Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/61 E. 2019/332 K. 29.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/61 Esas
KARAR NO : 2019/332

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 15/08/2014
KARAR TARİHİ : 29/03/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 15/08/2014 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı adına kayıtlı olan…. İlçesi, …. parsel , …. ada, …. pafta no da bulunan … Blok alt kat ….nolu dükkanı müvekkile %18 KDV hariç 77.000 TL ye sattığını, müvekkilinin 06/10/2011 tarihinden 14/09/2014 tarihine kadar olan tüm senetlerinin ödendiğini, sözleşmenin 8. Maddesine göre gayrimenkulün alıcıya en geç 30/06/2012 tarihinde teslim edileceğini, sözleşmenin 8. Maddesine göre gayrimenkulün alıcıya en geç 30/06/2012 tarihinde teslim edileceğini ancak bugüne kadar teslimatın olmadığını açıklayarak … , …. İlçesi , … parsel , … ada, ….pafta no da bulunan …. Blok alt kat ….nolu dükkanın üzerine üçüncü şahıslara devrinin önlenmesini, sonradan ihtiyati haciz , haciz vb takyidatların konulmasının önlenmesi zımnında ihtiyati tedbir vaaz edilmesini, tapu iptal ve tescil talebinin yerine terditli talebin kabul edilirse davalıdan alacağının almasının mümkün olmadığından adına kayıtlı olan tüm gayrimenkul ve araç kayıtlarına tedbir konulmasını, davalı tarafından teslimat tarihi olan 30/06/2012 tarihinde teslimat yapılmadığından ve sözleşmenin 9. Maddesinin d bendine göre süresi içerisinde teslimat yapılmazsa sonraki senetlerin teslim edilinceye kadar ödenmeyeceği cezai şart olarak belirlendiğinden dava açıldığı tarihte vadesi gelmeyen tüm senetlerin ödenmesinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, davalı adına kayıtlı olan … İlçesi, ….parsel , …. ada, … pafta no da bulunan …. Blok alt kat …nolu dükkanın tapusunun iptali ile hacizlerden ari olarak müvekkil davacı adına tescilini, sözleşmenin imza tarihi olan 06/10/2010 tarihinden itibaren dava konusu gayrimenkulün mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun tespitine karar verilmesini, sözleşmenin 9. Maddesinin e bendine göre teslimat tarihi olan 30/06/2012 tarihinden itibaren her ay için raiç kira bedelinin en yüksek ticari temerrüt faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, 10.000 TL lik manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yapılacak yargılama neticesinde müvekkilinin haklılığı ortaya çıktığı halde tapu iptal ve tescil talebinin yerine getirilmesinin hukuken ve fiilen mümkün bulunmadığı takdirde teslimat tarihi olan 30/06/2012 den itibaren en yüksek direnim faizi ile birlikte gayrimenkulün gerçek değerinin davalıdan alınarak müvekkile ödenmesi yönünde terditli talebin kabülünü, vadesi gelmeyen senetlerin iptaline karar verilmesi talebiyle İstanbul …. Tüketici Mahkemesi’ne dava açmıştır.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davanın tarafları arasında imzalanan sözleşme geçersiz olduğundan davacı taleplerinin reddi gerekeceğini, davacı tarafın geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacağı gibi cezai şart talebinde de bulunamayacağını, müvekkilinin taşınmazın geç teslimine herhangi bir kusuru bulunmamakta olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin hukuki dayanağı olmadığını belirtmişler ve de netice talep olarak da açıklanan sebeplerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Tüketici Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu; 12/09/2014 tarih ve…. Esas, ….Karar sayılı kararıyla davanın Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine tevzi bürosuna gönderildiği, tevzi bürosundan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi tevzi edilmesi üzerine…. Esasına kayıt edilmiştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu; 19/03/2015 tarih ve … Esas, …Karar sayılı karar ile davanın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul …. Tüketici Mahkemesi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı çıktığından görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Yargıtay … Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş olup; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 22/10/2015 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı merci tayini ilamı ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi görevli mahkeme olarak belirlenmesi üzerine dosya İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek dosya mahkemenin…. Esasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ,…. Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize gelmiş ve mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya inşaat mühendisi bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Davacının davalıya verilmiş ve henüz vadesi gelmemiş olan tüm senetlerin ödemesinin durdurulması talebinde haklı olacağı, dava konusu bağımsız bölümün davacı adına tescilinin mümkün olamayacağı, davacının dava konusu dükkanın tesliminin vaad edildiği 30/06/2012 tarihi itibariyle rayiç bedelinin dükkan toplam bedelinden yaptığı ödeme oranında olan kısmını davalı şirketten talep etmekte haklı olacağı, bu tutarın hesaplanabilmesi için davacı tarafından ödeme tablosu gereği yapılan tüm ödemelere ait ödeme belgelerinin sıralı olarak sunulması gerekeceği, davacının gayrimenkulün teslim edilmeyişi nedeni ile aylık rayiç kira bedellerinin dükkan toplam bedelinden yaptığı ödeme oranında olan kısmını talep etme hakkının bulunmakta olduğu, bu tutarın hesaplanabilmesi için davacı tarafından ödeme tablosu gereği yapılan tüm ödemelerin belgelerinin sıralı olarak dava dosyasına sunulması gerekeceği, davacının manevi tazminat talebinin mahkemenin takdirinde kaldığı rapor edilmiştir.
Dosya ek rapor tanzimi için bilirkişiye sevk edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen ek raporda ÖZETLE; Davacının davalıya verilmiş ve henüz vadesi gelmemiş olan tüm senetlerin ödemesinin durdurulması talebinde haklı olacağı, dava konusu bağımsız bölümün davacı adına tescilinin mümkün olamayacağı, davacının, dava konusu dükkanın tesliminin vaad edildiği 30/06/2012 tarihi itibariyle rayiç bedelinin 63.503 TL kadar kısmını davalı şirketten talep etmekte haklı olacağı, davacının, gayrimenkulün teslim edilmeyişi nedeniyle dava tarihi itibariyle davalı şirketten talep edebileceği toplam aylık rayiç kira bedelinin 27.000 TL kadar hesaplanabileceği rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca satışı kararlaştırılan bir adet dükkan niteliğindeki taşınmazın süresinde teslim edilmediği, natamam durumda olup inşaatın sözleşmeye uygun şekilde yapılmadığı iddiasıyla taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin davalıdan tahsili ile manevi tazminat istemi ve aynı sözleşmede taraflarca kararlaştırılan cezai şartın tahsiline ilişkindir.
Dosyaya sunulan yazılı sözleşme incelendiğinde, satıcı sıfatıyla davalı şirket ve alıcı sıfatıyla davacı tarafından imzalanan 06.10.2011 tarihli Satış Sözleşmesi belgesinin dava konusu …. Blok, …nolu brüt 33,88 m2 dükkanın KDV hariç 77.000 TL bedelle davacıya satışını düzenlemekte olduğu görülmektedir. Sözleşmenin 4 Gayri menkulün Teslimi’ başlıklı 8. maddesinde; konu olan dükkanın en geç 30,06,2012 tarihinde teslim edileceği belirtilmektedir. Sözleşmenin ‘Cezai Şartlar’ başlıklı 9, maddesinde; “Sözleşme süresi İçerisinde sözleşmeye konu gayrimenkulun teslim edilmemesi halinde sonraki senetler teslim edilinceye kadar ödenmeyecektir,” denilmekte olduğu görülmektedir. Yine aynı maddede; “Satıcı dükkan teslimatlarını zamanında yapamadığı takdirde geçen her ay için günün rayiç bedelleri üzerinden kira öder gibi, ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.” denilmekte olduğu görülmektedir.
Kural olarak tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK’nın 706, BK’nın 213, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60.maddesi) Geçersiz olduğu için de taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Zira; haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür.
Cezai şart; asıl borca ilişkin fer’i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartlar da geçersizdir. Adi yazılı sözleşmelere dayanarak taraflar birbirlerinden cezai şart isteyemezler.
Taşınmaz satışına ilişkin adi yazılı sözleşme gereğini yerine getirmek istemeyen taraf, diğer tarafa aldıklarını geri vermek ve diğer taraftan da verdiklerini geri alma hakkına haizdir.
Somut davada, taraflar arasında tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşmenin resmi biçimde yapılmadığı, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olduğu, sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümlerin de aynı şekilde geçersiz olduğu, dolayısıyla davalının kendisine ödenmiş olan miktarı davacıya iade etmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda, davanın tarafları arasında imzalanan satış sözleşmesinin eki olduğu anlaşılan ödeme tablosuna göre, davacının 06.10.2011 tarihli 5.000,00 TL tutarlı Peşinat ödemesi için davalı tarafa 10.11.2011 tarihli peşinat çeki vermiş olduğu, davacı tarafından sunulan senet ödeme belgelerinden davacının bu 5.000,00 TL haricinde davalı tarafa 2 adet 6.035,00 TL senet ve 36 adet 1.035,00 TL senet ödemesi yaparak daire bedeli olarak toplamda 54.330,00 TL ödeme yapmış olduğu anlaşılmakta olup ödenen bu miktarın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirme
Diğer yandan manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde, bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Anayasa’nın 5,12,17,20,26. maddelerinde kişilik değerlerini ihlal edenlere karşı kişinin korunması garanti altına alınmıştır. Kanun koyucu, manevi tazminat davası açılabilecek halleri MK’un 24,25,85,143,126,305,BK’nun 47 ve 49.maddelerinde ayrı ayrı düzenlemiştir. Manevi tazminat hakkı, zarar görenin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı, kişinin hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoymasıdır. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Manevi tazminatın belirlenmesinde, her olayın kendine özgü özel hal ve şartları değerlendirilmelidir. Olayın oluş şekli, eylemin haksız fiil niteliği taşıyıp taşımadığı, tarafların kusur oranları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın sadaka niteliğinde olamayacağı gibi, davacının zenginleşmesine de sebep olmaması gibi olgular her davada, o davaya özgü olarak değerlendirilmelidir.Gerçek kişilerin yanında, tüzel kişilerin de manevi tazminat talep edibileceği ve şartları oluşmuşsa, manevi tazminata hükmedileceği Yargıtay tarafından ve öğretide kabul edilmektedir.
Buna göre, manevi tazminata hükmedilebilmesinin temel şartları, haksız bir fiilin varlığı, bu haksız fiilin davalı tarafından meydana getirilmesi veya davalının kusururun bulunması ve bu haksız fiil sonucu davacı tarafın zarar görmesidir. Somut olayda davacı manevi zarar uğradığını ileri sürmüş ise de bu konuda somut delil dosyaya sunamadığından zarar koşulunu ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenle, davacı tarafın manevi yönden somut olarak zarara uğradığı hususunun ispatlanamadığı kanaatiyle,talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddi ile davacının davalıya ödemiş olduğu 54.330,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat talebinin reddine,
3-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.711,28.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.344,20.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.367,08.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.344,20.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 204,60.-TL posta gideri ve 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 804,60.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 571,27.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

7-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.655,61.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen MANEVİ TAZMİNAT miktarı üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
11-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*