi nedeniyle davalı lehine düzenlenen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Küçükçekmece …. .İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, dosyamız davalısı tarafından,dosyamız davacısına karşı 10.000 TL bedelli 03/01/2018 vadeli bonoya dayanarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibi olduğu anlaşılmıştır.

Somut olayda; davacı tüketici ile davalı gayrimenkul satışına aracılık eden …yetkilisi arasında 31/12/2017 tarihli …. ili … ilçesi … Mah. ….Sok. … parsel de bulunan… no.lu dairenin satımı için tellallık sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme kapsamında takibe konu bononun keşide edilerek davalıya verildiği, ancak tellallık sözleşmesinin Özel Şartlar başlıklı maddesinde kredi çıkmadığı takdirde sözleşmenin karşılıklı feshedileceği hükmüne dayanılarak sözleşme konusu taşınmazın davacı tarafından satın alınmadığından ilgili tellallık sözleşmesinin feshedildiği, aracılık hizmeti sağlayan gayrimenkulün satış işlemleri tamamlanmamasına rağmen davalı tarafından davacı aleyhine söz konusu bonodan dolayı icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, konut satışına ilişkin tellallık sözleşmesi kapsamında verdiği bono nedeniyle aleyhine yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti için Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nde menfi tespit davası açmış ise de, mahkemece … Esas, …. Karar sayılı ilam ile uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanması nedeniyle davada Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiştir. Görevsizlik kararı ile dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık kambiyo senedinin metninden kaynaklı olmayıp, konut satışına konu tellallık sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) tanımları düzenleyen 3. maddesinde;
“Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları,
Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi;
Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi;
Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin TKHK kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
TKHK’nın tüketici mahkemeleri başlıklı 73/1. maddesine göre; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir”. Dava konusu somut olayda, davacının keşide ederek davalı şirkete verdiği dava konusu bonoların taraflar arasındaki konut alım satımı kapsamında düzenlenmiş olmasına ve dosya kapsamına göre davacı tarafından ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edildiğinin anlaşılmasına göre davacı tüketici sıfatına sahiptir. Davalılar ise konut alım satımı nedeniyle düzenlendiği anlaşılan bonoların lehtarı olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işlemi niteliğindedir. Dava konusu uyuşmazlık TKHK kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nın 114. maddesine göre aynı zamanda dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Ayrıca görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Yukarıda açıklanan hususlar ışığında; eldeki uyuşmazlık TTK’da düzenlenen Kambiyo Hukukundan kaynaklanmadığı, tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde ve basit yargılama usulüne uygun şekilde görülmesi gerektiğinden Bakırköy … Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararı hatalı olup, yargılama yapma yetki ve görevinin Tüketici Mahkemesi olması sebebiyle dosyanın HMK 20. Maddesi kapsamında daha önce görevsizlik kararı veren Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, ancak mahkememiz ile Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’ arasında görev uyuşmazlığı oluşması sebebiyle görev uyuşmazlığı sebebiyle dosyanın ilgili İstinaf Dairesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.(T.C. Ankara BAM. …. H.D ….Esas ve ….Karar ile; T.C. Antalya BAM. … H.D …. Esas ve … Karar sayılı ilamları)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Yargılama yapma yetki ve görevinin Tüketici Mahkemesi olması sebebiyle dosyanın HMK 20. Maddesi kapsamında daha önce görevsizlik kararı veren Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Mahkememiz ile Bakırköy…. . Tüketici Mahkemesi’ arasında görev uyuşmazlığı oluşması sebebiyle görev uyuşmazlığı sebebiyle dosyanın ilgili İstinaf Dairesi’ne gönderilmesine,
Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/05/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı