Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/705 E. 2020/153 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/705 Esas
KARAR NO : 2020/153

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/02/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı ….’ın kullandığı davalı …. Sigorta tarafından sigortalı ….’ye ait otobüsün dikkatsiz hareket ederken başka bir otobüse binmeye çalışan davacıyı araya sıkıştırıp yaraladığını, zararın tazmini için sigorta firmasına yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan 100.000 TL manevi tazminatın sigorta firması hariç diğer davalılardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı sigorta vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkillerinin sigortalısının kazadaki kusur oranına göre maddi zararın ispatı halinde teminat doğrultusunda sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, bu durumların tespitinin yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; şoförlerinin kusuru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı ….. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; söz konusu kazada müvekkilinin kusuru olmadığını, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir.
Davacının 19/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile yaralandığından ve davalıların sorumlu olduklarından bahisle maddi tazminat olarak geçici ve sürekli işgöremezlik zararı ve manevi tazminat talep edilmektedir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davalı sigorta şirketine ait ZMMS poliçesi, hasar dosyası, davacının SGK kayıtları, davacının ücret bordrosu, davacının geçirdiği tedaviye ilişkin tüm kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Davacı ve davalı gerçek kişinin kolluğa sosyal ve ekonomik durumu tespiti yaptırılmıştır.
Davacı tarafça davalı sigorta şirketine davadan önce başvurulmuş olduğu saptanmıştır.
Ceza dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumuna ilişkin mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, sunulan 10/04/2018 tarihli raporda, kazanın oluşumunda davalı sürücü ….’ın % 75 oranında, davacının ise % 25 oranında kusurlu bulunduğu saptanmış, ATK raporunun ceza mahkemesi dosyasında alınan raporla uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce kazanın meydana geliş şeklinin irdelenmesinde; davalı sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki yolcu otobüsü ile durakta duraklayıp yolcu indirme-bindirme yaptıktan sonra aynı istikamette durmakta olan otobüslerin yanından geçerken yol içinde diğer bir otobüse binmek için bekleyen yaya davacıya çarptığı, bu şekilde meydana gelen kazada taraflara belirtilen şekilde kusur oranı belirleyen ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuna itibar edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacının geçici ve sürekli işgöremezlik(maluliyet) durumuna ilişkin ATK … İhtisas Kurulundan rapor aldırılmış, sunulan 01/10/2018 tarih …. karar nolu raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında davacının sürekli maluliyet tayinine mahal bulunmadığı, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş, davacı vekilinin maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiği yönündeki itirazı mahkememizce kaza tarihi dikkate alınarak haklı görülmüş ve bu yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılarak rapor tanzimi için dosya yeniden ATK’ya gönderilmiştir. ATK …. İhtisas Kurulu’nun 05/04/2019 tarih ve 6885 karar sayılı raporu ile davacının tüm vücut engellilik oranının % 2 olduğu, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Davalı …… vekili tarafından her ne kadar davacıdaki maluliyetin kazadan değil daha önce geçirmiş olduğu sağlık sorunlarından kaynaklandığı, sonradan meydana gelen rahatsızlıkları nedeni ile sürekli tedavi gördüğü ileri sürülmüş ise de, davalının bu yöndeki savunmasını doğrular mahiyette herhangi bir delil gösterilmediği, ATK … İhtisas Dairesi raporunun açık olması karşısında bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiş ve mahkememizce dosya kapsamına ve mevzuata uygun olarak düzenlenmiş bu rapora itibar edilmesi gerekmiştir.
Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden rapor aldırılmış, 11/11/2019 tarihli aktüerya bilirkişisinin raporunda davacının geçici işgöremezlik zararı 3.310,81 TL, sürekli işgöremezlik(maluliyet) zararı 16.738,12 TL olarak saptanmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacının 19/09/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazası neticesinde % 2 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı, iyileşme süresinin 3 ay olduğu, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesini yapan şirket, davalı ….’nin işleten ve davalı ….ın ise sürücü sıfatları ile TBK, TTK ve KTK hükümleri çerçevesinde maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, kazanın oluşumunda davacının % 25 davalı sürücünün ise % 75 oranında kusurlu bulunduğu, alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının geçici işgöremezlik zararı 3.310,81 TL, sürekli işgöremezlik(maluliyet) zararı 16.738,12 TL olarak saptandığı, tazminat miktarının davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri içerisinde kaldığı anlaşılmakla davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Faiz yönünden; davalı sigorta şirketi yönünden başvurunun tebliğinden sonraki 8.işgünü sonu olan 10/02/2016 tarihinden itibaren temerrüt oluştuğundan bu tarihten itibaren, diğer davalılar yönünden ise haksız fiil genel hükümleri doğrultusunda kaza tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekmiş, faiz türü yönünden ise; davalı işleten …’nin tacir sıfatında bulunması nedeni ile ticari iş karinesi uyarınca yerleşmiş Yargıtay uygulaması da dikkate alınarak ticari (avans) faizine hükmetmek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden; davalı sürücü ve işletenin davacının % 2 oranında malul kalacak ve 3 ay boyunca işten güçten kalacak şekilde yaralandığı kaza nedeni ile TBK hükümleri çerçevesinde manevi tazminattan sorumlu bulundukları aşikârdır. 6098 sayılı T.B.K’nun 56/1. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur oranları, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu bir bütün olarak değerlendirilerek davacı lehine manevi tazminat takdir olunarak olunmuştur. Ve yine faiz yönünden yukarıda belirtildiği üzere kaza tarihinden itibaren ticari (avans) faizine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile
16.738,12 TL sürekli iş göremezlik zararı ve 3.310,81 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 20.048,93 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi açısından 10/02/2016 ,diğer davalılar açısından kaza tarihi olan 19/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihi olan 19/09/2014 tarihi itibari ile işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 1.369,54.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 69,41.-TL peşin harçın mahsubu ile eksik kalan 1.300,13.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.024,65.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 341,56.-TL peşin harçın mahsubu ile eksik kalan 683,09.-TL karar harcının davalılar …. ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL Başvurma Harcı ,1.263,94.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.295,34.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 216,32.-TL’sının davalılardan müştereken ve müteselsilen 161,85 TL’sinin davalılar …. ve ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı …. tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinin 70,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar …. ve ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı …. ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalı taraflara verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin Davalı ……. vekili Av. ……. Davalı ….. vekili Av. …… İhbar Olunan SGK vekili Av. …… yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/02/2020

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır