Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1042 E. 2021/220 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1042 Esas
KARAR NO : 2021/220

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalıların müvekkillerinin sağladığı elektrik hizmeti ile ilgili olarak sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullandığını, kaçak kullanım bedelini ödemediklerini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün ………… E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 19.537,40 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle; yapılan değerlendirme sonucu kaçak elektrik kullanımına binaen 21.739,73 TL tahakkuk edilmesi gerektiği, icra takip çıkışının 19.849,40 TL olduğu yapılan hesaplamalar sonucu davacının davalıdan 22.098,87 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmesiz sayaçtan kaçak elektrik kullanıldığından bahisle oluşan kaçak elektrik bedelinin davalılardan tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itiraz nedeni ile İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış ve hukuki dinlenilme hakkı tanınmış, davalılarca süresinde cevap dilekçesi verilmeyerek HMK’nun 128. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmışlardır.
Dava konusu 22/06/2018 tarihli kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağının incelenmesinde; ……… seri nolu nolu tutanak olduğu, abone no: ………, kullanıcı adı-ünvanı: ………. Gıda Kafe ve Restaurant, adres: ……. Mah…….. Sk. No:……… Fatih/İstanbul olduğu, abone grubu: ticarethane(restorant) olarak yazdığı, vergi sicil no: ………. Vergi dairesi: İkitelli VD olarak tutanakta yer aldığı, tutanağının altının davacı şirket personelleri olan …….. ve …….. isimli şahıslarca imzalandığı ancak abone/kullanıcı adı veya temsilcisi kısmına davalı şirketin ticaret ünvanının yazılmasına rağmen tutanak altının davalı şirket veya şahıs tarafından imza edilmediği ve imzadan imtina edildiğine dair de bir bilgi bulunmadığı görülmüştür.
Davalı …….. vekili tarafından yargılama sırasında 02/11/2020 tarihli duruşmada “Müvekkil şirket ilk olarak Tekirdağ’da kurulmuştur, bildiğimiz kadarı ile ……. ‘de şubesi vardır, kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen adres ile müvekkilimin bir bilgisi yoktur, bu adreste müvekkilim bulunmamaktadır, müvekkil şirket ……… Avm de işletme işletmektedir, tespit tutanağındaki Fatih adresidir, müvekkillerimin bu adres ile bir alakası yoktur…” şeklinde beyanda bulunulmuştur (Davalı vekilinin vekaletnamesinin daha sonra ibraz ettiği ancak sadece davalı …….. vekili olarak bulunduğu anlaşılmıştır).
Davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ile Tekirdağ Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili adres kayıtları getirtilerek davalı şirketin tüm merkez ve şube adresleri araştırılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller karşısında; her ne kadar davalı şirket tarafından usulsüz/kaçak elektrik kullanıldığından bahisle şirket yetkilisi olan diğer davalı …….. aleyhine icra takibi yapılarak itiraz üzerine mahkememizde görülen işbu dava açılmış ise de; bu davalının kaçak/usulsüz elektrik enerjisi kullandığı iddiasının bulunmadığı, zira ilgili tutanakta sadece şirket tüzel kişiliğinin ticari ünvanının bulunduğu, bu davalıya karşı diğer davalı şirket tüzel kişiliğinin yetkilisi olduğundan bahisle takip başlatıldığı ve dava açıldığı, şirket yetkilisinin şirket tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen kaçak/usulsüz elektrik kullanımından şahsi sorumluluğu bulunmayacağı, dolayısıyla davanın bu davalı yönünden pasif husumet yönünden reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı şirket aleyhine açılan dava yönünden ise; HMK’nun 190/1.maddesi “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” şeklinde olup, bu doğrultuda davacının dava konusu tutanakta yer alan ve kaçak/usulsüz elektrik kullanıldığı tespit edilen ……. Mah……… Sk. No:……. Fatih/İstanbul adresinde tutanak tarihi olan 22/06/2018 tarihinde davalı şirketin bulunduğu/faaliyette olduğunu, bir başka deyişle kaçak elektriğin davalı şirket tarafından kullanıldığını ispat etmesi gerekmektedir. Davalı tarafın davaya süresinde cevap dilekçesi sunmaması, HMK’nun 128.maddesi uyarınca dava dilekçesindeki vakıaları inkar etmiş sayılacak olması nedeni ile ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu sonucunu değiştirmemektedir. Dava konusu tutanakta davalı şirket yetkilisi veya çalışanına ait bir imza bulunmamakta olup imza kısmı boş bırakılmış ve imzadan imtina edildiğine dair bir bilgiye de yer verilmediği görülmüştür. Mahkememizce davalı şirket tüzel kişiliğinin vergi dairesi kayıtları ve ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, ancak davalı şirket tüzel kişiliğini tutanakta yer alan kaçak elektirik kullanıldığı iddia edilen adresle ilişkilendirebilecek bir bilgiye ulaşılamadığı gibi davacı tarafça bu hususu ispatlayan başkaca bir delil de sunulmadığı görülmüştür. Böylece davalı şirket yönünden davanın davacı tarafça ispatlanamadığı kanaatine varılarak reddine karar vermek gerekmiş, davacı tarafın icra takibi başlatırken kötüniyetli hareket ettiğinin ispatlanamadığı, ayrıca davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmayarak sonradan ileri sürdüğü icra kötüniyet tazminatı talebinin savunmanın genişletilmesi niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla davalı gerçek kişi vekilinin icra kötüniyet tazminatı talebinin işbu nedenlerle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı …….. yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Davanın davalı şirket yönünden ESASTAN REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ……..’na verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 08/03/2021

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır