Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/758 E. 2019/1062 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/758 Esas
KARAR NO : 2019/1062

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 08/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirketin müvekkilinin şahıs şirketinden davalıya ait ……. …. otel müşterilerine … denilen transfer hizmeti sağladığını, bu transferler karşılığı icra takibine konu faturaları tanzim ettiklerini ve alacaklı olduklarını, borçlu şirket tarafından icra dosyalarına yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olarak zaman kazanma amacıyla itirazlar olduğunu belirterek borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun takip konusu asıl alacak 96.613,68 TL. ve 29.500.- TL. olmak üzere toplam 126.113,68 TL.’nin ve takip dosyasında belirtilen temerrüt tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte Ödemeye ve tâkip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki anlaşma gereği 2016 yıl başından 2016 yıl sonuna kadar verilen hizmete ilişkin ticari ilişkinin mevcut olduğunu, cari hesap gereği davacı tarafından düzenlenen tüm fatura bedellerinin ödendiğini, davacının alacağın kaynağı olarak gösterilen faturaların bedellerinin ödenmiş olduğundan ortada borcun söz konusu olmadığını, davacıya çeklerle ödeme yapıldığını ve karşılıksız çıkan çekler karşılığı yerine başka çeklerin verildiğini, davacının müvekkilince yapılan ödemeleri yok saydığını belirterek davanın reddine, davacı olması nedeniyle aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesiini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı taraf軋 davalı tarafa ait otelin mşterilerine Shuttle denilen transfer hizmeti sağladığından bahisle alacağına istinaden düzenlediği fatura bedellerinin tahsili istemi ile başlatılan iki ayrı icra takibine itirazlar üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca aılan itirazın iptali davasıdır. Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
İcra dosyaları Uyaptan getirtilerek dosya arasına alınmıştır. Bakırk…… İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı takip dosyasında davacının alacaklı sıfatı ile davalıdan 96.613,68 TL asıl alacak ve 7.622,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 104.236,14 TL (takip çıkışı) alacak talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine, Bakırköy ….. İcra Müdürlğünün …. E sayılı takip dosyasında davacının alacaklı sıfatı ile davalıdan 29.500 TL asıl alacak, 2.691,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 32.191,97 TL (takip çıkışı) alacak talebinde bulunduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davasının her iki icra takip dosyası aısından da 1 yıllık hak dşürücü süre içerisine alındığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın sunmuş bulunduğu beyan dilekekçesinde ödememe savunmasında bulunduğu görülmüştür. Borcun bir kısmının banka kanalı ile davacıya gönderildiği, bir kısmının davalı tarafından ve davalı şirketin ortak ve yetkililerinin aynı olduğu dava dışı şirket (….. Turizm A.Ş.) tarafından verilen çeklerle yapıldığı ileri sürülmş ve bununla ilgili ödeme belgesi suretlerini sunduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan SMMM bilirkişisinin 22/03/2018 tarihli raporunda denetime elverişli rapor hazırlanabilmesi i輅n tetkik edilmesi gereken hususlar bulunduğu belirtilerek bu hususların sıralandığı görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi raporunun 10.kısmında belirtilen eksiklikler hususunda taraf vekillerinin üzerlerine dşen yükümlülükleri aıklamalarına karar verilmiş, ….. Turizm A.Ş.’nin ticaret sicili kayıtları celp edilmeş, davalı tarafa ….. Turizm A.Ş.’nin ticari defterlerini sunması konusunda süre verilmiştir. Taraflarca bilirkişi raporuna beyanda bulunulması, istenilen ticaret sicil kayıtlarının celp olunması ve ….. Turizm A.Ş.’nin ticari defterlerinin sunulması neticesinde bilirkişiden bu kayıtların incelenerek ek rapor tanzimine karar verilmiştir.
Bunun üzerine bilirkişi tarafından sunulan 19/11/2018 tarihli ek raporda; dava dışı ….. Turizm A.Ş.’nin dijital ortamda verilen ticari defter datalarının aılamadığından bahisle bunların pdf formatında yeniden gönderilmesi durumunda raporunun hazırlanabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı şirket vekili tarafından bilirkişi raporunda istenilen belgelerin dijital ortamında sunulması üzerine bilirkişi tarafından sunulan 26/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava dışı ….. Turizm A.Ş.’nin 2016 yılı dava konusu dönemi ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, mevcut banka dekontlarına göre davalı yan ve/veya davalı yan namına belirilen ödemelerin davacıya gerçekleştirildiği ancak bu ödeme ve tahsilatların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, 185.000 TL lik çeke ilişkin kayıtlarının çek tevdi makbuzunda yer alan 13/07/2016 tarihi dikkate alınarak Temmuz-2016 yevmiye ve defteri kebirinde yer alan sayfalar incelendiğinde çeke ilişkin kayda rastlanılmadığı ancak mübrez çek teslim makbuzunda davacı yanın imzasının mevcut olduğu, tarafların 2016 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, davacı yanın davalı yana 18 fatura karşılıı toplam 128.060,68 TL lik fatura tanzim ettiği, taraflar arasında bu faturalardan kaynaklı hizmet alım-satımı konusunda çekişmenin mevcut olmadığı, tüm faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanın kendi ticari defterlerinde davacı yanla borç/alacak kaydının mevcut olmadığı, mevcut banka havale dekontları ve 85.000 TL lik çek ile davacı yana ödeme yapılmış olduğunun açık olduğu, dava dosyasında yapılan ödemelerin muhasebe kayıtları ile eşleşmediğinden atipik olduğu ve bu yüzden çözüme ilişkin tam tespit yapılamamakla birlikte seçenekli olarak mahkememize sunulduğu, davalı yanca yapılan ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı 30.000 TL lik havale ödemesinin davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp icra takibindeki asıl alacak tutarından tenzil edildiğinde davacının davalıdan 96.113,68 TL alacağının bakiye kalacağının hesap edildiği, mahkmemizce dosyada mevcut davacı yana yapıldığı açık olan ödemelerin dava dışı şirket olan ….. A.Ş. tarafından değil de dava dışı şirket ile davalı şirket yetkilisi ….. tarafından toplam 176.725,97 TL’nin davamı şirket borcuna mahsuben yapılmış olduğu yönünde hüküm kurulacak olması durumunda davacı yanın icra takibine konu alacağının bulunmayacağı… kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporuna taraf itirazları ve mahkememizce görülen lüzum üzerine bilirkişi heyetine nitelikli hesaplama uzmanı dahil edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bunun üzerine dosyaya 17/06/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu (2.ek rapor) düzenlenerek sunulmuştur.
Taraflar arasındaki ticari ilişki ve bu ticari ilişki çerçevesinde düzenlenen faturalar her iki tarafın da kabulünde olup taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunmaktadır. Bu hususta herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı tarafça ödeme savunmasında bulunulması nedeni ile borcun ödenip ödenmediği, dava dışı firma tarafından yapılan ödemenin davalının borcu için yapılan ödeme olup olmadığı, davalının davacıya bakiye borcu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı taraf, davalı tarafın süresine cevap dilekçesi sunmaması nedeni ile savunmalarına itibar edilemeyeceği ve sunmuş bulunduğu ödeme belgelerinin süresinde sunulmaması nedeni ile delil olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Ancak Yargıtay’ın yerleşmiş kararları uyarınca ödeme savunması yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilecek, niteliği gereği itiraz mahiyetinde savunmalardan olduğundan davalının sonradan sunduğu ödeme belgelerinin savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dava dışı ….. Turizm A.Ş. tarafından davacı tarafa cirolanarak 185.000,00 TL meblağlı çek verildiği, çekin tahsilat makbuzunda ödeyen kısmında davalı şirketin ticaret ünvanının yazılı olduğu, bu çekin ödemesi olarak banka kanalı ile davacı tarafa bu şirket tarafından banka kanalı ile çeşitli tarihlerde ödemelerde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın dava dışı ….. Turizm A.Ş. tarafından yapılan ödemeleri kabul ettiği ancak bu ödemelerin davacı ile ….. Turizm A.Ş. arasındaki ticari ilişki nedeni ile yapılan ödemeler olduğunu savunduğu görülmektedir. Ancak gerek söz konusu çekin tahsilat makbuzunda ödeyen kısmında davalı şirketin adının bulunması gerekse davacı tarafın ödemelerin aralarında ….. Turizm A.Ş. ile olan ticari ilişki kapsamında yapılan ödemeler olduğunu iddia etmesine rağmen kendi ticari defterlerinde ve ….. Turizm A.Ş. nin ticari defterlerinde buna ilişkin bir kaydın bulunmayıp bu konuda dosyaya herhangi bir fatura ve delil sunulamamış olması, ayrıca davalı şirket ile ….. Turizm A.Ş. arasındaki organik bağın bulunması nedeni ile dava dışı ….. Turizm A.Ş. tarafından yapılan ödemelerin davalı adına ve davalının borcu için yapılan ödemeler olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı tarafın, dava dışı firma tarafından yapılan ödemeleri kabul edip bu ödemelerin dava dışı bu firma ile aralarındaki ticari alışveriş nedeni ile yapılan ödemeler olduğunu ileri sürmesi (yani ödemelerin davalı borcu için yapılmadığını ileri sürmesi) niteliği itibariyle “bağlantısız bileşik ikrar” mahiyetinde olup, bu şekilde ispat yükünü üzerine davacının bu hususu ispatlayamadığı değerlendirilmiştir. Netice itibariyle, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalının davacıya olan borcunun ödenmiş olduğu, bakiye borcun bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine, alacaklı davacının kötüniyeti mahkememizce sübut görülmediğinden ve kötüniyet ispatlanamadığından davacı aleyhine icra kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, bu konudaki talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
Davacının kötü niyeti subut bulmadığından aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 2.329,85-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.839,09.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır