Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1083 E. 2020/508 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1083 Esas
KARAR NO : 2020/508

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin tarafına 31/10/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklı vekilinin oyalaması sonucu 5 günlük itiraz süresini kaçırdığını, bu nedenle işbu davanın açıldğını, takibe konu senet altındakı imzanın kendisine ait olmadığını belirterek davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Davacı tarafın huzurda açmış olduğu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, öğrenci kayıt işlemi nedeniyle düzenlenmiş bonodan davacının davacının borçu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. HMK 138. Maddesi uyarınca mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.
13.01.2011 tarihinde kabul edilen ancak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesinde ticari davaların genel tanımı yapılarak “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” davaların ticari dava olduğu belirtilirken, devam eden fıkrasında, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılacak işler arasında “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve diğer ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde” öngörülen hususlardan kaynaklanan ticaret mahkemeleri olduğu hükmünü amirdir. Kanun yürürlüğe girmeden, 6335 sayılı Kanun ile 5. maddede değişiklik yapılmış ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk (ve diğer hukuk mahkemeleri) arasındaki ilişki, “işbölümü” ilişkisi olmaktan çıkarılıp, “görev” ilişkisine dönüştürülmüştür. Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Ancak, 6335 sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK’na eklenen Geçici-10. madde, görev düzenlemesinin derdest davaları etkilemeyeceğini hükme bağlamıştır. (İstanbul B.A.M 37.H.D 2018/1080 Esas-2018/1492 Karar sayılı ilamı)
İstanbul BAM 6. Hukuk Dairesi
ESAS SAYISI : 2018/716
KARAR SAYISI : 2018/510 sayılı emsal ilamında;” Somut olayda davacı, davalı şirketten 23/03/2016 tarihli sözleşme ile eğitim hizmeti satın aldığına, hizmet bedeli olarak davaya konu bonolar düzenlenerek tevdii edildiğine, uyuşmazlık sözleşmeden cayma hakkının kullanılmış olduğu iddiasına dayalı olarak bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkin olduğuna göre, davacı dayanak sözleşmede tüketici konumunda olduğundan taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici ilişkisi olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmakta olup, davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilir. Taraflar arasındaki temel ilişkinin eğitim sözleşmesi olduğu ve davacının tüketici sıfatını taşıdığı anlaşıldığından, uyumazlığın esasının incelenerek çözüme kavuşturulması gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olmasında isabet bulunmamaktadır.”
Dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; davacının talebinin, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasında yapılan bonoya dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalı kurumun cevap dilekçesinde uyuşmazlık konusu bononun davacının velisi ve annesi olduğu dava dışı ……. ‘nin öğrenci kayıt sözleşmesi ile davalı kuruma kayıt yaptırması nedeniyle sözleşme ile kararlaştırılan eğitim bedelinden bakiye kalan miktarın ödenmemesi nedeniyle menfi tespit davasının reddini talep ettiği, davaya konu uyuşmazlığın eğitim sözleşmesinden kaynaklanan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, bonoların 6502 Sayılı TKHK’nun md 4/5.bendindeki tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle alınan kıymetli evrak niteliğinde olduğu tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekeceği( emsal İstanbul BAM 19 HD, Dosya no: 2018/1611, Karar no: 2020/1039 ilamı), görev konusunun, kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilmesi gerektiği değerlendirilmekle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılama yapma yetki ve görevinin Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğundan HMK 114/1-ç maddesi delaletiyle HMK 115/2 maddesi gereğince davacının davasının USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi uyarınca dosyanın mahkememiz kararı kesinleştiğinde nöbetçi Bakırköy Tüketici mahkemelerine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarının görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 30/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır