Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1076 E. 2019/810 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1076 Esas
KARAR NO : 2019/810

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Lojistik hizmeti veren müvekkil şirket, davalı şirketin İsveç’te bulunan…. isimli firmaya gönderdiği mallar için nakliye ücreti olarak, davalı şirkete 30/04/2018 tarih …. nolu 1.035 Euro (7.719,24 TL) tutarında fatura kesilip tevdi edildiğini, faturanın ödenmemesi üzerine açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafça herhangibir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …ne yönelik 1.035 Euro asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
İddia, beyan, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama kapsamında mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, ihtara rağmen davalı tarafın sunmaması sebebiyle yalnızca davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir ve teknik bilirkişi eliyle inceleme yaplmıştır. Buna göre; takip ve dava konusu 30/04/2018 tarihli, …. nolu ve 1.035,00 EUR tutarlı faturanın, davacı şirket yevmiye defterinde ….. nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, bu taşıma faturasının (navlun) İstanbul – Malmö 5 Kap 3430 Kg. tutarında yük için düzenlendiği, davacı ….. Grup firmasının asıl-üst/akdi taşıyıcı olduğu, davalı firmaya ait emtia-eşyanın taşıma işini alt taşıyıcıya bıraktığı anlaşılmaktadır.
Dosyada sunulu taşıma senetleri, gümrük çıkış beyannameleri ve taşıma (navlun) faturası incelendiğinde, taşımanın Türkiye’den İsveç’e satıcının adresinden gönderilen alıcının adresine taşıma konusunda uluslararası karayoluyla eşya taşıması olduğu açıktır. Bu durumda uygulanacak hukuk Anayasanın m.90 ve MÖHÜK m.1/2 gereği Türkiye için yürürlükte olan uluslararası Konvansiyon CMR’dir. CMR Konvansiyonu 1. Maddesi gereğince anılan sözleşme, yükleme yeri ile teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olması, tarafların ikametgahı ve milletine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her sözleşme için uygulanacaktır.
6102 sayılı Türk Ticaret ve 4925 sayılı kara Taşıma Kanunun hükümleri yürürlükte ise de, uluslararası taşımalar için yürürlüğe giren ve bir iç hukuk kuralı haline gelen CMR Konvansiyonu’nun öncelikle olarak uygulanması yukarıda arz edilen yasal mevzuata göre gerekecek, ancak Konvansiyonda yer almayan bazı hükümler yönünden ic hukuk kuralları uygulama alanı bulacaktır.
CMR, 17. maddesinde kural olarak, taşıyıcının yükü teslim almasından, teslim etmesine kadar olan taşıma sürecinde meydana gelebilecek zayi ve veya hasardan sorumluluğunu düzenlemektedir. Bu hükümden anlaşılacağı üzere taşıyıcı eşyayı aldığı hali ile gönderilen alıcısına teslim etmek zorundadır. Bu anlamda taşıyıcı edimini yerine getirirken aynı zamanda da eşyayı koruma borcunu da üstlenir. Taşıyıcının koruma borcu dolayısıyla, eşya zıyaı ve hasardan kaynaklı zarar ile gecikmeden doğan sorumluluğu eşyayı alması ile başlar ve eşyanın tasarruf hakkı sahibine (gönderilen alıcıya) teslim ile son bulur. Burada bahsi geçen taşıyıcı esas olarak akdi yani sözleşme ile taşımayı taahhüt eden taşıyıcıdır. Alt taşıyıcı kullanılması halinde bu husus CMR m. 3 gereği taşıyıcının ifa yardımcısı olarak görülmek gerekecek. CMR m. 34 gereği müteakip taşıyıcı (tek bir sözleşme ile birden çok taşıyıcı birlikte taşımayı üstlenmiş ise) söz konusu olduğunda ise, taşıyıcının müteselsil sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Somut olay bakımından emtia-eşyaları uluslararası karayoluyla parsiyel yük taşıması gerçekleştirilmiş, akdi taşıyıcının alt ve fiili taşıyıcılara bırakmak suretiyle taşınan yük gönderilen alıcısına teslim edilmesine karşın, taşıma (navlun) hizmeti bedelini tahsil edemediği anlaşılmaktadır. Ancak, CMR Konvansiyonunda taşıyıcının sorumluluğu hükümleri yer almakta iken, navlun alacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, bu nedenle bu hususta iç hukuk kuralları uygulanacaktır. İç hukuk kuralları çerçevesinde 6102 saydı Türk Ticaret Kanunu “TTK” mn Eşya Taşıma Kısmı hükümlerine baktığımızda, CMR Konvansiyonunda olduğu gibi taşıyıcının taşıma (navlun) alacağına ilişkin açık ve net hüküm olmadığı, 4925 sayılı Kara Taşıma Kanununda yer alan hükümlerin ise regülasyon ve taşıma belgelerini düzenlediği görülmektedir. Bu nedenle de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu “TBK” uygulama alanı bulacaktır. TBK m. 112 uyarınca; borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezde borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
Bu açıklamalar ışığında; dosyada mübrez iki ayrı CMR-Taşıma Senetlerinin 24. Bölümünde Goods Received / Mal Alındı notu altında- Ec Logistic AB kase ve imza olduğu, ancak CMR-176375 Taşıma Senedi 20. Bölümünde 1 pallet damage yani 1 palet hasarlı ibaresi ile malın hasarlı olarak teslim alındığına dair rezerv şerhi konulduğu görülmektedir. Bu durumda, davalı yanın dosyaya herhangi bir cevap ve savunma sunmadığı, aksine bir itirazı olmadığı tespitleri kapsamında, davacı taşıyıcının edimini yerine getirmek suretiyle taşıdığı yükleri gönderilen alıcısına teslim ettiği kabul edilerek, takip ve davanın dayanağı fatura konusu hizmetin sunulduğu takdir ve sonucuna varılarak asıl alacak yönünden davacı alacaklının davasının kısmen kabulüne, haksız itiraz nedeni ile İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması itirazın haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı tarafın işlenmiş faize itirazının yerinde olduğu zira takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafın dosyaya bilgi ve belge sunmadığı, borcun talep edilebilirliği ile temerrüdünün farklı şeyler olduğu faiz talebinin temerrüt ile söz konusu olacağı anlaşılmakla işlenmiş faiz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy ……İcra Dairesinin ….. esas sayılı İcra dosyasına yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile, 1.035,00 EURO asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren EURO cinsinden mevduata TCMB’nın uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte takibin devamına,
Fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak üzerinden hesaplanan takip tarihindeki TL kur karşılığının (7,719 TL) %20’si oranındaki 1.480,20 TL icra ikar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 527,28-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 131,83-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 50,25-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 345,20-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ve 131,83-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.200,00.-TL bilirkişi ücreti ve 105,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.305,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.290,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/09/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı