Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/932 E. 2018/264 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/932 Esas
KARAR NO : 2018/264

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 12/10/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;müvekkili şirketin kırtasiye ürünleri başta olmak üzere dağıtım, satış ve pazarlama alarından uzun yıllardır Türkiye’de hizmette ve faaliyette bulunduğunu, asıl faaliyeti dışında kalan sosyal hizmet, danışma, refakat ve resepsiyon hizmetlerinin verilmesi amacıyla davalı şirket ile asıl ve alt işveren ilişki ile bu hizmetlerin … alınması sözleşme yaptıklarını, taraflar arasındaki iş bu sözleşme pek çok kez yenilenmiş olup son olarak 28/02/2013 tarihinde 01/03/2013 başlangıç ve 31/12/2013 bitiş tarihli olmak üzere bir sözleşme imzaladıklarını, ancak iş bu sözleşmeyi Beyoğlu 26 Ağustos 2013 tarih ve … yevmiye numarası ile 31 Ağustos 2013 tarihinde geçerli olması üzerine fesh ettiklerini, müvekkilinin iş bu sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, ayrıca çalışanların çalıştığı döneme ilişkin tüm ücret, yol ve yemek masrafları, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti gibi tüm işçilik alacaklarını davalı şirkete ödemesine rağmen davalı şirket bünyesinde çalışan işçisinin İstanbul Anadolu …. İş Mahkemesinin…esas sayılı dosyası ile işçilik alacakları dava açtığını, müvekkili şirketi de davalı şirket yanında davalı olarak gösterdiğini, İstanbul Anadolu …. İş Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin davalının yanında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna hükmedildiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca … şirketi, işçilerinin müvekkili şirkette fiilen çalıştıkları süreye ilişkin hesaplanan kıdem tazminatı, izin hakkı ve izin hakkı yükümlülükleri ile resmi tatil payından sorumlu olduğuna dair 4. Maddenin bulunduğunu, davalı şirketin takibe itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve buna ilişkin olarak itiraz eden davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca davanın … bağlı olduğu ana şirket olan … A.Ş. Adına … İflas İdaresine ihbarının gerektiğini, açıklanan nedenlerle, dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı şirket …A.Ş. Tarafından müvekkil şirket …’ye ödenmeyen borçlarının tahsilini geciktirmeye yönelik hukuki ve usulü dayanaktan yoksun olarak borçlarının tahsilini geciktirmeye yönelik hukuki ve usulü dayanaktan yoksun olarak Bakırköy …. İcra Dairesinini …esas sayılı takip dosyasına sunulan haksız ve yersiz itirazın iptalini, ve asıl alacağın takip tarihinden avans faizi ile birlikte aynen tahsiline yönelik takibin devamanı, likit alacağa karşı kötü niyetle itiraz eden davalı şirkete %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın Bakırköy …. İflas Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında iflas süreci yürütülen… A.Ş.’ye ihbarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafın usulüne uygun olarak yapılan tebliğata rağmen cevpa dilekçesini sunmadığı görüldü.
DELİLLER
İstanbul Anadolu ….İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bir sureti, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyası, iş hukukuna ilişkin evrak suretleri, sözleşme, faturalar, …bank Makbuzu, Beyoğlu …. Noterliğinin ihtarname fotokopisi, ticari defter ve belgeler ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VEGEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca, dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …. İcra Dairesinini … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı …tarafından borçlu …. Yönelik 16.678,24 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da, anılan madde hükmü uyarınca davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl (üst) işveren, davalı (alt) işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, davalı (alt) işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Nitekim TBK’nın 167. maddesinde “Aksi karşılaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” şeklindeki hükümde de, müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Bu hüküm uyuarınca; müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir. (Yargıtay 13. HD’nin 28.01.2014 tarih ve 2013/22286 E., 2014/2147 K; 25.02.2014 tarih ve 2013/23685 E., 2014/5067 K., sayılı ilamları ile Dairemizin 23.06.2014 tarih ve 3992 E., 4794 K.; 13.11.2014 tarih ve 9000 E., 7235 K; 30.10.2014 tarih ve 1137 E., 677 K; 26.10.2015 tarih ve 5859 E., 6854 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 4. maddesi uyarınca davalı … şirketi, işçilerinin müvekkili şirkette fiilen çalıştıkları süreye ilişkin hesaplanan kıdem tazminatı, izin hakkı ve izin hakkı yükümlülükleri ile resmi tatil payından sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümleri tarafları bağlayacağından, davacının asıl (üst) işveren olarak İş Mahkemesi ilamına göre ödemiş olduğu miktarın tamamını, davalı alt işverenden sözleşme uyarınca rücuen tahsilini talep hakkını haizdir. Bu nedenle davacı tarafın davasının kabulüne ve İİK nun 67/2 maddesi gereğince alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle alacağın %20’sine denk gelen 3.335,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.139,29-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 201,44-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 83,39-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 854,46-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 201,44-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 86,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunde gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/03/2018
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır