Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/827 E. 2019/611 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/827 Esas
KARAR NO : 2019/611

DAVA : Menfi Tespit (Rekabet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 01.11.2012 tarihinde, davalı …. A.Ş. bünyesinde çalışmaya başladığını, 15.10.2014 tarihinden itibaren …. İlaç firmasının grup şirketlerinden …. A.Ş.’ de ve son olarak da 01.02.2015 tarihinden itibaren yine grup şirketi … A.Ş.’ de “ürün müdürü” olarak çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin 30.10.2013 tarihinde, kendisi ile davalı şirket arasında “Rekabet Yasağı Sözleşmesi” akdedildiğini, davaya konu olan senedin sözleşme gereğince kendisinin sadece isim, soy isim ve bedel kısmım doldurulup “teminat içindir” ibaresini yazarak imzaladığı bir teminat senedi olduğunu, müvekkille aynı tarihte (30.10.2013), davalı şirketle, 6 Yardımcı Ürün Müdürü ve 3 Ürün Sorumlusu olmak üzere toplam 9 işçi arasında yeni iş sözleşmelerinin akdedildiğini ve benzer teminat senetlerinin bu kişiler tarafından da aynı şekilde doldurularak davalı işverene teslim edildiğini, müvekkilinin 14.05.2015 tarihinde davalı şirketin grup firması olan …. Tic. AŞ’den ayrılırken, teminat olarak verdiği senedin iadesini talep ettiğini ancak söz konusu senedin davalı şirket tarafından iade edilmediğim ve daha sonra davalı şirket tarafından, müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….E. sayılı dosyasıyla, 1 adet 20.000,00-TL bedelli kıymetli evrakın ödenmemesi sebebiyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığım, müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını takibin ve takibe konu senedin iptaline, davalının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının müvekkili şirketteki görevinden ayrılmasının hemen ardından yapılan SGK sorgulamasında müvekkile rakip şirketlerden olan …. A.Ş. ünvanlı ilaç şirketinde işe başladığının gözüktüğünü, davacının müvekkili şirkette son olarak “Ürün Müdürü” sıfatıyla çalıştığım, 01.11.2012 tarihinde işe başladığım ve 14.05.2015 tarihinde Bakırköy … Noterliğinin ihtarnamesi ile istifa ederek iş sözleşmesini sona erdirdiğini, davacımn işe girdiği tarihte ilk olarak müvekkilinin grup şirketlerinden … A.Ş. ile rekabet yasağı sözleşmesi imzaladığım, müvekkilinin yine grup şirketlerinden olan ….A.Ş.’ ye aktarılmasıyla beraber bu defa bu şirket ile aralarında yeni bir rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığını, davacımn dilekçe ekinde de yer verilen ayrı ayn 2 adet rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesini imzaladığını, davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan 01.11.2012 ve 30.10.2013 tarihli rekabet yasağı sözleşmelerinde özetle, davacımn ürün müdürü olarak çalışması sebebiyle, işverenin yeni ürün projeleri ve proje detayları bilgilerine vakıf olduğu, çalıştığı pozisyon ile ilgili pazar satış stratejilerini ve müşteri çevresi olmak üzere tüm iş ve ticari sırlan öğrendiğini beyan ettiğini, bu kapsamda davacının müvekkili ile aralannda imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesini müvekkilin veya kendisinin sona erdirmesinden itibaren 2 yıl süre ile İstanbul ilinde müvekkilin iş dalında kendi adına iş kurmamayı ve iş yapmamayı, rakip firma veya kurumlara ortak olmamayı, müvekkili nezdinde çalıştığı biçimde ürün müdürü görevi ile işveren ile aynı sektörde faaliyet gösteren bir şirket veya işyerinde çalışmamayı kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davacının bu taahhüdüne aykırı davranışı veya ihlali halinde davalı, rekabet yasağı kuralına maruz kalan müvekkiline rekabet yasağı sözleşmesinin imzalanmasıyla birlikte alınan 20.000- TL bedelli teminat senedindeki bedeli ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, hal böyle olmasına rağmen, davacının müvekkil ile imzaladığı rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesine aykırı şekilde 2 yıllık yasak sona ermeden İstanbul sınırlan içinde … A.Ş’ de çalışmaya başladığını, müvekkili ile olan iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet yasağını ihlal eden bir davranışta bulunduğunu savunarak davanın açıkça kötü niyetli olarak açılmasından dolayı uğrayacaklan herhangi bir zararda dava açılması haklarının saklı tutarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ve bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, takibe dayanak kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Somut olayda; davacının 01.11.2012 tarihinde davalı ….A.Ş. bünyesinde çalışmaya başladığı, 15.10.2014 tarihinden itibaren … İlaç firmasının grup şirketlerinden …. A.Ş.’ de ve son olarak da 01.02.2015 tarihinden itibaren yine grup şirketi….A.Ş.’ de “ürün müdürü” olarak çalışmaya devam ettiği ve 30.10.2013 tarihinde taraflar arasında “Rekabet Yasağı Sözleşmesi” akdedildiği ve dava ve takibe konu bononun bu sözleşme kapsamında teminat olarak verildiği, davalı şirket tarafından rekabet yasağına aykırı davranıldığı için davacı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasıyla takibe konulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının söz konusu rekabet yasağına aykırı davranıp-davranmadığı ve bu sebeple teminat olarak verilen bonodan dolayı davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına teknik bilirkişiler eliyle inceleme yapılmış ve hazırlanan teknik raporlar hükme esas alınmıştır. Buna göre; davacının davalı nezdinde, ürün pazarlama stratejilerinin belirlenmesi ve saha çalışmalarının aktarılması görevlerini yaptığı, orijinal ilaç üretimine ilişkin düzenlenen formülasyon toplantılarına katılmadığı ve üretim sırları oluşturacak orijinal ilaç formülasyonlarına erişimi imkânı olmadığı, davacının davalı …. firmasında sorumlu olduğu orijinal ilaçlar ile sonradan çalışmaya başladığı …. firmasında sorumlu olduğu jenerik ilaçların birbirlerinden farklı ilaçlar olduğu, bu ilaçların aynı hastalıkların tedavisinde de kullanılan ilaçlar olmadığı ve davacının davalı … firması nezdindeki müşteri çevresi ile davalının yanından yarıldıktan sonra çalışmaya başladığı …. firmasında hitap ettiği müşteri çevresinin farklı olduğu, davacının …. firmasında sorumlu olduğu ilaçların davalı …. firmasındayken sorumlu olduğu ilaçların jenerikleri olmadığı ve bu bağlamda davacının davalı …. firmasında çalışırken sorumlu olduğu ilaçların müşteri çevresini yeni işyerinde kullanmadığı, dolayısıyla davacının davalı şirketin yanından ayrıldıktan sonra dava dışı …. firmasında çalışmaya başlamasının rekabet yasağını ihlal eden bir fiil olmadığı, dolayısıyla rekabet sözleşmesinin konusu olan bonodan dolayı sorumlu tutulamayacağı takdir ve sonucuna varılarak davacı tarafın davasının kabulüne ve Bakırköy 15. İcra müdürlüğünün 2015/8048 Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespittine,
2-Dosya kapsamı itibariyle davalı tarafın kötü niyetli olduğunun anlaşılamadığından kötüniyet tazminati talebinin REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.374,00-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 343,69.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.030,31-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 343,69-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 605,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.605,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın yatırana iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı