Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/661 E. 2020/141 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/661 Esas
KARAR NO : 2020/141

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili ile davalılardan …’un 22/06/2017 tarihinde İstanbul İli, ….. İlçesi, ….. Mah. ….. Ada, ….. paftada bulunan 320 m2 lik bir adet villanın satışı konusunda anlaşıldığını, ve bu konuda bir sözleşme imzaladıklarını, işbu satış sözleşmesi içeriğinde davalılardan …’un sözleşme konusu gayri menkulü 1.500,00 TL bedelle satın alacağı ve işbu satış bedelini nakden ve defaten tapuda devrin yapılacağı 23/06/2017 tarihinde ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, işbu satım sözleşmesinin 4. Maddesinde 300.000,00 TL’lik teminat senedinin de verileceği hususunda tarafların anlaştığını, müvekkilinin sözleşmenin işbu maddesi kapsamında davalılardan … emrine düzenlemiş olduğu 22/06/2017 düzenleme tarihli ve 300.000,00 bedelli teminat senedini davalıya aynı gün teslim ettiğini, davalı …’un teminat senedini 22/06/2017 tarihinde teslim aldığını sözleşmede de açıkça kararlaştırıldığı şekilde 23/06/2017 tarihinde tapuda devrin gerçekleşmediğini ve davalının işbu teminat senedini müvekkiline iade etmediğini, ayrıca …’un tamkamen kötü niyetli bir şekilde müvekkile yanında birlikte çalıştığını beyan etmiş olduğu diğer davalı …’a işbu teminat senedini ciro ettiğini, ve davalılar birlikte hareket etmek suretiyle ve tamamen kötü niyetli bir şekilde teminat senedini Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile takibe koyduklarını, davalı …’ın dava konusu teminat senedini tamamen kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu ve yetkili hamil olmadığını, davalı …’un diğer davalı …’ın kendisinin yanında çalıştığını ve birlikte çalıştıklarını bizzat müvekkiline ifade ettiklerini, davalılar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, dava konusu senedin teminat senedi olduğunu, bedelsiz ve kambiyo senedi vasfındada olmadığını, müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davalılara Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasına konu 301.060,27 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Temlik alan davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Takip konusu evrakın davalı temlik eden …’a ciro yolu ile teslim edildiğini, söz konusu takip dayanağı kambiyo senedinin incelendiğinde senedin teminat senedi ollmadığının açıkça görüleceğini, davacı tarafın dosyaya sunduğu delillerin senetin teminat senedi olduğunu ortaya koymaktan uzak olduğunu, kambiyo evrakının kayıtsız şartsız borç ikrarı olduğunu ve sebepten mücerret olduğunu, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların ancak yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, yarglama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Davacı ile Bakırköyde bir gayrimenkulün satımı konusunda anlaştıklarını, davacı tarafa güvvenerek gayrimenkulün satışı için peşinat olarak 400.000,00 TL ödeme yaptığını, ertesi gün gayrimenkulün satışını yapmak üzere anlaştıklarını fakat davacının verdiği günde tapu dairesine gelmediğini, ve daha sonrada kendisini çeşitli bahanelerle oyaladığını, daha sonra davacının aslında kendisine satışını yapmak istediği gayrimenkulün kendisine ait olmadığını öğrendiğini, bunun üzerine davacıya kendisinden aldığı miktarı geri ödemesi halinde şikayetçi olmayacağını söylediğini, davacının ise kendisinin şuan ödemelerini alamadığı için sıkışık olduğunu en kısa sürede ödeme yapacağını ve hatta Büyükçekmecede bir gayrimenkulü verebileceğini söylediğini ve bunu reddettiğini bunun üzerine davacının dava konusu şahsi senet ile biraber 2 adet çek verdiğini, ve borcu nedeni ile bu evrakları 3. Kişilere kullandığını, davacının senedin teminat senedi olduğu iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Taraf iddiaları ve beyanları, Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası, Bakırköy Tapu Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısı, …. Bankası’nın 25/03/2019 ve 04/12/2019 havale tarihli cevabi yazıları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası ve takibe konu 22/06/2017 tarihli 300.000,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf davalılardan … ile yapmış olduğu inançlı satış sözleşmesi uyarınca Bakırköy ilçesi, ….. mahallesi, ….. ada, ….. pafta’da bulunan villa’nın 1.500,00 TL bedelle satımı konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşma uyarınca takibe konu bononun davalıya teslim edildiğini, ancak sözleşme kapsamında davalı …’un tapuda devrin gerçekleşmediğini ve teminat senedinin iade edilmediğini, davalı …’un kötü niyetli olarak yanında çalışan …’a senedin ciro ettiğini, bu sebeple söz konusu bonodan ve bononun takibe konulduğu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı … ise cevap dilekçesinde söz konusu villanın alım satımı konusundaki anlaşmayı doğruladığı, ancak sözleşme kapsamında peşin olarak davacıya 400.000,00 TL ödeme yaptığını, davacının belirlenen günde tapu dairesine gelmediği için satımın gerçekleşmediğini, yapmış olduğu araştırma neticesinde bu taşınmazın davacı adına kayıtlı olmadığını tespit ettiğini, söz konusu senedin teminat senedi olmadığını, kendisi tarafından verilen bedele karşılık verilen senet olduğunu beyan etmiştir. Temlik alan davalı … ise beyanında söz konusu alacağın …’dan temlik aldığını, senet metninden bononun teminat senedi olduğunun anlaşılmadığını, takibe konu bononun sebepten mücerret olduğunu bu sebeple davanın reddini talep etitği anlaşılmıştır.
İşbu davada uyuşmazlık takibe konu bononun teminat amaçlı verilip verilmediği, senet metninde teminat verilidiği anlaşılamadığından şahsi defi nitelikteki bu hususun senede beyaz ciro ile devralan …’a ve alacağı temlik alan …’ye karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Kambiyo senedi türü olan bono sebepten mücerret olup, kıymetli evrak niteliği taşıyan bir senedin içerdiği hakkın temel ilişkiden bağımsızlığını (soyutluğunu) ifade eder. Somut olarak, herhangi bir kıymetli evrakın düzenlenmesine; satım, ödünç, bağışlama, yayın, taşıma veya ortaklık gibi bir sözleşme sebep olur. Poliçe, bono ve çek, soyutluk ilkesinin geçerli olduğu kıymetli evrak kategorisine girer. Örneğin, bir satım sözleşmesinden doğan bedel için, alıcı satıcıya, bizzat satıcının veya onun gösterdiği üçüncü bir kişinin lehtar olduğu bir bono düzenlemiş ise, temel ilişki olan satım sözleşmesi dışında; ilaveten, bir bono ilişkisi kurulmuş olur. Bu durumda bononun içerdiği alacak hakkının temel ilişkiden bağımsız olması, bononun temel ilişkiyi teşkil eden satım sözleşmesinden soyutluğunu ifade eder. Bu ilkeye göre, senette yer alan hak ile bu hakkın oluşmasına neden olan temel borç ilişkisi arasında herhangi bir bağlılık yoktur. Kambiyo senedinin temel borç ilişkisinden bağımsız bir varlığı vardır. Kambiyo senedi bir defa düzenlendikten sonra doğumuna neden olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kambiyo senedinin geçerliliğine etkili olmaz. Kambiyo senedine dayalı bir talep ile karşılaşan borçlunun, borçlanmasına neden olan temel borç ilişkisindeki sakatlığı ileri sürememesi kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesinin sonucudur.
Mücerretlik ilkesi, senedin el değiştirmesi, tedavülü halinde söz konusu olacaktır. Senedi elinde bulunduran ve bu senede dayanarak talepte bulunan hamil aynı zamanda kambiyo senedinin doğumuna neden olan alt ilişkinin tarafı ise bu alt ilişkiden doğan def’iler ona karşı ileri sürülebilir. Soyut kıymetli evrakta senet, temel ilişkinin tarafları arasında kaldığı sürece soyutluk kuralları uygulanmaz. Temel ilişkiden kaynaklı şahsi def’iler sözleşmenin tarafı olmayan müracaatta bulunan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemez. Ancak TTK’nun 687. maddesi uyarınca bonodan dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
Somut olayda, davacı tarafından davalı … yönünden temel ilişki kapsamında bononun teminat olarak verildiğini, davalı hamil … yönünden ise bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır.
Davacı taraf fotokopi niteliğindeki sözleşmeye dayanarak takibe konu bononun teminat senedi olduğunu ileri sürmektedir. Ancak sözleşme aslını sunamadığı gibi, bu hususu dorulayan yazılı bir belgede sunamamış, yemin deliline de dayanmadığından, iddia ettiği bu hususu ispat edememiştir. Bir an için söz konusu senedin teminat senedi olarak verildiği kabul edilse dahi davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı ileri sürdüğü şahsi def’iler TTK’nun 687. Maddesi uyarınca senedi devralan davalı …’ın bonoyu iktisap ederken bile bile davacı zararına hareket etmiş olması, başka bir anlatımla kötüniyetli olması gerekir. Bu noktada davalıların birlikte hareket etitğine ilişkin veyahut bile bile davacı zararına hareket ettiği hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı, bu şartlarda davacının bonoya bağlı şahsi def’ileri davalıya karşı ileri sürebilmesi mümkün olmadığından davacı tarafın davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 5.141,36.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 5.086,96.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 29.524,22.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/02/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır