Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1008 E. 2019/288 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1008 Esas
KARAR NO : 2019/288

DAVA : Kooperatif
DAVA TARİHİ : 02/04/2009
KARAR TARİHİ : 24/06/2014
Mahkememizde görülmekte bulunan Kooperatif davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin 48 numaralı üyeliğine isabet eden Küçükçekmece tapu sicil müdürlüğünün eski … ada … parsel, yeni …. ada, …. parsel sayılı taşınmazın maliki iken üyelik hakkının yarısını İstanbul …. Noterliğinin 24/11/1998 tarih ve …. yevmiye nolu devir sözleşmesi ile 32.000 TL bedelle davalı … na sattığını, devir olayının kooperatif kayıtlarının işlenmesi için yapılan başvurunun 22/12/1998 tarihinde kooperatif hissesinin bölünemeyeceği gerekçesi ile reddedildiğini, daha sonra kendi aralarında 17/03/1999 tarihinde sözleşmeyi imzalayarak devir hakkının yarısının kendi aralarında geçerli olmasına karar vererek, kooperatif üyeliğinin yasa gereği devredilmiş gibi üyelik devir işlemi yapılmasına karar verildiklerini, bu anlaşma gereğince de 17/03/1999 tarihinde üyelik hakkınını devrine müvekkilinin muvafakat ettiğini, kooperatifin 29/04/1999 tarihli kararı ile devrin tescil edildiğini ve davacının yarı hissesinin de şerh verildiğini, daha sonrasında müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine karşın davalı tarafın kendi hissesi üzerine inşaat yaptığını, müvekkilinin ise kendi hissesinin üzerine inşaat yapamadığını, müvekkilinin 1.500.000 USD değerindeki taşınmaz ve kooperatif üyelik hakkından mahrum olduğunu, noter kanalı ile ihtar çektiklerini , bir sonuç alamadıklarını, Küçükçekmece … asliye hukuk mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında sözleşmenin ifasının talep edildiğini , ancak davanın reddedildiğini, taraflar arasında asıl amacın davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde ½ hissenin devri ile her iki tarafın kendi payına düşen kısım üzerinde bina yapıları olduğunu, görünürdeki mevcut durumun ise tüm üyelik hakkının davalı tarafa geçtiğini, taraflar arasında bir görünürde bir de gerçek işlem olduğunu, ½ hissenin devrine ilişkin işlemin BK. 18 maddesi gereğince mutlak butlandan batıl olduğunu, olayda muvazza bulunduğunu, göründeki işlemin iptali halinde gizli işlemin geçerlilik kazanacağını , gizli işlemin ise 1163 sayılı yasa ile BK.nun 20 maddesi gereğince imkansızlık nedeni ile batıl olduğunu, netice itibariyle davalı kooperatif hissesinde … adına olan kaydın iptali ile müvekkili adına tescili gerektiğini belirterek, davalı adına olan kooperatif üyeliğinin iptali ile bu üyelik hakkının davacı adına tesciline , yine üyelik hakkının özgülendiği Küçükçekmece tapu sicil müdürlüğünün …. ada, …. parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının aslında kooperatif yönetim kurulu kararının iptalini istediğini, kararın 24/11/1998 tarihinde imzalanan ve kooperatif kayıtlarına geçen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, kooperatif kararının iptalinin yasada öngörülen sürede istenilmediğini, müvekkilinin iş bu davada hasım sıfatı bulunmadığından husumet itirazında bulunduklarını, ayrıca davacının İstanbul …. Asliye hukuk mahkemesinin … esas sayılı davayı açmış olduğunu ve davanın halen derdest olduğunu, beklenilmesi gerektiğini, davacının esasa ilişkin iddialarının yerinde olmadığını, davacının kendi hissesi üzerinde inşaat yapamamasının tamamen yasal düzenlemelerden kaynaklandığını, müvekkilinin herhangi bir engelinin bulunmadığını, davacının bu davadan önce yine Küçükçekmece 2 asliye hukuk mahkemesinde açtığını ve 2006/138 esasında görülen davanın reddine karar verildiğini, davacının iddia ettiği gibi muvazza bulunmadığını, ayrıca böyle bir husus olsa bile kişinin kendi muvazzasına dayanamayacağını , yine muvazzalı işlemlerde 1 yıllık hak düşürücü süre olduğunu ve bu sürenin dolduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMASI: Mahkememizin 09/09/2011 tarih….Esas, ….Karar sayılı ilamı Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 17/04/2012 tarih…. Esas,…. Karar sayılı ilamı ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 19.maddesi gereğince payın bölünemeyeceğini, dava konusu taşınmazın da ferdi mülkiyete geçilmediğinden kooperatif adına kayıtlı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre belirlenen miktarlar uyarınca davacı ve davalıya ait olduğu konusunda itilaf olmadığını, davacının kural olarak taşınmazın tapuya tescilinden sonra sözleşmeye göre dava açabileceğini , taşınmaz henüz kooperatif adına kayıtlı olduğundan bu davanın açılamayacağını , taraflar arasındaki ilişkinin muvazzalı olduğundan da söz edilemeyeceğini, çoğunun içinde az da vardır kuralı gereğince tapu iptali istemi içinde tespit istemi de bulunduğundan davacının paya bağlı taşınmazın 1/2 si üzerinde hak sahibi olduğu düşünülerek tespit kararı verilmesi gerekirken davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile bozulmuştur.

BOZMA ÜZERİNE MAHKEMEMİZİN GÖRÜŞÜ: Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 17/04/2012 tarih ….Esas, ….Karar sayılı ilamındaki gerekçeye katılınmadığından önceki kararda aynen direnilmesine karar verilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU BOZMASI:Mahkememizin 14/02/2013 tarih ve …. esas, … karar sayılı direnme kararı usulüne uygun olmadığından Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2014 tarih ve…. esas, ….karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
BOZMA ÜZERİNE MAHKEMEMİZİN GÖRÜŞÜ:Usul ve yasaya uygun olan Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2014 tarih ve …. esas, …. karar sayılı ilamı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, davalıya yaptığı pay devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile pay ve paya bağlı taşınmazın davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Yukarıdaki özetten anlaşılacağı üzere, davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ½ pay ve paya bağlı taşınmazın devri konusunda anlaşma sağlandığı, ½ pay devrinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 19. maddesine aykırı olması, taşınmazın devredilen kısmının imar planında belirlenen asgari miktarın altında olması nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, tarafların gerçek amacının bu olmasına rağmen kooperatif kayıtlarında payın tamamının davalıya ait olduğuna ilişkin kayıt yaptırılarak davacının taşınmaz ve payın ½ si üzerinde hak sahibi olduğunun kayıtlara işlendiğini, görünürdeki işlemin muvazaa, gerçekte amaçlanan işlemin ise, yasaca yasaklanması nedeniyle batıl olduğu iddiasıyla taşınmaz ve payın davacı adına tescili istenmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 19/1.maddesi hükmüne göre, kooperatif ortaklığı, en az bir payı içerir. Mirasçılar arasındaki duruma ilişkin istisna hükmü dışında ortaklık payının bölünemeyeceğine dair kanunun bu hükmü karşısında, birden fazla kişinin aynı pay için ortak olması veya bir payın yarısının başka birisine devri mümkün değildir.
Dava konusu taşınmaz, ferdi mülkiyete geçilmediğinden kooperatif adına kayıtlıdır. Davalı ve davacı arasındaki sözleşme uyarınca, pay ve paya bağlı taşınmazın belirlenen miktarının davacıya ait olduğu konusunda taraflar anlaşmıştır. Davacı kural olarak, ancak taşınmazın davalı adına tapuda tescilinden sonra bu sözleşmeye dayanarak dava açabilir. Taşınmaz henüz kooperatif adına tescilli iken, kooperatif ortaklığının yarı payının devrine olanak sağlayacak şekilde ½ pay ve taşınmaz için dava açılamayacağı gibi, taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğundan da söz edilemez. Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacının tapu iptali istemi içinde tespit istemi de bulunmaktadır.
Bu nedenle davanın davalı … yönünden açılan kısmen kabulü ile davacının paya bağlı taşınmazın ½ si üzerinde hak sahibi olduğu kabul edilerek, Davaya konu…Kooperatifine ait …. ada, …. nolu taşınmazın 1/2 hissesinde davacının hak sahibi olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı davalı Kooperatif yönünden verilen kararın ise kesinleşmesi nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı Kooperatif yönünden verilen kararın kesinleşmesi nedeniyle HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … yönünden açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
Davaya konu ….Kooperatifine ait … ada, … nolu taşınmazın 1/2 hissesinde davacının hak sahibi olduğunun tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL harcın başlangıçta alınan 33,70 TL peşin ve başvuru harcı ve 10.050,80 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 10.128,90 harçtan mahsubu ile bakiye 10.084,50-TL fazla harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.800,00 TL bilirkişi ücretinin ve 338,00 posta giderinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/03/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı