Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/916 E. 2022/787 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/916 Esas
KARAR NO : 2022/787

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; aldığı tekstil işi siparişlerini Türkiye’de yaptırdığını, …… şirketinden …… kumaş ceket üretimi için sipariş aldıklarını, davalı ….. şirketine bu ceketler için sipariş verdiklerini, bu şirketin üretimleri başka firmalara yaptırdığını ve bu malların kalite kontrolünü yaparak, alıcı şirketlere gönderilmesine izin verdiğini, 1.000 adet …… ceket siparişi için …… şirketine 1.150 ve 4.392- Avro ödeme yaptıklarını, siparişin üretimi için davalı … şirketince …… Loj…Ltd.şirketinin görevlendirildiğini ve bu şirket ile sözleşme imzalandığını, sipariş miktarının daha sonra 1.147 adete yükseltildiğini, ürünlerin taşıma bedeli olarak ise 800 avro bedelin davalıya ödendiğini, …… şirketinin, ürünleri, kalite kontrolünü yapmadan kendilerine gönderdiğini, işbu uyuşmazlığa Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Anlaşmasının uygulanması gerektiğini, siparişe uygun olmayan ayıplı malların teslimi ile ürünlerin üretimi ve gönderimini kendilerine verilen ek süreye rağmen sağlamayan …… şirketi dolayısıyla anlaşmanın 49/1-b maddesi uyarınca sözleşmeden dönmeye hak kazandıklarını, davalıların tam tazmin ilkesi gereği mahrum kalınan kar dahil tüm zararlarını karşılaması gerektiğini, davalı … şirketinin ayıplı ifayı kabul ettiklerini, şirkete iki kere süre verilmesine rağmen ayıplı ifayı telafi eder şekilde ürün gönderilmediğini, davalı … şirketinin uygun fermuar kullanmaması sebebiyle Çin’den fermuar ithal ederek, davalı … şirketine gönderdiklerini, ayıplı ifa dolayısıyla uğradıkları zararın, ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … şirketi cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu mal satım sözleşmesinin diğer davalı ….. ve davacı arasında yapıldığını, bu nedenle pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, …… vasıtası ile kullanılması istenen fermuarların sorun çıkarabileceğinin davacıya bildirildiğini, davacının bu fermuarı kullanmayı tercih ettiğini, ceketlerin iadesinin yapılmaması nedeniyle ayıbın tespit edilemediğini, ayıp bildiriminde bulunulmadığını bu nedenle ayıp iddiaları ile sözleşmenin esaslı ihlali iddialarını kabul etmediklerini, diğer davalı …… ile aralarında 28.07.2016 tarihli sözleşmenin bulunduğunu, sözleşme ile ödemelerin yarısının anlaşma başında diğer yarısının ise mal tesliminde yapılacağı hususunda anlaşıldığını, davacının yaptığı ödemenin diğer davalının talimatı ile yapıldığını, davacıya 1140 adet ürün teslim edildiğini, ürünlerden 46 adetinin fermuarının hatalı dikildiği, 52 adete ilişkin hatanın ise tüm ürünlerde varmış gibi gösterildiğini, bu ayıpların esaslı aykırılık teşkil etmediğini ve kolayca giderilebilecek ve seri üretimde görülebilecek hatalar olduğunu, teslim ile 3.488,14-Euro ödeme aldığını, davacının malları teslim alması sonrasında ise 30.12.2016 tarihinde 20.000-Euro ödeme daha aldığını, 1147 ceket için 33.974,14-Euro ödenmek üzere anlaşılmasına rağmen davacı tarafça 20.00Euro ödenmesinin sebebinin mevcut eksiklikler için indirim yapılmış olması olduğunu, davacının gözden geçirme ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin esaslı aykırılığının söz konusu olmadığını bu nedenle sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağını, dönme hakkının da süresi içinde bildirilmediğini, somut olayda ancak bedelin indirilmesi yoluna başvurulabileceğini, indirimin de taraflarca yapıldığını, davacının fermuar nedeniyle yaşadığı memnuniyetsizliğin giderilmesi için 10.000 ceket üretimi yapmayı kabul ettiklerini, davacının kendilerine makul süre tanımamasının kötü niyetli olduğunu, zira …… şirketine ilk sipariş için 5 ay gibi bir süre verilmişken kendilerine bir aylık bir süre bile tanınmadığını, malların sözleşmeye uygun olduğunu, sözleşmeye esaslı aykırılığın olmadığını, davacının inceleme ve bildirim yükümlülüklerine uygun davranmadığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ……. davaya cevap vermemiştir.
Uyuşmazlık, davalı … şirketinin husumet itirazının yerinde olup olmadığı, sipariş ve satış sözleşmesi kapsamında davacıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliğinin ne olduğu, davacının zarara uğrayıp uğramadığı ile zarar dolayısıyla davalıların tazmin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
24.06.2019 tarihinde alınan bilirkişi raporu ile davalı …… Şirketi ile davacı arasında satım ilişkisinin mevcut olduğu ile bu ilişkiye Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Anlaşmasının uygulanması gerektiği, malların Türkiye’ye getirtilmesi açısından Türk Hukukunun uygulanması gerektiği ile malların istinabe yoluyla incelenebileceği, Türkiye’ye getirilmeleri hususunda ise satıcının sorumlu olacağı değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda, ayıplı olduğu iddia edilen malların istinabe yoluyla incelenmesine karar verilmiş olup; davacının 10.03.2021 tarihli dilekçesi ile istinabe masraflarının karşılanamayacağı belirtilmekle, ürünlerden bir kısmının Türkiye’ye gönderilerek bu ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmiştir.
Bilirkişi raporu ile davacı şirket tarafından davalı ……. şirketine toplam 5.542,00-Euro ödendiği, …… şirketine ise 32.430,69-Euro ödendiği, davacının ithalata ilişkin gümrükleme, nakliyet ve kargo işlemleri için toplam 7.721,54-Euro ayrıca ödeme yaptığı, davacı … şirketinin fermuar alımı için 3.999,61-Euro ödeme yaptığı, bu kapsamda davacının dava konusu sözleşme çerçevesinde; 49.693,84-Euro ödeme gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
Davalı … şirketi davanın husumet yokluğu sebebiyle reddini talep etmişse de; sözleşme kapsamında bir kısım ödemelerin …… şirketine yapılmış olması, malların teslimi, ayıp bildirimi ve ikame ürün imalatına ilişkin e-posta yazışmalarının da …… şirket yetkilisince yapıldığı, dolayısıyla davalının dava konusu sözleşmenin tarafı olduğu, işbu davada husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından işbu itiraz yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının incelenmesinde; davacı şirketin 10.01.2017 tarihli e-posta ile davalıya, ceket bedenini belirlemek için her bir poşetin açılarak kontrol edildiği, 52 ceketin kötü baskı nedeniyle ve diğer ceketlerin ise fermuar sorunu nedeniyle ayrıldığı ve satılamayacağı, ürünlerin müşteriye gönderilemeyeceğinin bildirildiği görülmüştür.
…… şirketince gönderilen 10.01.2017 tarihli cevabi e-posta ile 1147 etiketin maliyetinin düşük olduğu fakat talep edilmediği için etiket kullanılmadığının belirtildiği, ayrıca 52 ürünün fotoğrafının gönderilmesi halinde sorunun çözülmesi için çalışılacağının belirtildiği görülmüştür.
Davacı şirketçe gönderilen 13.01.2017 tarihli e-posta ile ise dava dışı …… şirketinin ceketlerin tamamını kusur nedeniyle iade ettiğinin bildirildiği, kalite kontrolü yapılıp yapılmadığının sorgulandığı görülmüştür.
14.01.2017 tarihli …… cevabi yazısında; kusurların üretim ile ilgili olduğunun kabul edildiği, ürünlerin çoğunun kusurlu olduğunun kabul edildiği, 10 bin üretim için 20 bin Euro indirim yapılmasının veya bir sonraki siparişin 1.000 parçasının ücretsiz üretilmesinin teklif edildiği, 29.08.2017 tarihli davacı şirket ihtarı ile 13.01.2017 tarihinde gönderilen 1.147 ürüne ilişkin şikayetin kabul edildiği, teslimatın …… şirketince 20 Eylül’e kadar yetiştirilmesinin talep edildiği, 30.09.2017 tarihinde kadar softhell kumaş ceketlerinin teslimatı için süre tanındığı, bu sürede malların teslim edilmemesi halinde ise 34.636,50-Euro satış bedelinin iadesinin gerçekleştirilmesini, ayrıca gönderilen fermuarlarında geri iade edilmesini talep ettikleri, davalı … yetkilisinin ise ürünü en erken 30.10.2017 tarihinde sevk edebileceklerini, fermuarların gümrükte bulunduğunu gümrük için 2.000-Euro ödeyeceklerini, teslim tarihinin kabul edilip edilmediğinin bildirilmesinin istendiği görülmüştür.
Milletlerarası Mal Satım Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Viyana Anlaşması (VSA) hükümleri kapsamında, satıcının sözleşmeden kaynaklı borçlarını ifa etmemesi halinde, alıcının; aynen ifayı isteme, ayıplı malların yenilerini isteme, ayıbın giderilmesini isteme, semenin indirilmesini isteme ve sözleşmeden dönmeyi talep etme hakkı bulunmakla birlikte alıcı ayrıca tazminat ödenmesini de talep edebilmektedir.
VSA’nın “Malların Sözleşmeye Uygunluğu ve Üçüncü Kişilerin Hak ve Talepleri” bölümünde yer alan 35.maddede “Satıcı, miktarı, kalitesi ve türü sözleşmede öngörülen malları, sözleşmede belirtilen paket veya muhafaza içinde teslim etmek zorundadır.(2) Taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde, mallar ancak aşağıdaki hallerde sözleşmeye uygun sayılırlar:(a) aynı türden malların mutat olarak tahsis edildiği kullanım amacına uygun iseler;(b) sözleşmenin kurulması esnasında açıkça veya zımnen satıcıya bildirilen her türlü özel kullanım amacına uygun iseler; meğerki koşullardan, alıcının, satıcının bilgisine ve değerlendirmesine güvenmediği veya güvenmesinin makul olmadığı anlaşılsın;(c) satıcının alıcıya örnek veya model olarak sunduğu malların kalitesine sahip iseler;(d) ilgili türden mallar için mutat sayılan şekilde veya böyle mutat bir şeklin var olmadığı hallerde, malın muhafazası ve korunmasına uygun olan şekilde paketlenmiş iseler. (3) Alıcının sözleşmenin kurulması anında bildiği veya bilmemesinin mümkün olmadığı sözleşmeye aykırılıklardan satıcı, fıkra 2’nin (a) ila (d) bendleri çerçevesinde sorumlu değildir.”
38.maddede “Alıcı, malları, koşulların izin verdiği ölçüde kısa bir süre içerisinde muayene etmek veya ettirmek zorundadır.”
39.maddesinde “Alıcı, bir sözleşmeye aykırılık saptadığı veya saptaması gerektiği tarihten itibaren makul bir süre içinde satıcıya, sözleşmeye aykırılığı türünü de belirterek bildirmezse, bu sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder.” hususları düzenlenmiştir.
Somut olayda; …… ceket üretim ve davacıya teslimine ilişkin sözleşme kapsamında, ceketlerin üretilen ceketlerin davacıya teslim edildiği, davacının malları dava dışı müşterisi …… şirketine teslim ettiği fakat …… şirketinin ciddi kusurlar nedeniyle ceketleri şikayet ettiği, davalı … Şirketinin kendilerine verilen iki ayrı süreye rağmen yeni ürünleri davacıya teslim etmediği anlaşılmıştır.
Davacı, sözleşmeden döndüğünü ve tazminat talep ettiğini beyan etmiş olmakla birlikte, sözleşme kapsamında teslim edilen malların davalılara iadesinin gerekmesi, davacının ise malları iade etmediği bu haliyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının mümkün olmadığı, salt davacının tazminat talebinin değerlendirilebileceği anlaşılmıştır.
Davacı, 10.01.2017 tarihli e-postası ile malları kontrol ettiğini, mallarda fermuar ve baskı hatası gibi açık ayıplarının bulunduğunu tespit ettiğini bununla birlikte malların bu hali ile satılmasının ve müşteriye teslim edilmesinin mümkün olmadığını davalı … şirketine bildirmekle birlikte, 13.01.2017 tarihli e-postası ile müşterileri …… Şirketinin söz konusu ceketleri şikayet konusu ettiğini davalıya bildirmiştir. Bu halde, davacının teslim edilen malları muayene ederek, açık ayıp niteliğindeki ayıpları tespit ettiği, davalıya bildirdiği, ayıba istinaden kullanmak istediği seçimlik hakkını davalıya bildirmediği, bununla birlikte müşteriye söz konusu malları vermesinin mümkün olmadığını belirtmesine rağmen, …… şirketine malları gönderdiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda; ayıp tespiti sonrasında söz konusu malları müşterisi …… şirketine teslim eden davacının, malları bu haliyle kabul ettiği , malları kabul ederek müşterisine teslim etmesi sonrasında, malların müşterice kabul edilmemesi dolayısıyla ayıba dayanarak tazminat talep edemeyeceği değerlendirilmekle, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 31,40-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı …… taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair e duruşma aracılığı ile katılan davacı vekilinin ve huzurda bulunan davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/09/2022 09:29:57

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır