Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/964 E. 2020/668 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/964 Esas
KARAR NO : 2020/668

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacı ile davalı arasındaki kumaş boyama-satış sözleşmesinden kaynaklı 9.867,06 TL alacağının olduğunu, davalının bu alacaktan 6.650,00 TL’lik kısmını davacı tarafa ödediğini, davalının geri kalan borcu olan 3.127,06-TL’lik borcunu ödemediğini açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin sipariş ettiği malların ayıplı olması nedeniyle ayıp tutarında indirim yaparak 26/01/2016 tarihinde 9.068,11 TL tutarındaki reklamasyon faturasının davacı şirkete gönderdiğini, söz konusu faturaya davacının herhangi bir itirazı olmadığını, tarafça gönderilen malların kullanma kabiliyeti bulunmadığından tarafça 26/01/2016 tarihinde ödenen 9.068,11 TL’nin iadesi için Bursa …. İcra Dairesinin … numaralı dosya ile icra takibini başlattığını, davacı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, icra takibinin durduğunu, davacının açmış olduğu itiraın iptali davasının reddine, takibin iptaline, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava haç ve masrafların ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karara verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Bursa … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından alınan 21/02/2019 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu ….ne yönelik 3.217,06TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı taraf ile davalı taraf arasında sözlü eser sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme kapsamında davacı tarafın kumaşların boyama işlemini üstlendiği ve karşılığında söz konusu faturayı düzenleyerek davalı tarafa teslim ettiği, fatura bedelinin bir kısmının davalı tarafça ödendiği, takip konusunun ödenmeyen 3.217,06 TL’lik kısım olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık davacı tarafın yerine getirdiği işin ayıplı olup olmadığı bu kapsamda ödenmeyen bedelden davalı iş sahibinin sorumlu olup olmadığı noktasında toplamakta olup, takip konusu alacağın ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Öncelikle vurgulamak gerekir ki, yanlar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Buna göre yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. TBK’nın 475. maddesine göre, yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı oranda kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması halinde eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibi, o şeyi kabulden kaçınabilir veya yükleniciden zarar ve ziyanının tazmin edilmesini isteyebilir. Eserdeki ayıp, yukarıda açıklandığı gibi önemli değilse iş sahibi, işin kıymetinin noksanı oranında fiyatı tenzil edebilir veya aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını da isteyebilir.
TBK’nın 474. maddesi ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumluluğunu düzenlemektedir. Buna göre açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur-bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun-bir-süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır.
Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Bu halde iş sahibi ancak eserin ayıplı olduğunu ispat ile ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. Bunun içinde ayıp ihbar koşulunu yerine getirmiş olması gerekir. Eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığı her türlü delille ispat edilebilir. Burada ayıp ihbarının hangi sürede yapılması gerektiği karşımıza çıkmaktadır. Bu da ayıbın niteliğine göre değişmekte olup, ayıbın açık ayıp ve gizli ayıp olup olmadığının saptanması gerekir. Açık ayıp, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıp ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade eder. Yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerekir. Aksi halde yüklenici ihtirazî kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı haklarını yitirir. Sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerekir. Aksi halde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve ayıba bağlı hakları düşer.
Somut olayda davalı yüklenicinin ayıp iddiasına ilişkin olarak teknik bilirkişiler eliyle ürünler üzerinde inceleme yaptırılmış ve ürünlerdeki ayıbın bir bakışta anlaşılabilecek açık ayıplar olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu ürünlerin davalı tarafa 21.09.2015 tarihinde teslim edildiği, davalı tarafın sunduğu mail kayıtları uyarınca ise ayıp ihbarının 07.11.2015 tarihinde yapıldığı, TBK’nın 474. maddesi uyarınca yaklaşık iki aylık sürenin uygun süre kabul edilemeyeceği ve davalının muayene ve ihbar külfetini yerine getirmediği kabul edilmiştir. Bu nedenle davalı yüklenici ihtirazî kayıtsız eseri kabul etmiş sayılarak ayıba bağlı haklarını yitirmiştir.
Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın alacağının varlığı sabit olmakla davanın kabulü ile itirazın tamamen iptaline karar verilmiştir. İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın varlığı ile miktarı yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu ile saptanmış olduğundan şartları oluşmadığından icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Bakırköy … İcra Müdürülüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacağın varlığı ile miktarı yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu ile saptanmış olduğundan şartları oluşmadığından icra-inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 213,60-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 38,85-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 16,09-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 158,66-TL karar harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ve 38,85-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 2.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 180,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.280,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.217,06-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır