Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/678 E. 2019/848 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/678 Esas
KARAR NO : 2019/848

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; 20’şerli gruplar halinde yapıldığı iddia edilen toplantılara müvekkilin çağrılmadığını, yönetim kurulunun yapmış olduğu toplantı bilgisinin ve 86 m2’ye çıkarttığını iddia ettiği hususunun çalışma raprorunda yer almadığını, yönetim kurulunun yapmış olduğu toplantı bilgisini ve 86 m2’ye çıkarttığını iddia ettiği hususunun genel kurul tutanağında yer almadığını, davalı kooperatifin 21 Haziran 2017 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan kararlardan 3.,6. ve 11. Maddeye ilişkin öncelikle usul ve yasaya aykırı kararlar olması sebebiyle mutlak butlan hükmünde sayılmasına, kabul edilmemesi halinde iyiniyet kuralları çerçevesinde iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE;Öncelikle genel kurulda üyelerin 20 şerli guruplar halinde bilgilendirilmesi veya bilgilendirildiği şeklinde bir gündem maddesi olmadığını, davacının bu konuyu dava konusu etmesinin yersiz olduğunu, davacının iş bu davada haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın açılması ile kooperatifin zarara uğraması muhtemel olduğundan ve davacıların iddiaları soyut ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğundan TTK m.448 uyarınca davalı lehine teminata karar verilmesi gerektiğini, 2017 Yılı Olağan Genel Kurul’unun dava konusu edilen kararlarının tümüne ilişkin hükümsüzlük ve iptal taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü yazı cevabı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, davaya konu 21/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava 21/06/2017 tarihli davalı Kooperatif Genel kurulunda alınan kararların iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı kooperatifin 21.06.2017 tarihli 2016 yılı genel kurulunda alınan kararların butlanının yada iptalinin gerekip gerekmediği, kararların kanun, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, hususlarında toplanmaktadır.
Dava konusu kararların yokluğu ve butlanına ilişkin yapılan değerlendirmede; söz konusu genel kurulda çağrı usulüne uyulduğu ve alınan kararlar da öngörülen nisaplara uyulduğu gibi somut olayda başkaca yokluk ve butlan sebeblerinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeble dava konusu kararların yokluk veyahut mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu kararların iptaline ilişkin yapılan incelemede; Davacının iş bu davayı açmakta husumet ehliyetlerine ilişkin yapılan değerledirme de; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. mad hükmüne göre genel kurulun iptali davasını açmaya hakkı olan kişilerin öncelikle kooperatif ortağı olması gerekmektedir. Davalı kooperatifin, iptale konu 21.06.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı genel kurul hazirun cetvelinde davacının, cetvelin 146 sırasında 215 üye numarası ile davalı kooperatif ortağı olarak kayıtlı bulunması ve davalı kooperatif tarafından üyelikten ihraç edildiği veya istifa ettiği yönünde beyanda da bulunulmaması nedeniyle kooperatif ortağı bulunan davacının ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak huzurdaki davayı açma yetkisi bulunmaktadır.
Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesine göre, dava açmaya yetkili olan kişilerin iptal davasını, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içerisinde açmaları gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, bu sürenin geçmesinden sonra dava açma hakkı düşer. Somut olayda; davalı kooperatifin davaya konu 21.06.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı olağan genel kurulunda alınan kararlara karşın iptal isteminin, harç makbuzuna göre 21.07.2017 tarihinde açılmış olduğu dikkate alındığında, olağan genel kurulun iptal edilebilir nitelikteki kararları yönünden iptal davasının, yasanın öngördüğü şekilde toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
1163 sayılı kanunun 53 ve ana sözleşmenin 38/1 mad hükmü gereğince; kural olarak pay sahiplerinin iptal davası açabilmeleri için toplantıda hazır bulunmaları, iptale konu ettikleri karara karşı olumsuz oy kullanmaları ve bu muhalefetlerini tutanağa yazdırmaları gerekir. Somut olayda; davacının davaya konu genel kurul toplantısına katıldığı, davaya konu 6 ve 11 nolu kararlarda ret oyu kullandığı gibi anılan kararlara ilişkin olarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına derç ettirdiği tutanak gereği tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacı taraf 1163 saydı kanunun 53. Maddesi gereği, genel kurul kararlarının kanun, ana sözleşme ve iyi niyet ilkelerine aykırılığı iddiasıyla iptal edilebilir nitelikteki kararlar yönünden iptal talebinde bulunabileceği anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında, davacı tarafın iptal edilebilirlik bakımından kanunun aradığı şekil şartlarını yerine getirdiği sabittir. İptal davasının kabul edilebilmesi için ayrıca bu kararların yasaya, esas sözleşmeye veya iyiniyet kuralına aykırı olduklarının da kanıtlanması gerekir. Bu hususta mahkememizce tarafların bildirdiği delillerin celp edildiği, bildirilen tanık beyanlarına başvurulduğu ve tarafların kayıt ve belgeleri üzerinde teknik bilirkişiler eliyle inceleme yapılmış ve sunulan heyet raporu dosya içeriğine uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Buna göre; davaya konu edilen 3 nolu gündem maddesinde herhangi bir oylamanın yapılmadığı sadece yönetim kurulu faaliyet raporunun genel kurula okunmuş olması ve genel kurulca oylama yapılarak yönetim kurulu faaliyet raporunun kabul veya reddine dair bir karar alınmamış olması nedeniyle iptalinin istenemeyeceği, bu sebeple bu madde yönünden davacı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu 11 nolu karara ilişkin yapılan değerlendirme de ; bu genel kurul kararında kooperatifin 2014 yılında kat karşılığı İnşaat sözleşmesi yapmış olduğu dikkate alındığında ve mevcut dosya kapsamında söz konusu bu sözleşmenin geçersizliği ve iptal edildiği de ispat edilmemiş olması nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında tevhit, ifraz, terk ve terkin konusunda yönetimin böyle bir yetki almasının inşaat işinin olağan sürecinde olduğu, dolayısıyla 11. Maddeye yönelik itirazın kanun, ana sözleşme ve objektif iyi niyet ilkelerine aykırı olmadığı takdir ve sonucuna varılarakbu madde yönünden davacı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu 6 nolu karara ilişkin yapılan değerlendirmede; Kooperatiflerde ihtiyaca göre genel kurul öncesinde bilgilendirme toplantıları yapılarak bilgi verilebilecek idiyse de aslolanın genel kurul toplantısında tüm üyelere yönetim ve denetim faaliyet raporları ile bilgi verilerek genel kurulca müzakere edilmesi sonucu genel kuruldan bu hususta karar alınması gerektiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki kararlaştırılan oranların değişip değişmediği, üyelere verilecek bağımsız bölümlerin 62 m2 den 86 m2 çıkarıldığı konusunda ne yönetim, ne denetim ve nede genel kurul toplantı tutanağında üyelere gerçekçi bilgi ve açıklama yapıldığı, yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporlarının tebliğ hükümlerine uygun içerik de düzenlenmediği, arsa, inşaat ve ferdileşme çalışmaları bölümünde kuşkuya yer vermeyecek nitelikte üyelere ayrıntılı hiçbir bilgiye yer verilmediği gibi açık ve şeffaf bir biçimde tüm ortaklara bilgi ve açıklamanın sunulmadığının görülmüş olması karşısında raporlarda yanlış, yanıltıcı, abartılı ve gerçeğe aykırı bilgiler verilemeyeceği ilkesine aykırılık nedeniyle alınan 6 nolu kararın objektif ve iyi niyet ilkelerine aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiği takdir ve sonucuna varılarak bu madde yönünden davacı tarafın davasının kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
21/06/2017 tarihli 2016 yılı Olağan Genel Kurulunda alınan 6 nolu kararın iptaline,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 44,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 13,00-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı, 31,40.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 166,70.-TL yargılama gideri ve 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.166,70 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.083,35-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/09/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı