Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/641 E. 2019/192 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/641 Esas
KARAR NO : 2019/195

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 25/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 31/01/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkili …, maliki olduğu…. plakalı, 2016 model … marka ve ….modelli motorsikleti ile 24.04.2017 tarihinde Bahçelievler-Sefaköy istikameti üzerinde (…. Mah. … Yanyolu üzeri, …yol ayrımına 300 metre kala) en sağ şeritte seyrederken; davalı ….’ün maliki ve işleteni olduğu otomobilin sağ ön kapısının aniden açıldığını, müvekkilinin sevk ve idare ettiği motosikletiyle seyrederken sağ ön kapıya süratle çarpması sonucu yaralanması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sigorta şirketinin kaza neticesinde oluşan hasar bedeli ile değer kaybını tanzim etmekle yükümlü olduğunu, 09/06/2017 tarihinde ilgili sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı sigorta şirketinin cevap vermediğini, davalı ….’ün asli ve %100 kusurlu biçimde kazaya sebebiyet vermesi sonucunda müvekkiline ait araçta 1.33839 TL bedelle hasar meydana geldiğini ve bu hasarın müvekkili tarafından onarıldığını, oluşan değer kaybı belirlenirken, km’si, modeli, kaza öncesinde hasarlı olmaması ve sair hususlar göz önünde tutulması gerektiğini, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak telakki edilerek tedavi giderleri ve buna bağlı olarak doğan yol masraflarının bedensel zarar kapsamında tazmininin gerektiğini, açıklanan nedenlerle, öncelikle dava sonunda hükmolunabilecek maddi ve manevi tazminatın tahsil edilememe ihtimali bulunduğundan, davalı …. adına kayıtlı malvarlığı üzerine teminatsız şekilde, aksi kanaatte olunması halinde ise teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasını, iş bu davanın kabulü ile birlikte, haksız fiil teşkil eden 24.04,2017 tarihli yaralanmak ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde oluşan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL araç değer kaybı ile 1.338,59 TL araç hasar bedelinin davalı ….’ten kaza, davalı sigorta şirketinden ise başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve mütesefsilen tahsilini 418,70 TL tedavi masrafının işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve mûteselsllen tahsilini 560 TL yol masrafı ve 1.750,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı ….’ten tahsiline ve müvekkile ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;davalı müvekkil şirket bir tüzel kişilik olup Tebligat Kanunu 21’inci maddeye göre muhtara yapılan tebligat usulsüz tebligat olup davalı müvekkilin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiğini, davacı tarafın tek taraflı beyan ve delilleriyle yapılan bilirkişi incelemesini de kabul etmediklerini, davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin herhangi bir somut iddia, vakıa, delil ve açıklamayı dahi içermeyen yalnızca itirazın iptali talebini ihtiva ettiğini, cari hesap ekstresi bakiye borcundan dolayı icra takibi başlatıldığı belirtilmiş ve icra takibi dosyasına herhangi bir dayanak belge sunulmadığını, daha sonra ön inceleme duruşması müvekkilin yokluğunda yapılmış ve bu defa uyuşmazlık konusunun fatura alacağına ilişkin olduğu belirtildiğini, davacı ticari defter ve kayıtları incelenmiş ve borcun konusunun 2003-2004 yılların ait olduğu ve müvekkil şirketin davalıya borcu olduğu tespit edildiğini, davacının hak ve alacağının zamanaşımına uğradığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, dava dilekçesi ve duruşma gününün usulsüz tebligat ile müvekkile tebliğ edildiği dikkate alınarak cevap dilekçemizin kabulü ile zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini, ayrıca cevap dilekçemiz uyarınca müvekkil şirket delillerinin celbi ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını ve davanın esastan reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı aleyhine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;davacı ile anlaşmalı olarak kaza tutanağı tutma yönünden irade gösterdiklerini ancak kaza tutanağı konusunda taraflar anlaşamadıklarını, kusura ilişkin inceleme yapmaya yarar belge bulunmadığını, en sağ şeritte müvekkiline ait araç bulunurken aynı şeritte davacının motosikletle bulunmasının açıklamasını yapmadığını, müvekkilin aracının ikaz lambasının yanması sonucu kontrol amacıyla duraklama yaptığını, davalı müvekkil en sağ şeritte dörtlü lambalarını yakarak gerekli önlemlerini aldığını ve bu önlemin bir sonucu olarak ön sağ kapıyı açtığını, davacı en sağ şeritte duran aracı sağından geçmeye çalışarak kusuruyla kazaya sebebiyet verdiğini, kusura ilişkin bilirkişi incelemesi talebinin bulunduğunu, müvekkilinin davacının tedavi için gerekli özeni gösterdiğini, ihtiyati tedbire ilişkin olarak herhangi bir teminata karar verilmediğini, HMK 392/1 teminat alınmayacak hallerde gerekçenin açıkça belirtilmesinin şart kılındığını, bu yönüyle de kararın hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız surette açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; iş bu ticaret mahkemesinden açılan davanın görev ve çözüm yerinin iş mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesinden davacının dava konusu ettiği hususta Kurumumuza başvuruda bulunmadığının anlaşıldığını, HMK 114/1 -h maddesi dikkate alındığında davacının öncelikle dava konusu ettiği hususta Kuruma başvuruda bulunmasa başvurusunun olumsuz sonuçlanması halinde dava açması gerekirken doğrudan dava açması HMK 114/1 -h maddesine aykırı olup, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ve davanın usulden reddine karar verilmesini talep etiğini, kuruma başvuru halinde söz konusu kanunun, yönetmelik ve genelge hükümleri çerçevesinde, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri (tedavi, tıbbî malzeme ve ilaç giderleri) Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında Kurumca karşılandığını, yine iş göremezlik, maddî, manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi giderler kurumca karşılanmadığını, kurumun Cibali Sosyal Güvenlik Merkezice yapılan incelemede, anılan şahıs/şirket ile ilgili herhangi bir başvuru bilgisine rastlanılamadığını, adı geçen şahıs adına ödeme bilgisine rastlanılmadığını, ayrıca medula sistemi üzerinde ( kaza tarihi olan 24.04.2017 tarihi itibariyle tarama yapılmıştır.) yapılan incelemede, …. T.C. kimlik numaralı … adına Kurumca fatura edilmiş tedavi giderlerini gösterir ayrıntılı medula dökümleri sunduklarını, açıklanan nedenlerle, görevsizlik nedeniyle davanın reddini, aksi halde HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddini, aksi halde yasal dayanaktan, yoksun, haksız ve yersiz olan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Trafik kazasından kaynaklı(haksız fiil) maddi ve manevi zararların tahsili talebine ilişkindir.
Kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi raporları alınmış ayrıca ek ve kök raporlar alınmıştır.
Otomotiv alanında uzman, adli tıp uzmanı ve başpolis memuru tarafından düzenlenen 08/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
…. plaka sayılı motosiklet sürücüsü davacı … bu trafik kazasının oluşumunda % 100 (Yüzde Yüz) oranında asli tam kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığını, … plaka sayılı otomobil içerisinde yolcu olarak bulunan tanık ….bu trafik kazasının oluşumunda atfa kabil bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını,…. plaka sayılı otomobil sürücüsü davalı …. bu trafik kazasının oluşumunda atfa kabil bir kusurunun bulunmadığını, …’ın 24.04.2017 tarihinde motorsikletle geçirdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmasının tedavi bedellerinin SGK tarafından karşılanmasının gerektiğini, ancak davacı … bu trafik kazasının oluşumunda %100 (yüzde yüz) onanında asli tam kusurlu olduğunu anlaşıldığından yukarıda ibraz edilen 978,70 TL’lik ilaç ve taksi giderleri ile 4.212,18 TL olan işgöremezlik bedelinin kazada kusurunun bulunmadığı tespit edilen ….’e atfedilemeyeceğine ilişkin mütalaada bulunmuştur.

Adli tıp uzmanı bilirkişi …. ve Baş Polis memuru bilirkişi …. tarafından hazırlanan 14/11/2018 havale tarihli birlikişi raporunda;
Kazanın oluşumunda davacının %100 kusurulu olduğuna ilişkin mütalaada bulunulmuştur.
Makine Mühendisi Bilirkişi …. ve ….ile …. tarafından hazırlanan 09.08.2018 havale tarihli birlikişi raporunda;
…ın %85, ….ün ise %15 kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, alınan bilirkişi raporu, tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı, trafik kazasından kaynaklı(haksız fiil) maddi ve manevi zararların tahsilini talep etmiştir. Davacının obejktif olarak öngörülebilir ve motosikletle şerit izleme kurallarına uygun olarak banket içersinde ilerlememesi halinde kazanın olmayacağı davacının %100 kusurlu olduğu kanaati mahkememizde hasıl olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 71,17-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan 26,77-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2019

Katip …. Hakim ….
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır