Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1004 E. 2019/1211 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1004 Esas
KARAR NO : 2019/1211

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; 07.04.2017 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalı şirket “……” ile müvekkili şirket ……” şirketlerinden oluşan aile işletmesindeki ortaklıkların sona erdirilerek, işletmenin bölünmesi kararı alındığını, bu bölünme sırasında imzalanan protokoller ve raporlar ile kısmi bölünmede müvekkili…… A.Ş.’nin borçsuz olarak devredileceğinin protokollerin ilgili maddeleri kapsamında kararlaştırıldığını, ancak davalı şirketin protokol hükümlerinin aksine kayıtlarında müvekkili şirketten alacaklı olarak gözüktüğünü, kayıtlarda gerçeğe ve hukuka aykırı olarak görünen alacak miktarının bölünme tarihi olan 30.06.2017 tarihi itibariyle 2.492.575,69-TL olduğunu, müvekkili şirketin borçlu olarak göründüğü bu kayıtların gerçek durumu yansıtmadığı gibi, taraflar arasındaki kök ve ek protokol hükümlerine, kısmi bölünme planı sözleşmesine, kısmi bölünme raporuna, bilançolara ve ilgili diğer evraklara aykırı olduğunu, bu konuda taraflar arasındaki mail yazışmaları, görüşmeler ve neticede gönderilen ihtarname üzerine de kayıtların düzeltilmemesi ve tam aksine davalının bu durum hakkında tehditkâr beyanlar vermesi nedeniyle müvekkil şirketin, davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkilinin davacı ile arasındaki süregelen ticari faaliyetler neticesinde cari hesaplardan kaynaklanan güncel rakamla 2.557.759,29-TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin kanunlara uygun olarak planlanıp bitirilen bölünmenin, hiçbir yerinde ve zamanında dava konusu alacağından vazgeçmediğini, aksine davacı tarafın talebi doğrultusunda protokollere dahil edilmeyen, dava konusu cari hesap alacağının, bölünmeden ve protokollerden sonra dahi devam ettiğini ve vazgeçilmediğini, davacı……şirketi yetkilisinin, müvekkili şirket yetkilisi …… ’tan şahsen alacaklı olduğunu, aynı şekilde müvekkili …… şirketinin de davacı ……’tan alacaklı olduğunu, davasını sadece 25.04.2017 tarihinde imza edilmiş bulunan kök protokolde yer alan “borçsuz devredilecektir” kaydına dayandıran davacının bu iddiasının hiçbir dayanağının olmadığını, bölünmenin kök protokol ile gerçekleştirilemediğini, bu nedenle kök protokol ile çözülemeyen bazı sorunlaın ek protokol ile çözüme kavuşturulmaya çalışıldığını, tüm kardeşlerin hepsine bir şirket düşecek şekilde hisseleri birbirlerine devrettiği tarihten kısa bir süre sonra, 22.08.2017 tarihinde ek protokol de imza edilmek suretiyle bölünmenin akdi olarak tamamlandığını, ek protokol hernekadar kok protokole tabi olup onun ayrılmaz bir parçası olsa da, kok protokole gelişen süreçte tarafların iradesine uygun olarak değiştirdiği gerçeğini de göz ardı etmemek gerektiğini, ek protokolün hiçbir yerinde ve maddesinde borçsuz devredilecektir kaydı ver almadığını,
Bölünme protokolleri veya sözleşmelerde davalı tarafın talebi doğrultusunda bilançolarda yer verilmeyen alacaklarının Türk Ticaret Kanunu md 168 hükümlerine göre devam ettiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün davacı ve davalı şirket kayıtları, Büyükçekmece ….. Noterliği yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, Şirket Bölünme Protokolünden kaynaklı olarak davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. (İ.İ.K 72)
Somut olayda davacı taraf, davalı şirket “……” ile davacı şirket “…… ” şirketlerinden oluşan aile işletmesindeki ortaklıkların sona erdirilerek, işletmenin bölünmesi kararı alındığını, bu bölünme sırasında imzalanan protokoller ve raporlar ile kısmi bölünmede müvekkili…… A.Ş.’nin borçsuz olarak devredileceğinin protokollerin ilgili maddeleri kapsamında kararlaştırıldığını, ancak davalı şirketin protokol hükümlerinin aksine kayıtlarında müvekkili şirketten alacaklı olarak gözüktüğünü, kayıtlarda gerçeğe ve hukuka aykırı olarak görünen alacak miktarının bölünme tarihi olan 30.06.2017 tarihi itibariyle 2.492.575,69-TL olduğunu, ancak davalı tarafa borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı taraf ise davacı ile arasındaki süregelen ticari faaliyetler neticesinde cari hesaplardan kaynaklanan güncel rakamla 2.557.759,29-TL alacaklı olduğunu, bölünmenin hiçbir yerinde ve zamanında dava konusu alacağından vazgeçmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların kayıt ve belgeleri üzerinde teknik bilirkişiler eliyle inceleme yaptırılmış ve hazırlanan rapor dosya içeriğine uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Buna göre taraflar arasında yapılan protokollerde ve yazışmalarda, davalının ticari defterlerde yer alan dava konusu alacak miktarını da saklı tuttuğuna ilişkin herhangi bir ibareye rastlanmadığı, tam aksine, davacı şirketin borçsuz olarak devredileceği, yapılandırılan vergi borçlarının ödeneceği, 2.000.000 TL işletme sermayesinin ödeneceği ayrıca da, 2.949.112,15-TL daha ödeme yapılacağı açıkça kararlaştırılmış ve ek protokolün maddesinde de “taraflar işbu protokol ile belirlenen nihai borç- alacak miktarlarını ve ödeme planlarını kabul ettiklerini, birbirlerinden işbu protokol ile belirlenen rakamların dışında her hangi bir taleplerinin bulunmadığını gatrikabili rücu olarak betan ve taahhüt ederler” denilerek, belirlenen borç ve alacak dışında bir borç ve alacağın ileri sürülemeyceği hususlarının yer aldığı anlaşılmıştır. Bütün bu hususlar dikkate alındığında, davalının ticari defterlerde yer aldığı şekliyle bir alacak talebinde bulunmasının mümkün olamayacığı, dolayısıyla davacının menfi tespit talebinin yerinde olduğu takdir ve sonucuna varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davacı tarafın 30/06/2017 bölünme tarihi itibariyle davalı şirket kayıtlarında yer alan 2.492.575,69 TL miktarlı borç kaydından dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 170.267,84-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 42.566,97-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 127.700,87-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 42.566,97-TL peşin harç ile dosyada yapılan 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 200,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 44.402,87-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 87.588,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı