Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/672 E. 2020/28 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/672 Esas
KARAR NO : 2020/28

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 09/01/2020

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2018/729 ESAS, 2018/746 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/08/2018

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacılardan …’in avukatının vekaletnamesini ibraz ederek genel kurul toplantısına iştirak etmek istemesine rağmen divan kurulu tarafından toplantıya katılmasına ve müvekkilini temsilen konuşmasına, hesap tetkik komisyonu kurulması talebinde bulunmasına ve oy kullanmasına izin verilmediğini, davacılar ile bir kısım üyelerin genel kurul toplantısında hesap tetkik komisyonunun kurulması ve genel kurulun ertelenmesini talep etmelerine rağmen divan kurulu tarafından bu talep hususunda genel kurulda oylama yapılarak bu talebin red edildiğini, genel kurul toplantısının çağrı ve düzenlenmesinde bir çok usulsüzlüğün yapıldığını, gerçek üyelerin toplantıya katılmasının engellendiği, sahte üye oyları ile kararların alınmaya çalışıldığını, üyelerin tümünün çalıştığının bilindiği halde hafta ortası Perşembe günü saat 13:00 de toplantı düzenlenerek gerçek kooperatif üyelerinin toplantıya katılmasının engellendiğini, bir çok üyeye toplantı davetinin tebliğ edilmediğini, davet tebliğ edilmemesine rağmen ilan ve duyurunun usulüne uygun şekilde yapılmadığı, 1. toplantının yapılamaması durumunda 2. Toplantı gününün tarih ve saatinin düzenlenmediğini, toplantının belirtilen saatinden önce başlatıldığını, divan heyetinin gerçek üyelerin salona gelmesinden önce oluşturulduğunu, divan üyesi olan ……’ın divan heyeti teşkili sırasında toplantı salonunda olmadan divan heyetine seçildiğini ve kooperatif üyesi olmadığını, yeni üye kabul yetkisinin genel kurulda olmasına rağmen yönetim kurulunca hazirun cetvelinde kayıtlı 32 yeni üyenin kooperatife üye olarak alındığı ve bu yeni üyelerin kooperatif genel kuruluna usulsüz katılımı ile genel kurul kararlarının alındığı, genel kurul tarafından yönetim kuruluna üye kaydı hakkında yetki verilmediği, aksine noterlikte yapılan kura çekimi ile dairelerin dağıtımı yapılmış olduğundan yeni üye alımının 70 kişi ile sınırlandırıldığı buna göre kooperatifteki toplam 94 adet dairenin 70 üye tarafından kura çekimi sonucu paylaşıldığını, binaların çatılarda dahil olmak üzere tamamlandığını, 2014 yılı genel kurul kararında da bu 70 kişilik sınırlama kararının yer aldığını, nitekim hazirun cetvellerinde de kayıtlı üye sayısının halen 70 kişi olduğunu, kooperatifte üye sayısını belirleme yetkisinin tamamen genel kurula ait olduğunu, ancak yönetim kurulunun 32 kişiyi daha üye göstermek suretiyle ve bu kişileri de hazirun cetveline ekleyerek genel kurul toplantısına kabul etmesinin ve bu kişilerin oylarıyla alınan genel kurul kararlarının kanun ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek, 22.06.2017 tarihli genel kurul kararlarının iptalini ve yok sayılmasını, yeni genel kurul ile yeni yönetim seçilene kadar kooperatif yönetimine kayyum tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Davacılardan …, …, …’ın, iptale konu 22.06.2017 tarihli genel kurulda alınan kararlara karşı genel kurula katıldıkları halde muhalefet şerhlerini tutanağa geçirmedikleri için iptal davası açma yetkilerinin olmadığını, kooperatifler kanunu gereği kooperatif ortağı olmayan …… avukatının ortağı temsilen genel kurula katılmasının ve oy kullanmasının mümkün olmadığını, bilanço gelir gider hesabı ve denetim kurulu raporunun genel kuruldan 15 gün önce kooperatif merkezinde ortakların incelemesine hazır tutulduğu ve isteyen her ortağa imza karşılığında iş bu evraklardan bir suret verildiğini davacıların bu evrakların kendilerine verilmediği yönündeki beyanlarının bu nedenle yerinde olmadığını, davalı kooperatifin 25.06.2005 tarihli genel kurul toplantısında ortak sayısının 102 olacağının genel kurulca belirlenmiş olduğunu, genel kurulca ortak sayısı belirlendikten sonra kooperatife yeni üye kaydetme yetkisinin yönetim kuruluna ait bulunduğunu, bu bağlamda kooperatife 32 yeni üye kaydedilmesi nedeniyle kanun ve ana sözleşmeye aykırı işlem yapıldığı yönündeki davacı iddialarının yerinde olmadığınu, genel kurulun belirlediği 102 kişi üstünde kooperatife ortak kaydedilmediğini, bu nedenle kooperatifteki ortak sayısının 70 kişi olması gerektiği yönündeki iddianın yerinde olmadığını, kaldı ki kooperatife yeni üye kaydedilen bu 32 kişinin 22.06.2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına da katıldıkları davacıların anılan ve 32 kişinin üye olarak katıldığını, 22.06.2016 tarihli genel kurul kararına ve ortak sayısına yönelik iptal davası açılmadığını, genel kurul toplantısında toplantı ve karar nisabının bulunduğunu, böylelikle alınan kararlarda nisap yokluğundan bahsedilemeyeceğini, toplantı çağrısının tüm ortaklara usulüne uygun olarak taahhütlü mektupla gönderildiğini, divan kuruluna seçilen tüm üyelerin kooperatif üyesi olduğunu ve toplantının belirlenen gün ve saatte uygun olarak başlatıldığını, bu nedenlerle alınan kararların yerinde olması nedeniyle davanın reddini ve genel kurul kararlarının yürürlüğünün durdurulması ve kayyum taleplerinin red edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Genel kurul toplantısının çağrı ve düzenlenmesinde usulsüzlük yapılarak gerçek üyelerin toplantıya katılımının engellendiği ve sahte üye oyları ile kararların alındığını, sahte vekaletnamelerle oy kullanıldığını, 15 gün evvelinden bilanço ve gelir gider hesaplarının incelenmesine izin verilmediğini, hesap tetkik komisyonunun kurulmasına yönelik talebin genel kurulda üye olmayan kişilerin oyları ile red edildiğini, yeni üye kabulü ile yeni üyelerden tahsil edilecek ödeme tutarının tespit yetkisinin genel kurulda olmasına rağmen usulsüz olarak yönetim kurulunca üye kaydının yapıldığını, kooperatifin inşasını tamamladığı toplam 94 adet daire mevcut iken ve bu daireye yönelik noter huzurunda daire kura çekimi yapılmış ve bu üyelerce paylaşım yapılarak yeni üye kabulü halinde yeni üyeye verilecek daire bulunmazken kooperatife yeni üye kabulünün usulsüz olduğunu, yeni üyelerin üyeliğe kabulünde eski üyelerin yaptığı en az 230.000.TL ile 300.000.TL tutarındaki ödemeyi kooperatife yapmaları gerektiğini, yeni üyelerden bu ödemeler tahsil edilmeden yapılan bu üyeliklerin usulsüz olup mutlak butlanla batıl olduğu bu nedenlerle 29.06.2018 tarihli genel kurul kararlarının iptaline, üyelik şartlarını yerine getirmeyen ……’nin üyeliklerinin yok sayılmasına, 32 veya 34 kişinin son genel kurulda oylamalara katılarak gerçek üyeler aleyhine alınan kararların iptali ile huzurdaki davanın Bakırköy ….. ATM ….. esas sayılı dosyası ile konuların aynı olması nedeniyle birleştirilmesini talep ve dava edildiği görülmüştür.
DELİLLER
Asıl ve birleşen davada taraf iddia ve beyanları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….. havale tarihli cevabi yazısı, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ….. ve ….. havale tarihli cevabi yazıları, …. havale tarihli bilirkişi raporu, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. tarihli cevabi yazısı, 10/12/2019 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, 22.06.2017 tarihinde yapılan, birleşen dosya ise 29.06.2018 tarihinde yapılan Kooperatif Genel kurulunda alınan kararların yokluk nedeniyle iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf asıl davada; yönetim kurulunun 32 kişiyi daha üye göstermek ve bu kişileri hazirun cetveline ekleyerek genel kurul toplantısına kabul etmesi ve bu kişilerin oylarıyla alınan genel kurul kararlarının kanun ve ana sözleşmeye aykırı olması nedeniyle 22.06.2017 tarihli genel kurul kararlarının iptaline ve yok sayılmasına, yeni genel kurul ile yeni yönetim seçilene kadar kooperatif yönetimine kayyum tayin edilmesine karar verilmesini, birleşen davada ise; genel kurul toplantısının çağrı ve düzenlenmesinde usulsüzlük yapılarak gerçek üyelerin toplantıya katılımının engellendiği, sahte üye oyları ile kararların alındığı, sahte vekaletnamelerle oy kullanıldığı, 15 gün evvelinden bilanço ve gelir gider hesaplarının incelenmesine izin verilmediği, hesap tetkik komisyonunun kurulmasına yönelik talebin genel kurulda üye olmayan kişilerin oyları ile red edildiği üyelik şartlarını yerine getirmeyen ….. ‘nin üyeliklerinin yok sayılmasına, 32 veya 34 kişinin son genel kurulda oylamalara katılarak gerçek üyeler aleyhine alman genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların dayandığı deliller celp edilmiş ve teknik bilirkişiler eliyle kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmiş ve rapor yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Asıl ve birleşen davanın konusu genel kurullarında alınan kararların iptal edilebilirliği bakımından yapılan incelemede; davacıların kooperatif ortağı olduğu, üyelik hak ve sıfatına bağlı olarak genel kurul kararlarının iptali istemine dair huzurdaki asıl ve birleşen davayı açma yetkilerinin olduğu, kooperatif ortağı bulunan davacıların, olağan genel kurulun iptal edilebilir nitelikteki kararları yönünden iptali davasını yasanın öngördüğü şekilde toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içinde açmış bulundukları görülmüştür.
Asıl dava bakımından; iptal edilebilir nitelikteki kararlar yönünden, muhalefet şerhini tutanağa geçiren davacılardan sadece …, …… iptal talebinde bulunabilecekleri, toplantıya katıldıkları halde usulüne uygun olarak muhalefet şerhlerini tutanağa geçirmeyen …, …, …’nun ise dava açma haklarının bulunmadığı kabul edilmiştir.
Birleşen dava bakımından toplantıya katılıp usulüne uygun olarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçiren …, ……’ın iptal edilebilir nitelikteki kararlar yönünden dava açma haklarının bulunduğu, davacılardan …’in ise muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirmediği tespit edilmiş olması karşısında iptal edilebilir nitelikteki kararlar yönünden bu davacının dava açma hakkının bulunmadığının kabul edilmiştir.
Somut olayda kooperatif ortağı olan davacılar iptal edilebilirliğin yanında yokluk ve mutlak butlan sebebi de ileri sürmüşlerdir. İptali kabil kararlar yönünden 1 aylık hak düşürücü süre ile toplantıya katılıp, karara muhalif kalma şartının varlığı aranması gerekirken, mutlak butlanla batıl olan kararlar yönünden ise alınan kararlar baştan beri yok hükmünde olacağından hak düşürücü süre ile toplantıya katılıp, katılmadığı ve muhalefet şartlarının oluşup oluşmadığı şartları aranmayacaktır. Genel kurul kararlarının yokluğu, bunda hukuki yararı bulunan herkes tarafından ve bir süreye bağlı olmaksızın itiraz şeklinde veya dava yoluyla ileri sürülebilecek, yok olan genel kurul kararı şeklen meydana gelmemiş olması nedeniyle başlangıçtan İtibaren hiçbir hüküm doğurmayacağından, bununla ilgili olarak açılan davanın da, bir tespit davası niteliğinde olacağıdır. Ayrıca bir genel kurul kararı şekil ve usul açısından geçerli olmakla birlikte, konusu bakımından ( BK 19 ve 20. Maddesine aykırılık) emredici hukuk kurallarına yahut ahlak ve adaba aykırı veya imkansız ise bunun sonucunun da yine yokluk olduğudur.
Teknik bilirkişiler eliyle yapılan incelemede gerek çağrı usulü ve gerekse vekalet ile temsil noktasında yapılan genel kurulların butlanının gerekmeyeceği, bahsedilen sonradan eklenen ortakların oy kullanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı zira genel kurul kararı ise üye sayısının 102’ye kadar çıkarılabileceği konusunda karar alındığı ve bu karar ile ortaklığa alınan kişi sayısının da belirlenen azami sayıyı aşmadığı, dolayısıyla bu noktada yapılan genel kurulların butlanını gerektirir bir husus tespit edilememiştir.
Asıl davada kooperatif ortağı olan … adına (kooperatif ortağı olmadığı gibi 1. Derece akraba ve eş niteliği olmayan) vekili Av. …’ın genel kurul toplantısına katılmasına ve oy kullanmasına izin verilmemesi yönündeki yapılan uygulamanın 1163 sayılı kooperatifler kanunun 49. Mad. ve ana sözleşmenin 24. Maddesine uygun olduğundan bu yöndeki davacı itirazları yerinde görülmemiştir.
Gerçek üyelerin toplantıya katılımının engellendiği, sahte üye oyları ile kararların alındığı, sahte vekaletnamelerle oy kullanıldığı, alınan kararlarda nisaba uyulmadığı yönündeki iddialar da esasa etkili olmadığından yerinde görülmemiştir.
İptali talep edilen kararın kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık iddiasına ilişkin yapılan değerlendirmede; dosyaya sunulan deliller ve teknik bilirkişiler eliyle yapılan incelemede asıl ve birleşen davaya konu genel kurullarda alınan kararlarda kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık tespit edilememiştir.
Davacı taraf birleşen dosya ile, iptal talebi dışında üyeliğe kabul edilen 34 üyenin üyeliklerinin de iptalini talep ettiği, 29.02.2016 tarih ve 3 nolu yönetim kurulu kararı ile üyeliğe kabul edilen 34 kişinin 02.07.2018 tarihinde üyeliklerine son verilmiş olduğundan bu talep konusuz kalmıştır.
Bu açıklamalar ışığında asıl ve birleşen davaların reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl ve birleşen davaların REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 31,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
7-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 44,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı asilin ve taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/01/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır