Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/923 E. 2021/599 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/923 Esas
KARAR NO : 2021/599

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/511 ESAS NOLU DOSYA

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 31/08/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 02/10/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; 27/07/2017 tarih saat 16:20 sularında davalılardan …….’in maliki olduğu ve kaza sırasında diğer davalı ……. sevk ve yönetiminde bulunan …… plaka nolu çekici ve bu çekiciye bağlı …… plaka nolu römorkun hafriyat alanına girerken geri geri manevra yapması esnasında yaya konumundaki davacı …….’e çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davacının kazada feci şekilde yaralandığını, daimi maluliyete uğradığını, kazada davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığını, …… plaka nolu çekici sürücüsünün tek kusurlu olduğunu, aracın davalı sigorta şirketine trafik sigortalı olduğunu, bütün bu nedenlerle öncelikle …… plaka nolu aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, …… için 1.000,00 TÜL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ayrıca ……. için 50.000,00 TL, baba ……. için 25.000,00 TL, anne ……. için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. Sigorta A.Ş vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının usulüne uygun başvuru yapmadığını, 26/07/2017 tarihinde meydana gelmiş olan dava konusu kazaya karıştığı iddia olunan …… plaka nolu aracın davalı şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun poliçede yazılı azami limit ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğu beyan ettiğini, ancak sürücüye atfedilen kusuru kabul etmediklerini, anne ve babasının kusuru sonucu fark edilmesi güç olacak kadar küçük yaşta olan davacı küçüğün iş makinelerinin çalıştığı ve kendisi için tehlike olan yerde bulunması üzerine asli kusurlu olduğunun açık olduğunu, bu nedenle olayda anne ve babanın kusurunun da olduğunu, bütün bu nedenlerle tüm yasal hakları saklı kalmak kaydı ile davanın ikamesinden önce davalı şirkete usulüne uygun başvuru şartı yerine getirilmeden huzurdaki davanın reddini, aksi halde davacı yana süre verilerek özürlü sağlık kurulu raporu dahil tüm eksik belgeleri ibraz etmek suretiyle davalı şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmasının sağlanmasını, davanın açılmasına davalı şirketin sebebiyet vermediği dikkate alınarak, faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Birleşen bakırköy ….. asliye ticaret mahkemesi …….. esas nolu dosyasına verilen dava dilekçesinde özetle; 26/07/2017 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve ZMSS’si oldukları …… plakalı aracın yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpmak suretiyle meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… esas sayılı dosyası ile belirsiz alacak davası açtıklarını, bu mahkemede yapılan yargılama esnasında Adli Tıp Kurumu Raporu ve Aktüerya Raporlarının alındığını, bakiye maddi zararın tazmini için arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, bu nedenle müvekkilinin bakiye maddi zararının tazmin edilmek üzere işbu dosyanın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkin, birleşen dava ise, sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin ek davadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın meydana gelen trafik kazası neticesinde tarafların kusur durumu itibariyle ve maluliyet durumu itibariyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerektiği görülmektedir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacıların ……. adına velayeten kendi adlarına asaleten 26.07.2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulundukları, davaya konu olaya ilişkin Küçükçekmece CBS tarafından yapılan …… soruşturma dosyasında araç sürücüsü hakkında şikayetçi olunmaması sebebiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davacı tarafın sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, davalı …… Sigorta şirketinin cevap dilekçesi sunduğu diğer davalıların süresinde cevap dilekçesi sunmadıkları, davacı tarafın sigorta şirketine başvurduğu, kaza tespit tutanağının ve poliçenin dosya arasına alındığı, tedavi evraklarının celbedilerek …….’in ATK …… İhtisas Kurulundan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının %32,3, iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, rapora itiraz nedeniyle davacı …….’in ATK …… İhtisas Kurulundan bu defa Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporuna göre engel oranının %21, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, dosyada aktüerya bilirkişi ……. ile makine mühendisi bilirkişi ……. ‘den rapor alındığı, kazanın davalı sürücü …….’un harfiyat almak için geri manevra yaparken aracının sol arka köşe kısımları ile yolda yürüyen yaya …….’e çarpması suretiyle meydana geldiği, sürücü …….’un asli derecede %75 oranında, …….’in de tali derecede %25 oranında kusurlu olduğu belirtilerek hesaplamanın yapıldığı, davacının 05.11.2019 tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesi davasını ıslah ettiği, sürekli ve geçici iş göremezlik miktarını arttırdığı, dosyada kusur ve aktüerya bilirkişilerinden ek rapor alındığı, davacı tarafın 12/08/2021 tarihinde ek dava açtıkları, yargılama sırasında …… sigortanın …… sigorta olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile Yargıtay …… HD’nin güncel raporları uyarınca aktüerya bilirkişisinden 08.04.2021 tarihli ek rapor alındığı, …… sigorta vekilinin 21.05.2021 tarihli dilekçe sunduğu, tarafların sulh olduklarını beyan ederek ödeme belgesi sunduğu, davacı tarafın 17.05.2021 tarihli dilekçe sunduğu yapılan kısmi ödeme nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, bu davalı için karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini, diğer davalılara ilişkin asıl ve birleşen dosyadan maddi tazminat ile manevi tazminat taleplerinin olduğunu belirttiği, davalı tarafça sunulan ibraname ve makbuz isimli belgede 330.000TL asıl alacak olmak üzere ferileri ve yargılama gideri ile birlikte 572.541,99TL ödemenin yapıldığının anlaşıldığı,
Asıl ve birleşen dosyaya ilişkin inceleme neticesinde Anayasa Mahkemesi iptal kararı, Yargıtay ……. HD ile … HD’nin güncel emsal kararları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak meydana gelen trafik kazasında denetime ve hükme elverişli kusur raporu uyarınca davacı …….’in %25 tali oranda, davalı sürücü …….’un %75 oranında asli olarak kusurlu oldukları, kaza tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporuna göre engel oranının %21, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, aktüerya hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ile %10 iskonto yönteminin dikkate alınarak hesaplama yapılması sonucunda, …….’in kaza tarihindeki yaşı da dikkate alınarak gelir getirici bir işte çalıştığına ilişkin belge de olmadığından geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunamayacağı, bu nedenle bu talebin reddedildiği, davacının %21 maluliyet oranına göre talep edebileceği tazminat miktarının 430.171,17 TL üzerinden %25 oranında kusuru da düşülerek hesap edilen miktar olan 322.628,38 TL olduğu, bu miktarın davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında karşılanması sebebiyle davanın sürekli iş göremezlik maddi tazminatı yönünden asıl ve birleşen dava yönünden konusuz kaldığı, diğer davalılardan da bu nedenle talepte bulunulamayacağı, davalı sigorta şirketinin müterafik kusur itirazının, müterafik kusurun “zarar görenin eyleme razı olması ya da sebep olması” hali için düzenlenmiş olması, somut olayda zarar gören ve kendisine tazminat ödenen çocuğun kaza tarihi itibari ile yaşı, bu yaşta olan bir çocuğun zarara razı olmasından ya da zarara sebep olmasından söz edilemeyeceği, talep edilen tazminatın, anne-baba tarafından kendileri adına değil, velayet altındaki çocuk için istenildiği hususları da dikkate alınarak müterafik kusur indiriminde bulunulmadığı, manevi tazminata ilişkin talebin, gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceğinin öngörüldüğü, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gerektirdiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, bunların her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, davacının yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez olduğu, bu ilkeler ve olayın oluş şekli, davacının kusur oranı, yaşı, kaza dolayısıyla tedavi geçirecek süre ve kaza neticesindeki uğradığı manevi zarar dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl Dava yönünden
1- davacı …….’in 50 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE
2- davacı …….’in dava ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği toplam 137.818,07TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında yapılan ödeme miktarıda dikkate alınarak konusuz kaldığından sürekli iş göremezlik tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3- davacının maddi tazminat taleblerinin Kısmen Kabulü ile ……. için 40.000 TL, davacı ……. için 20.000TL, davacı ……. için 20. 000TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar ……. ile …….’den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 812,44‬.-TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 753,14‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğine ilişkin sunulan ibraname belgesi uyarınca bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
6-Davanın konusuz kalmasının davalı sigorta şirketince yapılan ödeme olduğu ve 50 TL geçici iş göremezlik miktarının reddedildiği dikkate alınarak kendisini vekille temsil ettiren sigorta şirketi lehine maddi tazminat açısından 50 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …… sigorta şirketine ödenmesine ,
7- davalılar tarafından yapılan masraf olmadığından bu hususta değerlendirme yapılmasına yer olmadığına
8- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.200TL vekalet ücretinin davalılar ……. ile …….’den müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
B. birleşen Bakırköy 7 ATM 2020/511 esas sayılı dosyası yönünden
1- davacı …….’in talep ettiği 20.003,87 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında yapılan ödeme miktarıda dikkate alınarak konusuz kaldığından sürekli iş göremezlik tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 68,33.-TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 9,03.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğine ilişkin sunulan ibraname belgesi uyarınca bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
6- davalılar tarafından yapılan masraf olmadığından bu hususta değerlendirme yapılmasına yer olmadığına
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı …….. yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. . 23/06/2021

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır