Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/851 E. 2021/42 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/851 Esas
KARAR NO : 2021/42

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 21/09/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;davacı şirkete ait …… plakalı aracı park halindeyken alkollü sürücü …’ın yönetimindeki …… plakalı aracın çarpması sonucu oluşan hasarın giderildiğini, ancak araçtaki değer kaybının giderilmediğini, diğer davalılardan …….’ın işleten sıfatı ile ve ……. Sigorta A.Ş.’nin ise ZMM sigortacısı sıfatı ile sorumlu olduklarını, kazaya neden olan …… plakalı aracın trafik kaydına tedbir konulmasını, şimdilik 15.000,00 TL’lik değer kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı …… Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; 08/06/2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen …… plakalı aracın davalı şirkete ……. nolu ve …… vadeli poliçe ile ZMM sigortalı olduğunu, poliçe teminatının 29.000,00 TL olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, aynı aracın değer kaybına ilişkin olarak daha önceden verilmiş kesin hüküm olduğun, Büyükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin…… esas sayılı dosyasından daha önce değer kaybına ilişkin talepte bulunduğunu ve dosyanın karar çıktığını, ayrıca davalı şirkete yazılı başvuruda bulunulması zorunluluğu olduğunu, ancak başvurulmadığından usulden reddinin gerektiğini, değer kaybının ZMM sigorta poliçesi ekine göre hesaplanması gerektiğini, aracın geçmişte kazaya akrışıp karışmadığının tespitinin gerektiğini, mini onarımla düzeltilebilen hasarların değer kaybı oluşturmadığını belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı …… ve …… Grup şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; sorumluluk hukuku gereğince olayda kusursuz sorumluluk halinin olmadığını, aracın rızası dışında 3. Kişi tarafından hukuka aykırı şekilde ele geçirildiğini ve kaza yaptığını, bu nedenle sorumluluğunun olmadığını, aracın …… isimli şahsın evinin önünden alındığını, onun da …’a verdiğini, adı geçen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağını, davacının malvarlığını azaltan bir zararının olmadığını, tüm zararının ZMM sigorta poliçesi kapsamında giderildiğini, değer kaybı bedeli adı altında istenen bedelin afaki ve varsayımsal olduğunu, aracın satışı halinde uğranılabilecek bir zarar olduğunu, doğup doğmayacağı bile belli olmayan bir zararın tespit edilemeyeceğini, bilirkişi yoluyla da tespit edilmesini anlamının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bilirkişi Makine Mühendisi …… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hüküm kısmında; dava konusu olayda davalı sürücü …’ın % 100 (Yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davalı şirkete ait …… plakalı araçtaki değer kaybının 10.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirir raporunu ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait …… plakalı aracın 08/06/2015 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısı olarak bulundukları …… plakalı araçla karıştığı trafik kazası sonucunda uğradığı değer kaybının davalılardan tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Dava konusu araçların trafik kayıtları, davacıya ait aracı TRAMER kayıtları, hasar ilgili hasar dosyası ve poliçe, kaza tespit tutanağı, dava dışı ……. Sigortanın ilgili kayıtları, celp olunarak dosya arasına alınmış, taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli diğer tüm deliller mahkememizce toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Dava dışı ……. Sigorta (Davacı aracının kasko poliçesini yapan sigortacı şirket) tarafından dava konusu kaza neden ile davacının aracı için 16.649,00 TL hasar bedeli ödendiği, bu hasar bedeli içerisinde değer kaybı bulunmadığı, dava dışı ……… sigortanın bu ödemeyi davalı ZMMS şirketinden rücu ettiği dosyaya gelen yazı cevaplarından anlaşılmış, davalı … şirketinin ZMMS poliçesinde araç başı sigorta limitinin 29.000,00 TL olduğu, ödenen ve rücu edilen 16.649,00 TL ile bu limitin bu kadarlık kısmının tüketilerek geriye davalı tarafından temin edilen 12.351,00 TL kaldığı anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından her ne kadar dava açılmadan önce kendilerine zorunlu başvurunun yapılmaması nedeni ile davanın reddi gerektiği ileri sürülmüş ise de, gerek kaza tarihi gerekse dava tarihi itibariyle sigortaya zorunlu başvurunun öngörüldüğü yasa değişikliğinin yürürlüğe girmemiş olduğu anlaşılmakla bu itiraza mahkememizce itibar edilmemiştir.
Mahkememizce değer kaybı bedeli ve kusur durumu hususunda makine mühendisi bilirkişisinden bilirkişi raporu aldırılmış, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, davalı sürücü …’ın dava konusu kazanın meydana gelmesinde park halinde bulunan davacıya ait araca arkadan çarpması nedeniyle % 100 oranında kusurlu bulunduğu, araçtaki değer kaybının 10.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce kusur durumu değerlendirilmiş ve davalı sürücünün davacıya ait park halindeki araca arkadan çarptığı, arkadan çarpmanın KTK’nun 84.maddesi uyarınca asli kusurlu hallerden olduğu, bu kazanın oluşumuna davalının park halindeki aracının etki edebilecek bir durum ve alabileceği bir tedbir bulunmadığı, dolayısıyla davalı sürücüyü tam kusurlu bulunan bilirkişi raporuna itibar edilmesi gerektiği kanısına varılmıştır. Keza bilirkişinin değer kaybının miktarı husunda yaptığı değerlendirmeye de mahkememizce itibar edilmiştir.
Davalı sigırta tarafından her ne kadar zaman aşımı defiinde bulunulmuş ise de davanın kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zaman aşımı süresinde açıldığı anlaşılmakla bu yöndeki itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacıya ait dava konusu aracın park halinde iken, davalı sürücünün diğer davalıların maliki(işleteni) ve SMMS şirketi olarak bulundukları araçla arkadan çarptığı, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, davalıların davacının aracında meydana gelen hasarlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, davacının tazminattan indirimi gerektiren müterafik bir kusurunun bulunmadığı, davacının aracında 10.000 TL değer kaybı zararı oluştuğu ve bu zararını davalı … dışında diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte talep edebilecekleri, davalı … şirketinin davadan önce temerrüde düşürülmemesi nedeni ile bu davalı yönünden faizin dava tarihinden itibaren işletilebileceği, 10.000 TL değer kaybının daha önce yapılan hasar ödemesi ile kalan bakiye sigorta limiti içerisinde kaldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde her ne kadar karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak taraflarına hükmedilmesi talebinde bulunulmuş ise de, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde vekalet ücretinin avukata ait olacağı yönündeki hükmün ancak davacı ile vekili arasında hüküm ifade edebileceği, yerleşik yargı içtihatlarına göre de doğrudan vekil lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden bu yöndeki talep mahkememizce kabul görmemiş ve netice itibariyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
10.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı … yönünden dava tarihi olan 25/01/2017 tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 08/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,10.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 256,17.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 426,93.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ile 256,17.-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 5.140,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.392,66 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,80.-TL vekalet ücretinin lılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacı tarafa verilmesine tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … vekiline verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 18/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır