Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/962 E. 2018/475 K. 07.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/962 Esas
KARAR NO : 2018/475

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının müvekkilerinden araç için bakım onarım hizmeti aldığını, davalıya fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, davalının açılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; zamanaşımı itirazı olduğunu, davacı ile aralarında cari hesap ilişkisi olmadığını, bu nedenle davacının cari hesap alacak talebinde bulunamayacağını, davacıya herhangi bir borçları olmadığını, gerekli tutarların ödendiğini belirterek davanın reddini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Ticaret sicil kayıtları, Bakırköy …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti, bilirkişi raporu yemin ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … Yönelik 871,29 TL asıl alacak ve 555,99 TL işlenmiş faizin tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı adına kayıtlı olan … ve … plakalı araçların servislerinde bakım ve onarım hizmeti aldığını, bunun karşılığında davalı borçlu adına söz konusu faturaların düzenlendiğini, bu fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine söz konusu takibin yapıldığını, davalı tarafa haksız olarak takibe itirazda bulunulduğundan bahisle iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davalı taraf ise cevap dilekçesinde herhangi bir borcunun olmadığını, alınan hizmet bedellerinin ödendiğini savunmuştur. Bu nedenle eldeki davadan uyuşmazlık, faturaya konu akdi ilişkinin varlığı ve akdi ilişkinin konusu hizmetin yerine getirilip getirilmediği ve takip talebine ekli faturalara bedellerinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununda fatura tanımlanmamıştır. Ancak anılan Yasanın 23. maddesinde “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Somut olayda uyuşmazlığın çözümü adına tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmış, buna göre davacının alacağının kaynağı olan faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, dosya kapsamı itibariyle bu faturaların davalı tarafa teslim edildiğine dair herhangi bir yazılı belgeninde bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafa yemin hakkı hatırlatılmış ve davacı taraf yemin deliline dayanmıştır. Bu kapsamda davalı şirket temsilcisi yemin teklifine icabet etmiş ve faturaların teslim alınmadığına ilişkin yemin ettiğinden davacı taraf faturaları davalı tarafa teslim ettiğini ispatlayamamıştır. Bu nedenle ispat edilemeyen iş bu davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, ve dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine
3-492 Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL red karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 31,40 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,50 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 1.427,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiyenin karar kesinleştikten sonra ve talep halinde talep edene iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 07/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır