Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/802 E. 2019/1181 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/802 Esas
KARAR NO : 2019/1181

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı şirketin 31.03.2017 tarihinde davalıya 10.000 Kg hurda alüminyum sattığını, davacının davalı borçludan defalarca borcunu talep ettiğini, davalının davacıyı sürekli oyaladığını, her defasında ödeme yapacağım deyip sonrasında hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, son olarak müvekkili şirketin davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yaptığını, davalıya ödeme emri gönderildiğini, tebligat üzerine, davalı borçlunun kötü niyetli olarak icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı yanın itirazının asılsız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, davalı yan ile müvekkili şirketin, ticari faaliyetlerini yürüttüklerinden dolayı birbirlerini oldukça iyi tanıdıklarını, her iki tarafında 2016 yılından beri birbirleri ile sıkı ve güvene dayalı bir ticari ilişki içerisinde olduklarını, davalı yanın davacı şirketten her defasında hurda alüminyum satın aldığını, davalı yan ile müvekkili şirket arasında oluşan ticari ilişkinin ifasının banka havalesi yoluyla yapıldığını, fakat davalının yasal takip konusu olan fatura alacağını hiçbir şekilde ödemediğini, haksız ve kötü niyetli olarak yasal takibe de itiraz ettiğini, belirterek davalının Küçükçekmece ….. İcra Dairesi ….. Esas sayılı takip dosyasına ilişkin itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalının, taşınmaz ve araçlarına ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE ; Davacının, müvekkili ile 2016 yılından beri sıkı bir ticari ilişki içerisinde olduğunu iddia ettiğini, ancak dosyaya yazılı bir sözleşme sunmadığını, davacı tarafın ticari ilişki iddiasını kabul etmediklerini, davacının, davalıya faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia ettiği ancak faturanın davalıya tebliğ edildiğini ispat edemediğini, davacının davalıya 10.000 kg. hurda sattığını iddia ettiğini, ancak hurdalan teslim ettiğini ispat edemediğini, yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği sırf fatura tanziminin alacaklı addedilmek için yeterli olmadığını, faturadan dolayı alacaklı olduğunu iddia edenin, fatura içeriği malın teslim edildiğini veya hizmetin sunulduğunu ispat külfeti altında olduğunu, davacı tarafın elinde yazılı ve kesin hiçbir delil olmadığı halde haksız ve mesnetsiz olarak davalı hakkında icra takibi başlattığını , dolayısıyla davacı tarafın davalıya yönelik icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduğu, bu sebeple davacı şirketin dayanak icra takibinin % 20’sinden az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatından sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini, davacı tarafın dayanak icra takibinin % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı taraf dava dilekçesi ile, davalı ….- …’a 10.000 kg hurda alüminyum satışı gerçekleştirdiğini, malın bedelinin ödenmediğini, faturaya dayalı alacakları nedeniyle icra takibine başladıklarını, takibin itirazla durduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile, ticari ilişkiyi kabul etmediklerini, taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığını, kendilerine fatura tebliğ edilmediğini, faturadaki hurdaların teslim edildiğine dair irsaliyenin de bulunmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu fatura kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi olduğu görülmektedir.
Bu kapsamda davacı BS, davalı BA formları celbedilerek dosya bilirkişiye gönderilmiş, gerek sunulan kök rapor ve gerekse ek rapor denetime elverişli bulunmuştur.
Davacı davalıya hurda alüminyum satışı gerçekleştirdiğini, bu nedenle faturaya dayalı alacağının olduğunu beyan ederken, davalı taraf ticari ilişkiyi reddetmiştir. Bu hususta tarafların ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, sunulan kök raporda davalının gerçek kişi tacir olduğunu bu nedenle ticari defter tutma zorunluluğunun bulunduğunu, BA formunun dosyaya sunulmaması nedeniyle davalı defter ve belgeler üzerinde mal alış ve satışını tespit edilemediğini, daha sonra sunulan raporda dava konusu faturaya ilişkin sevk irsaliyesinin teslim alan bölümüne araç plakası yazılarak imza atıldığı, teslim alanın isim ve soy isiminin yazılı olmadığı, davalı tarafın sevk irsaliyesinin altındaki imzayı inkar ettiği belirtilmiş ise de dosyaya celp edilen davalı BA formlarına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunu oluşturan 31/03/2017 tarihli ….. nolu 65.000TL tutarlı faturanın davalı tarafça BA formu ile ilgili vergi dairesine bildirildiği, böylelikle hem taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını hem de bu ilişki çerçevesinde bahse konu faturaya dayalı olarak davalının davacıdan ürün satın aldığının ispatlandığı, bu nedenle icra takibine yönelik itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, davalıya temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyaya sunulan herhangi bir ihtar bulunmadığı görüldüğünden faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likit olması, davalı tarafça yapılan itirazın haksız olması hususları birlikte değerlendirildiğinde hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Küçükçekmece …., icra dairesinin …. esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 65.000TL asıl alacak üzerinden devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20 oranında 13.000TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE ,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.440,15.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 808,61.-TL peşin harç ve icra veznesine yatırılan 334,54 TL icra peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.297,00.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 808,61.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 600,00.-TL bilirkişi ücreti ve 192,20.-TL posta gideri olmak üzere toplam 792,20.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 769,54 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.907,26 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,

7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır