Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/731 E. 2018/1186 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/731 Esas
KARAR NO : 2018/1186

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 08/08/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 08/08/2017 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili davacının ….San. Ve. Tic. Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu, şirketin ortaklık dağılımının 71.200 adet hisseye tekabül eden 1.780.00,00 TL …, 17.800 hisseye tekabül eden 445.000,00 TL …., 26.700 hisseye tekabül eden 667.500,00 TL ….ve yine 26.700 hisseye tekabül eden 667.500,00 TL … adına olduğunu, şirket paylarının müvekkile, müvekkilin annesi …. ve kardeşi hazırda yalnızca ….San. V. Tic. Ltd. Şti. kaldığını, bu şirkette kötü bir şekilde yönetildiğini, şirket ortağı … imza yetkisine sahip olduğundan ve şirket çalışanlarını kendisi aldığından tüm işleri başına buyruk ve müvekkile ve diğer ortaklara haber vermeden yaptığını, İflas ertelemeden çıkan şirket sürekli iş yapmasına rağmen bir türlü kar elde edemediğini, çalışanların maaşlarını ödemede güçlük çektiğini, şirket adına tarfımızca bilinen 250.000,00 TL kredi çekildiğini, çekilen kredi paralarının kasaya giren paraların kimlere nasıl ödendiğinin bilinmediğini, şirketin Floryada ki yerinde bulunan otopark bile müvekkil tarafından tanınmayan şahıslara verildiğini, ve gelir elde edilmediğini, sürekli olarak elden alınan borç paralar adı altında şirketten tanınmadık insanlara ödemeler yapıldğığnı, şirket çalışnalarını haksız yere işten çıkartarak tazminatlar ödeniğini ve şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketten uzaklaştırmak için birçok muvazaalı işler yapıldığını ve en son olarak müvekkilin denetleme ve bilgi alma hakkını kaldırmak şirkete gelmesini engellemek için … müvekkili darp ettiğini, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi …. esas sayılı dosyasında da belli olduğunu ve …’ün yaralama suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası aldığını, belirterek şirket ortağı …’ün müdürlük yetkisinin azli ile şirketin temsil imza haklarının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;
Davacı …’ün ….Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin %18,75 hissesine sahip ortağı ve şirket müdürü olduğunu, şirketi her hususta münefirden imzası ile temsil ve ilzam yetkisi olduğunu, mahkemeye verdiği dava dilekçesindeki tüm beyanlarının asılsız olduğu, bugüne kadar kendi yanında sözde mali müşavir olarak getirdiği kişilerle istenen tüm bilgileri vermiş hatta bir gece yarısı şirkete gelerek tüm mali kayıtların bir örneğini üçüncü kişilerle çaldığını ve şirket dışına çıkardığını, işletmenin mali sır ve kayıtlarını sözde mali müşavir statüsü olduğunu iddia eden üçüncü kişilerle paylaştığını, davacının müvekkilimi şirketi zor duruma düşürdüğü iddiası tamamen asılsız olduğu, davacının hak sahibi olmadığı dönemde merhum babasının ortağı olduğu 6 ayrı şirketi 2009 yılında borca batık olduğu için iflas erteleme davası açıldığını, toplam 6 şirkette yargılama sonunda 2013 ve 2014 yıllarında borca batıklıktan çıkarak iflas sürcinden kurtulduğunu, tüm bu süreçte şirketlerde denetim kayyımı olup tek yetkili müdür olarak davalı … tek başına mücadele ettiğini ve şirketleri kurtardığını, Ticari şirketlerin zaman zaman ticari ve …. kredisi kullanması ticaretin bir gereği olduğunu ve bu şirkette ihtiyacı olduğu için yasal düzenlemelerin gerektirdiği şartları sağlayarak kredi kullandığını ve zamanında ödediğini davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Dava, cevap, Ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı
GEREKÇE
İşbu dava dava dışı ….San ve Tic. Ltd Şti’nin müdürü olan davalının müdürlük ve temsil yetkisinin kaldırılması talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı tarafından dava dışı ….San ve Tic. Ltd Şti’nin davalı tarfından kötü yönetilmesi, şirketin zarara uğratılması, muvazalı muhasebeler işlemi yapması sebep gösterilerek davalının müdürlük görevinin ve şirket temsil yetkisinin kaldırılmasının talep edildiği, mahkememizce iddiaların tespiti açısından zorunluluk bulunması nedeni ile şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına 3 nolu celsenin 3 nolu kararı ile karar verildiği ve bilirikşi ücreti yatırması için davacı vekiline ihtaratlı kesin süre verildiği ve kesin süreye rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmakla davacı tarafın ispat aracı olarak bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayıldğı kabul edilmiştir. Dosya kapsamı itibari ile yapılan incelemede davacının iddialarının delillendirilemediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90.-TL harcın peşin alınan 31,40.-TL harçtan mahsubu ile eksik 4,50.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy çokluğuyla verilen (Hakim …’ın muhalefeti) karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Muhalefet Şerhi: Mahkememizin 10.05.2018 tarihli celsesinde bir mali müşavir ve bir şirketler uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi ve bu kapsamda her bilirkişiye 750,00 TL bilirkişi ücretinin davacı tarafınca ödenmesi için 2 Hafta kesin süre içerisinde ödenmesi için karar oluşturulduğu, davacı taraf verilen sürede bilirkişi ücretini yatırmadığından bahisle mahkememizce davanın reddine karar verilmiş olup, keşif kararı veya doğrudan bilirkişi oluşturulması HMK 288 ve devamı maddeleri kapsamında oluşturulmaktadır. HMk 288 maddesi gereğince Keşfe gidilebilmesi için veya evrak üzerinde bilirkişi incelemesi yapılacak yer ve tarihi belirtilerek , mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur. Bu kararda keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel ve/veya kesin önelin avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemişse, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; keşif günü veya bilirkişi inceleme günü saatinin belirtilmesi; incelemede bulunacak bilirkişi ücretlerinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Yerleşik yargıtay içtihatlarımız da incelendiğinde benzer şekilde kararları olduğu görülmektedir. Yarıtay … Hukuk Dairesi ….esas ve …. karar sayılı ilamı itibariyle usulüne uygun ara karar oluşturulmaması halinde davanın reddine karar verilmeyeceğini açıkça belirtmiştir.
Mahkememiz tarafından 10.05.2018 tarihli celse 3 nolu ara karar ile Ticari Defter ve evraklar üzerinde defter incelemesine karar verildiği ancak gerek bilirkişi heyetinde bulunan bilirkişilerin kimler olacağı, bilirkişilerin ad ve soyadları belirlenmemiş, hangi şirket kayıt ve belgelerin inceleneceği belirtilmemiş, (dava konusu şirket tek dahi olsa ) ayrıca Hukuki dinlenilme hakkı kapsamında defter inceleme günü belirlenmemiş olması sebebiyle tarafların katılımı sağlanamamış dolayısiyle tarafların katılımı olmadan defter ve belge inceleme kararı verilmiştir.
Mahkememiz tarafından oluşturulan kesin önel ile HMK kapsamında bir önel verilmediği anlaşılmaktadır. Usulü bir işlem olması sebebiyle usulsüz önel her zaman düzeltilebileceğinden mahkememizce yeniden usulüne uygun önel çıkartması gerekirken davanın reddine yönelik karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğu kanaati ile dosyanın eksik incelemeyle karar verilmesi tarafımca uygun görülmediğinden çoğunluk görüşüne muhalifim.13/12/2018
Üye ….