Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1028 E. 2020/406 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1028 Esas
KARAR NO : 2020/406

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 27/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
Müvekkileri ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemediğini açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.

Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı …… Yapı Sanayi tarafından borçlu …… Elektronik şirketine yönelik 268.933,26 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın ticari defterini sunmadığını, davacı tarafın takip tarihi itibari ile davalıdan 268.993,26 TL alacağı talep edebileceği takip tarihinden sonra yıllık %9,75 avans faizi talep edebileceği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan satın aldığı malların bedelinin ödenmesine rağmen malların teslim edilmemesi nedeni ile davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icar takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı taraftan oyuncak ve değişik malzemeler satın alarak bunun karşılığında bir kısım avans ödemeleri yaptığını, davalının avans ödemelerini aldığı halde ürünleri göndermediği ve herhangi bir para iadesi de yapmadığını ileri sürerek ödemiş olduğu avanslar kadar davalıdan alacaklı bulunduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. D
Davalı taraf ise usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve HMK hükümleri uyarınca dava dilekçesindeki vakıaları reddetmiş sayılmıştır.
Davacı tarafça gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …… Sor.sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır. İncelenmesinde; müştekisinin ……, şüphelisinin …… ve ….. olduğu, suç tarihinin 2018 olduğu, suçun dolandırıcılık ve basit tehdit olduğu, 18/03/2019 tarihli …… Karar sayılı karar ile şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, defter inceleme günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalı tarafça ticari defterlerini sunmaktan imtina etmiştir. SMMM bilirkişinin davacı taraf defterleri üzerinde yaptığı inceleme sonucunda düzenlenen27/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 268.993,26 TL tutarında alacağı bulunduğunun saptandığı bildirilmiştir.
Dosyada mevcut 02/01/2018 tarihli banka havale dekontunun incelenmesinde; göndericisinin davacı şirket, alıcısının davalı şirket olduğu ve davacı tarafça davalıya 110.000,00 TL gönderildiği, açıklama kısmında “ÖDÜNÇ VERİLEN” şeklinde yazıldığı, yine dosyada mevcut aynı tarihli ikinci banka havale dekontunun incelenmesinde; göndericisinin davacı şirket, alıcısının davalı şirket olduğu ve davacı tarafça davalıya 160.000,00 TL gönderildiği, açıklama kısmında yine “ÖDÜNÇ VERİLEN” şeklinde yazıldığı, dolayısıyla davacı tarafça davalı tarafa 02/01/2018 tarihinde iki ayrı dekontla toplam 270.000,00 TL ödünç para gönderildiği, 04/01/2018 tarihinde davalı şirkete 278.000,00 TL kredi kartı ile ödeme yapıldığına ilişkin kaydın mevcut olduğu, davacı şirket defterlerinde davalı tarafın yaptığı 261.000,00 ödeme kaydının mevcut olduğu, 6 adet toplamda 15.501,08 TL tutarında iade ve fiyat farkı faturası bulunduğu ancak bunların teslim eden ve teslim alan kısım imzalarının bulunmadığı, 58.570,89 TL ve 50.826,47 TL tutarlı 2 adet faturanın bulunduğu anlaşılmış, tüm bu kayıt ve belgeler nazara alınarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 268.993,26 TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan davalı şirket yetkilisinin dosyada mevcut ceza soruşturma dosyasında kolluk tarafından alınan beyanında, davacı taraf ile aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ettiği ve davacı şirkete (yetkilisi ……’a) “bir miktar borcunun kaldığının doğru olduğunu” beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla taraflar arasında ticari mal alışverişi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, yasal yükümlülüğü gereği tutmakla yükümlü bulunduğu ticari defterleri mahkememize ibraz etmiş, ancak davalı taraf kendi ticari defterlerinin ibrazdan kaçınmıştır. Mahkememizce bu konudaki ara kararda, defterlerin ibraz edilmemesi durumunda diğer tarafın beyanını kabul edebileceği de belirtilmiş olup bu husus davalıya yapılan tebligata da şerh düşülmüştür. Kendi yükümlülüğünü yerine getirerek ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutup mahkememize ibraz eden davacı taraf ile kıyaslandıında, kendi ticari defterlerini ibrazdan kaçınarak davacının alacağını ispatlamasını zorlaştıran davalı tarafın hukuk düzeni tarafından korunmaması gerekmektedir. Bu konuda Yargıtay 15.HD.’nin 13/06/2017 tarih ve 2016/2310 E 2017/2537 K sayılı kararı da benzer nitelikte olup, bu kararda “Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır” denilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller ve özellikle davacı tarafın ticari defter kayıtları ile dosyada mevcut davacı tarafça davalı tarafa yapılan ve açıklama kısmına açıkça ödünç olarak gönderildiği yazılan havale dekontları göz önünde bulundurulduğunda; davacı alacağının ispat edildiği, davalının borca itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, alacağın miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin AYNEN DEVAMINA
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile kabulü ile asıl alacağın %20 si oranında hesaplanan 53.798,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 18.374,92.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.248,77.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 1.344,97.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 3.248,77.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.396,60.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.279,53.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır